Dairesi
YURT DIŞINDAKİ MÜŞTERİLER İÇİN YAPILAN ARACILIK MAHİYETİNDEKİ
Karar No
1029
Esas No
3057
Karar Tarihi
09-04-1992
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
1029
1990
3057
09/04/1992
 
KARAR METNİ

YURT DIŞINDAKİ MÜŞTERİLER İÇİN YAPILAN ARACILIK MAHİYETİNDEKİ HİZMET-
LERDEN YURT İÇİNDE FAYDALANMASI HALİNDE VERGİ İSTİSNASINDAN YARARLANIL
MASININ MÜMKÜN BULUNMADIĞI HK.

Harici komisyon faaliyeti nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname
üzerinden Ağustos/1989 dönemi için yükümlü adına salınan katma değer
vergisi; Katma Değer Vergisi Kanununun 12.maddesinin 2.bendinde, bir
hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi
için a) Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,
b) Hizmetten yurt dışanda faydalanılması şartlarının birlikte arandı-
ğı, olayda şirket tarafından yapılan hizmetlerin yurt dışındaki müşte-
ri için yapıldığının tartışmasız olduğu, şirketin verdiği hizmetten
yurt dışında yararlanılıp yararlanılmadığı hususuna gelince; hizmetin
yurt dışındaki müşteri için yapıldığı ve faturaların müşteri firma adı
na kesildiği vergi inceleme raporu ekindeki tutanak ile sabit olduğuna
göre hizmetten yurt dışında yararlanıldığının kabulü gerekeceğinden
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-a maddesinde yer alan
ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışında
ki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden istisna edileceğine
dair hüküm uyarınca, yükümlünün faaliyetinin hizmet ihracı sayılarak,
ihracat istisnasından yararlandırılması gerektiğinden bahisle kaldıran
Vergi Mahkemesi kararının; yükümlü şirket tarafından yapılan yurt dışı
mümessillik işi, yabancı firma adına Türkiye dahilindeki faaliyetini
yürütmek olduğundan 3065 sayılı Kanunun 12.maddesinin 2/b fıkrasıyla
öngörülen koşulun gerçekleşmediği, dolayısıyla yükümlü şirket hakkında
vergi istisnasının uygulanamayacağı ileri sürülerek bozulması istenil-
mektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 4.maddesinde hizmet, "teslim
ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler" şek-
linde tanımlanmış, kanunun 6.maddesinin (b) bendinde ise, işlemlerin
Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını, değerlendi-
rilmesini veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını (değerlendirme
Gelir Vergisi Kanununun 7.maddesine göre tayin olunur) ifade edeceği
hükme bağlanmıştır.

Öte yandan aynı kanunun 11.maddesinin 1-a bendinde, ihracat teslimleri
ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile, yurt dışındaki müşteriler için
yapılan hizmetler ihracat istisnası kapsamında sayılmış, 12.maddenin
yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlere ilişkin şartları dü-
zenleyen (a) bendinde, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıl-
mış olması, (b) bendinde, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşul-
larına yer verilmiştir. Aynı maddenin 2 numaralı fıkrasında da, müşte-
ri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında
olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi
adına müstakilen faaliyet şubelerini ifade edeceği belirtilmiş bulun-
maktadır.

Katma Değer Vergisi Kanununun yukarda açıklanan hükümleriyle getirilen
genel kurala göre, hizmetin Türkiye'de yapılması, değerlendirilmesi ve
ya hizmetten Türkiye'de faydalanılması hallerinde vergi yükümlülüğü
meydana gelmekte. ihracat teslimlerine ilişkin hizmetler ile, yurt dı-
şındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılma sonucu
doğuran hizmetlerin varlığı halinde ise vergi istisnası söz konusu
olabilmektedir.

Görüldüğü gibi, Kanunun 12.maddesiyle getirilen istisna hükmü düzenle-
nirken sadece hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması
ile yetinilmemiş, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşuluna yer
verilmiştir.

Vergi yükümlülüğü yönünden hizmetten Türkiye'de faydalanılması halini
öngören genel kural gözönünde tutulduğunda, 12.maddenin (b) bendi hük-
müyle münhasıran yurt dışında faydalanılmasını içeren daha özel bir ko
şulun arandığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmakla beraber
şayet hizmetten yurt dışında yararlanılmamış ise maddede öngörülen ko-
şul gerçekleşmiş sayılamayacaktır.

Yinelemek gerekirse, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan hizmetten
müşteri yurt içinde yararlanabileceği gibi, hizmetten müşterinin doğru
dan doğruya yurt dışında yararlanması hali de söz konusudur.

Yukarıda değinildiği gibi birinci halde vergi yükümlülüğü doğmakta,
ikinci halde ise (b) bendiyle öngörülen koşul gerçekleşmiş olmaktadır.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması şartını geti-
ren (a) bendi hükmü anısıra bu şekilde bir düzenlemeye gidilmesindeki
amacın, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt dışındaki müşterilere
tamamen yurt dışında fayda sağlama şeklinde verilen temsilcilik, mü-
messillik, müşavirlik, mühendislik gibi hizmetlere yönelik bulunduğu
sonucuna varılmaktadır.

Şu hale göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılacak hizmetten yurt
dışında faydalanılma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun
tayin ve tesbiti, söz konusu istisna hükmünün uygulanması bakımından
önem arzetmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin yurt dışındaki müşteriler
için yaptığı aracılık mahiyetindeki hizmetlerden yurt içinde de fayda-
lanıldığı ve bu haliyle kanunun 12.maddesinin 2-b bendiyle öngörülen
koşulun gerçekleşmediği anlaşılmakla, yükümlünün sözü edilen madde hük
mü uyarınca ihracat istisnasından yararlandırılması görüşüne dayalı
vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, İstanbul 4.Vergi Mahkemesinin
6.2.1992 gün ve 1990/140 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.


ŞT/NÇ


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı