Okunma Sayısı : 2006
   
Sizden Gelenler - Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Bağımsız Denetim
Yayımlanma Tarihi: 25.08.2011
 

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU VE BAĞIMSIZ DENETİM

Dr. Anlam Altay
Galatasaray Üniversitesi
Öğretim Üyesi

 

Anonim ortaklıkların menfaat sahibi (stakeholders) çevresinin giderek genişlemesi, kurumsal yönetim kavramını ortaya çıkarmış, bu ilkenin ortaya koyduğu “ adalet”, “şeffalık”, “hesap verebilirlik” ve “sorumluluk” unsurları, anonim ortaklığın yönetimine yeni bir çehre kazandırmıştır. Anonim ortaklıkların yeni düzeni, kurumsal yönetim sorumluluğunu yüklenen yönetim kuruluyla giderek daha fazla hak talep eden ve daha fazla bilgiye kavuşmayı arzulayan menfaat sahiplerini karşı karşıya getirmektedir. Bu etkileşim, çetin menfaat çatışmalarına zemin oluşturmaktadır.

Kurumsal yönetimin, idealist bir anlayışın ürünü olan bir hipotezden ibaret kalmaması, kurumsal yönetime ilişkin kuralların ortaklık düzenine hâkim kılınmasına bağlıdır. Yeni TTK, kurumsal yönetimi kapalı anonim ortaklıkların alanında dahi etkin kılarak, çağdaş sistemlerle yarışır bir hukuki düzeni biçimlendirmektedir. Kritik soru, bu noktada belirmektedir: Kurumsal yönetimi, soyut bir hedef olmaktan çıkarmak ve anonim ortaklığı ilgilendiren hukuki mekanizmalara dâhil etmek nasıl mümkün olabilir?

Her bir unsuru bir diğerinden önemli olan ve birbirini tamamlayan kurumsal yönetimin hayata geçirilmesinde, ilk adım şeffalıktan geçmelidir. Şeffaf bir düzenin işlemediği ekonomik birimlerde, adaletli karar alınması için ihtiyaç duyulan hukuki temel oluşmaz; karar mekanizmalarının hesap verebilirlik anlayışına uygun hareket etmeleri beklenemez; sorumluluk mekanizmaları ise kâğıt üzerinde kalır. Yeni TTK, bu kritik öncülü ayrımsayarak şeffalaşmayı hem finansal hem de yönetsel cephesiyle somut kurallara bağlamaktadır.

Çok genel bir yaklaşımla, finansal şeffalık, uluslararası muhasebe standartlarına uyarlanmış Türkiye Muhasebe Standartlarının yürürlüğe konulmasıyla ve muhasebe düzeninin tamamen bu eksende yapılandırılmasıyla sağlanmaktadır. Başta anonim ortaklıklar olmak üzere tüm tacirler ve muhasebe düzenini TTK. m. 64-88 hükümlerine uygun tutmakla yükümlü olanlar, gerek ticari defterlerini tutarken,  gerek münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu, YTTK. m. 88/2 uyarınca Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) uyumlu olarak yürürlüğe koyduğu ve koyacağı Türkiye Muhasebe  Standartları’na ( “TMS” veya “standartlar”) uygun hareket etmekle yükümlüdür (YTTK.m. 88/1).


Hesapların standartlara uygun tutulması ve finansal tabloların standartlara uygun hazırlanmasının yasal bir zorunluluk olarak düzenlenmesi,  işletmelerin ve şirketlerin şeffalaşmasını temin eden başlıca adımdır. Ticari defterlerin “üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulmasını” öngören YTTK. m. 64/1 ve dürüst resim verme ilkesi başlığı altında finansal tabloların “şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde” hazırlanmasını zorunlu kılan YTTK.m. 514, bu gerçekliği yansıtan iki temel kuraldır.

Yönetsel şeffaflık ise, yönetim kuruluna ilişkin açıklamalarda ortaya konulduğu üzere, şirketin yönetim organının hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerine cevap verebilecek ölçüde yapılandırılması ve yönetim faaliyetinin ortaklık menfaatinin ve ticari sırların çizdiği sınırlar dâhilinde bilgi toplumu hizmetleriyle menfaat sahiplerine yansıtılmasıdır.

Yeni TTK’nın bu çift yönlü şeffaflık anlayışının hayata geçirilmesinde, anonim ortaklıkların ciddi bir uyum sürecinden geçeceği açıktır. Mevcut TTK’da zorunlu organ olarak öngörülen denetçinin (murakıbın) veya denetim kurulunun, bu yeni düzenlemelerin gereklerini yerine getirmekten uzak olduğu dikkate alınmış ve Yeni TTKda bu organa yer verilmemiştir. Yeni TTK, finansal şeffaflığın gereklerinin yerine getirilmesini bağımsız denetim yoluyla sınamayı tercih etmiştir.

Bağımsız denetim,  klasik anlamda denetçinin (murakıbın) alternatif değildir; zira bağımsız denetçi bir şirket organı olmadığı gibi, azlık haklarının hayata geçirilmesinde de bir rol üstlenmez, ayrıca bağımsız denetimin mahiyeti, klasik anlamda denetçinin yürüttüğü şirket içi faaliyete çok uzak bir mesleki faaliyettir. Bağımsız denetçi, şirketin finansal düzeninin parametrelerini, işletmeden tamamen bağımsız bir biçimde uzman sıfatıyla belirli standartlar ışığında sınayan bir meslek mensubudur.

Yeni TTK, bağımsız denetime  ilişkin kuralları kapsamlı olarak düzenlemekte  (YTTK.m. 397-406) ve bağımsız denetime  önemli sonuçlar bağlamaktadır (YTTK.m. 403/5). Bu kapsamlı hukuki düzenlemeleri, somut sorularla ele alalım.


Bağımsız Denetçi Kimdir?

Bağımsız Denetçiliği, bir bağımsız denetim kuruluşu yürütebilir. Orta ve küçük ölçekli sermaye şirketlerinde ise, bağımsız denetim kuruluşu, Yeminli Mali Müşavir veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bu görevi üstlenebilir (YTTK.m.400/1). Büyük, orta ve küçük ölçekli işletmelerin sınıflandırılmasında hangi kıstasların geçerli olacağını, Bakanlık düzenleyeceği bir yönetmelikle belirleyecektir.

Bağımsız Denetçi Olarak Seçilmeye Engel Faktörler

Bağımsız denetçilik faaliyetinin objektif karakteri, bazı olguların bağımsız denetçiliğe engel oluşturmasına yol açmaktadır. Özü itibariyle bu engeller, şu şekilde sıralanabilir (YTTK.m. 400/1):

- Denetlenecek şirkette pay sahibi olmak

- Hali hazırda veya son üç yılda denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanı olmak

- Denetlenecek şirket veya yönetim kurulu üyeleri ile aynı risk grubunda yer almak

- Denetlenecek şirketle ilişkili bir şirkette veya ilişkili bir gerçek kişinin yanında çalışmak

- Denetlenecek şirketin defterlerin tutulmasına ve finansal tablolarının hazırlanmasına katılmak

- Defterlerin tutulmasına ve finansal tabloların hazırlanmasına katılan kişiyle ilişkili konumda olmak

- Sayılan koşullardan dolayı denetçiliğe seçilemeyen kişinin nezdinde çalışıyor olmak

- Son beş yıl içinde denetçiliğe ilişkin meslekî faaliyetinden kaynaklanan gelirinin tamamının yüzde otuzundan fazlasını denetlenecek şirkete veya ona yüzde yirmiden fazla pay ile iştirak etmiş bulunan şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmiş olmak ve bunu cari yılda da elde etmesinin beklenmesi.

Bağımsız Denetçiye Getirilen Yasaklar

Bağımsız denetçi, denetleme  yaptığı şirkete, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya hizmet veremez, bunu bir yavru şirketi aracılığıyla yapamaz (YTTK.m. 400/2).

Bağımsız Denetçinin Seçilmesi ve Görevden Alınması, Seçilmesi

Bağımsız denetçiyi, genel kurul her faaliyet dönemi için yeniden seçer (YTTK.m.399/1). Şirketler topluluğu denetçisini ise, ana şirketin genel kurulu seçer. Yönetim kurulu, seçilen bağımsız denetçiyi, ticaret siciline tescil ettirir ve Ticaret Sicili Gazetesi ile şirketin web sitesinde ilan eder. Bir bağımsız denetleme  kuruluşunun, bir şirketin denetlenmesi  için görevlendirdiği denetçi yedi yıl arka arkaya o şirket için denetleme  raporu vermişse, o denetçi en az iki yıl için değiştirilir (YTTK.m. 400/2).

Mahkemece Atanması

Faaliyet döneminin dördüncü  ayına değin denetçi seçilmemişse, herhangi bir yönetim kurulu üyesi veya herhangi bir paysahibi, denetçinin atanması için mahkemeye  başvurabilir (YTTK.m. 400/6). Aynı olanak, seçilen denetçinin görevi reddetmesi veya sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hâllerinde de mevcuttur.

Denetçiyi Görevden Alma Yasağı

Anonim şirket, seçilen bağımsız denetçiyi görevden alamaz. Bağımsız denetçinin görevini herhangi bir baskı altında kalmadan yürütebilmesi ve anonim ortaklığın, kendisine olumlu denetçi raporu verebilecek bir bağımsız denetçiyi bulana değin denetçiyi görevden almasının önüne geçmek için, bağımsız denetçinin ancak mahkeme  tarafından görevden alınabileceği kanunda  öngörülmüştür (YTTK.m. 399/4). Bağımsız denetçinin görevden alınabilmesi için, denetçinin şahsına ilişkin bir haklı sebebin, özellikle denetçinin taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı aranmaktadır (YTTK.m. 399/4). Kanunda görevden alma ve yeni denetçi atama  davası olarak adlandırılan bu dava (YTTK.m. 399/5) yönetim kurulu ile seçimden önceki üç ay boyunca paysahipliği sıfatını elinde bulunduran,  denetçinin seçimi aleyhine oy kullanmış ve muhalefetini toplantı tutanağına kaydettirmiş olan azlık tarafından açılabilir.

Denetçinin Görevden Ayrılması

Bağımsız denetçi açısından da denetlediği şirketle yaşanan fikir ayrılıkları, denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş vermekten kaçınma, denetim sözleşmesinin sona erdirilmesi için yeterli dayanak oluşturmaz. Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Denetçinin fesih bildirimi, yazılı ve gerekçeli olmalıdır.

Denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlüdür; bu sonuçlar 402 nci maddeye uygun bir rapor hâline getirilerek genel kurula aktarılır (YTTK.m. 399/8).

Kimler Bağımsız Denetime Tâbîdir?

Tüm anonim ortaklıklar, limited ortaklıklar ve şirketler toplulukları bağımsız denetime tâbidir.

Bağımsız Denetimin Konusu Nedir?

Bağımsız denetimin spesifik konusu, finansal tablolar ile yıllık faaliyet raporudur  (YTTK.m. 397). Bağımsız denetim; hem tekil olarak sermaye şirketlerinin finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun denetimini, hem de konsolide olarak şirketler topluluğunun  finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporunu  konu edinir (YTTK.m. 398/2, 517,518).

Yıllık faaliyet raporu, içerdiği finansal bilgiler yönünden denetime tabidir. Amaç, finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun  “dürüst resim verme ilkesine uygun olup olmadığını” (YTTK.m. 515) dürüstçe ortaya koymaktır (YTTK.m. 398/1). Aşağıda kapsam başlığı altında değinileceği üzere, denetimin konusu belli ise de (finansal tablolar/yıllık faaliyet raporu), denetimin kapsamı çok yönlü ve karmaşıktır. Bağımsız denetim,  finansal tablolar ile yıllık faaliyet raporunun yalın bir biçimde ve sadece kâğıt üzerinde denetimini konu edinmez; bu verilerden hareketle incelemesini genişleterek bu iki “sonuç belgesinde” ifadesini bulan sonuçların, şirketin içinde bulunduğu gerçeklikle ne kadar örtüştüğünü de tespit eder ve raporuna yansıtır.

Bağımız Denetim Hangi Kıstaslara Göre Yapılacaktır?

Bağımsız denetim faaliyeti, Uluslararası Denetim Standartları’na uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre yürütülecektir (YTTK.m. 397/1). Bu standartlar,  bizzat denetim faaliyetinin nasıl gerçekleştirileceğini, bağımsız denetçinin hangi ilkelere tabi olduğunu belirlemektedir.

Denetim raporu, yönetim kurulu tarafından finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi üzerine ortaya çıkan bir aşamadır. Denetim raporunun sonuç kısmını oluşturan “bağımsız denetçi görüşü” şirket üzerinde, özellikle ortaklık düzeni üzerinde çarpıcı etkiler icra edecektir.

Denetimin Kapsamı

Denetim raporu, özü itibariyle finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporundaki finansal bilgilerin TMS’ye ve gerçeğe uygunluğuna ilişkin bağımsız denetçi görüşünü kapsamaktadır.  Son tahlilde bağımsız denetçi, Türkiye Denetim Standartları’na uygun olarak yürüteceği denetim faaliyeti sürecinde, kendi elde ettiği verilerle finansal tablolarda ve yıllık faaliyet raporunda yer alan verileri karşılaştıracaktır. Bağımsız denetimin özünü bu şekilde ortaya koyan YTTK, bağımsız denetimin kapsamına yönelik daha ayrıntılı düzenlemeler getirmektedir.

Bu bağlamda,  YTTK.m. 398/1 uyarınca bağımsız denetim; finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun  yanı sıra;

- Envanterin denetimini

- Muhasebenin denetimini

- TMS’nin   ön gördüğü  ölçüde “iç denetimin” denetimini

- Mevcutsa risklerin erken teşhisi komitesinin düzenlediği raporların denetimini de kapsamaktadır.

Denetim Raporu

Denetim raporu, özü itibariyle, finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporundaki   finansal bilgilerin TMS’ye ve gerçeğe uygunluğuna ilişkin değerlendirmeleri kapsamakla birlikte, bu değerlendirmeler somut olarak;

- Yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgi ve değerlendirmelerin finansal tablolarla uyumluluğuna

- Şirketin ve topluluğun varlığını sürrebilmesine ve gelecekteki gelişimine ilişkin analizlere

- Şirketin veya topluluğun,  denetlemeye konu olan araçlardan hareketle saptanan  finansal durumuna

- Defter tutma düzeninin ve finansal tabloların kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara uygun olup olmadığına ilişkin olarak raporda ortaya konulan bilgilere istinaden oluşturulur.

Denetim raporu, yönetim kurulu tarafından finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi üzerine ortaya çıkan bir aşamadır. Denetim raporunun sonuç kısmını oluşturan “bağımsız denetçi görüşü” şirket üzerinde, özellikle ortaklık düzeni üzerinde çarpıcı etkiler icra edecektir.

Denetçinin Görüş Yazısı

Denetçinin görüşü, denetim raporunda,  spesifik olarak da “görüş yazısında” somutlaşır (YTTK.m.

403). Görüş yazısı, dört farklı biçimde ortaya çıkabilir:

1.Olumlu Görüş Çok genel bir bakış açısıyla, şirketin ya da topluluğun finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunda yer alan finansal bilgilerin TMS’ye ve gerçeğe uygun olduğu yönündeki görüştür.

2.Sınırlı Olumlu Görüş Şirketin ya da topluluğun finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunda yer alan finansal bilgilerin prensipte TMS’ye ve gerçeğe uygun olduğu, ancak finansal tabloların şirketin yetkili kurullarınca düzeltilebilecek aykırılıklar içerdiği ve bu aykırılığın sonuca yönelik kapsamlı ve büyük bir etkisinin bulunmadığı durumlarda verilen görüştür. Bu olasılıkta genel kurul, raporda belirtilen çekincelerin giderilmesi için gereken önlemleri alacaktır.

3.Olumsuz Görüş Çok genel bir bakış açısıyla, şirketin ya da topluluğun finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunda yer alan finansal bilgilerin TMS’ye veya gerçeğe aykırı olduğuna ilişkin görüştür.

4.Kaçınma Yazısı Şirket defterlerinde denetlemenin kanuna uygun bir biçimde yapılmasına ve sonuca varılmasına engel olan belirsizliklerin bulunması veya şirket tarafından denetçinin faaliyetine kısıtlama getirilmesi (kanunun deyimiyle denetlenecek hususlarda önemli kısıtlamalar yapılması) halinde verilen rapordur

Denetimin Ortaklık Düzeni Üzerindeki Etkileri

Yönetim kurulunun finansal tabloları ve yıllık faaliyet raporunu hazırlaması, bunun üzerine denetçinin denetimi gerçekleştirerek denetim raporunu oluşturması ve finansal tabloların, yıllık faaliyet raporunun ve bağımsız denetim raporunun genel kurulda değerlendirilmesi, bir zincirin birbirini izleyen halkalarıdır. Bu süreç, anonim ortaklık düzenini önemli ölçüde etkiler.

İlk aşamada,  yönetim kurulu hesap döneminin bitiminde finansal tabloları ve yıllık faaliyet raporunu  düzenler. Finansal durum tablosu (bilanço) ve kapsamlı gelir tablosundan  oluşan (YTTK.m. 68/3) finansal tablolar YTTK.m. 69,

514,515; yıllık faaliyet raporu ise YTTK.m. 516 hükümlerinde ortaya konulan esaslar ekseninde düzenlenecek  ve denetim için bağımsız denetçiye aktarılacaktır. Bağımsız denetçi, Uluslararası Bağımsız Denetim Standartlarına göre yürüteceği denetimde,  şirketin defterlerini, yazışmalarını, belgelerini, varlıklarını, borçlarını, kasasını, envanterini ve kıymetli evrakını inceleyeceğinden, yönetim kurulu, denetçiye bu incelemeyi yapması için gereken imkanları sunmalıdır (YTTK.m. 401/1). Nitekim denetçi, yönetim kurulunun kendisine bu imkanı sağlayıp sağlamadığını, denetim raporunun esas bölümünde  belirtmekle yükümlü kılınmıştır (YTTK.m. 402/4/b).

Denetim sürecinde, bağımsız denetçi ile şirket arasında belirli bir kanun hükmünün,  esas sözleşme hükmünün  veya düzenlemenin yorumlanması konusunda  görüş ayrılığı belirirse, yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine mahkeme durumu değerlendirecek  ve denetimin hangi görüş ekseninde sürdürülmesi gerektiğini belirleyecektir (YTTK.m. 405). Bu hukuki mekanizmanın, mahkemelerin oldukça etkin ve hızlı işleyişini gerektirdiği aşikârdır.

Denetim raporunun  ortaklık düzeni üzerindeki etkisi esasen, görüş yazısı bağlamında  ortaya çıkar: Bağımsız denetçinin olumsuz görüş vermesi veya kaçınma yazısı düzenlemesi halinde, YTTK.m.

403/5 uyarınca genel kurul mâlî konularda karar alma yeteneğini yitirir. Bağımsız denetçinin bu iki görüşten birini vermesi halinde, yönetim kurulu, bağımsız denetçinin raporu ve görüşü teslim etmesinden itibaren 4 gün içinde genel kurulu toplantıya davet sürecini başlatır ve genel kurulun toplanacağı tarih itibariyle istifa eder. Finansal tablolar denetçinin olumlu görüşüne  mazhar olamadığı için düzenlenmemiş  sayılacağından (YTTK.m. 397/2), genel kurul finansal tabloları konu edinen veya finansal tablolara dayanan mâlî kararları, örneğin, finansal tabloların onanması, yönetim kurulu üyelerinin ibrası, kâr dağıtımı gibi kararları alma yeteneğinden  yoksun kalacaktır.

Genel kurul tarafından seçilecek yönetim kurulunun görevi, olumlu görüş elde edecek şekilde finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun yeniden düzenlenmesidir.

Denetçinin Sorumluluğu

Denetçi, kusurlu davranışlarıyla neden  olduğu zararlardan şirkete, paysahiplerine ve alacaklılara karşı sorumlu kılınmıştır (YTTK.m. 554). Sözkonusu kusur sorumluluğunda,  yöneticilerin sorumluluğunun aksine, kusuru davacının kanıtlayacağı kuralı getirilmiştir.

Kanun ayrıca, denetçinin sır saklamadan sorumluluğunu da düzenlemiştir (YTTK.m.405). Denetçinin bağımsız denetim kuruluşu olduğu hallerde bu yüküm, bağımsız denetim kuruluşunun yönetim kurulunu, üyelerini ve çalışanlarını da kapsayacaktır. Hüküm, sır saklama yükümlülüğünün kasten veya ihmalen ihlal edilmesi arasında ayrım yapmış; ihmal olasılığında kararlaştırılacak tazminatı sınırlandırmıştır:

Bu olasılıkta denetçinin sorumluluğu, menkul kıymetleri borsada işlem gören şirketler için denetim başına 300.000 TL, diğer şirketler için ise 100.000 TL ile sınırlandırılmıştır.

 İşlem Denetimi

 Kime Uygulanacak?

Anonim ve limited ortaklıkların tümünde kanunda öngörülen işlemlerde uygulanacaktır.

Kim Yapabilir?

İşlem denetimini, bağımsız denetimi gerçekleştirebilecek olan özneler yapabilir (YTTK.m. 400/4). Bir şirkette işlem denetimini, o şirketin hesaplarını tutan veya bağımsız denetimini gerçekleştiren kişi yapamaz. Kanun, işlem denetçisinin; bağımsız denetçinin ve şirketin hesabını tutan mali müşavirlerin ayrı kişiler olması ?krinden hareket etmektedir.

Amacı Nedir?

Amaç, spesifik bazı işlemlerin hukuka uygun yapılmasını güvence altına almaktadır. Temel gaye, işlem güvenliğini tesis etmek; şirketin malvarlığını ve ilgililerin haklarını korumaktır.

Hangi işlemler işlem denetimine tabidir?

– Şirket kuruluşu
– Birleşme
– Bölünme

Tür Değiştirme
– Sermaye artırımı ve azaltılması
– Menkul kıymet çıkarılması
– (Komandit şirkette) hesapların incelenmesi
– Limited ortaklıklarda ek ödemelerin iadesi
– Limited ortaklıklarda ayrılma akçesinin belirlenmesi

Denetimden Verimli Sonuçlar Alınmasına Yönelik Öneriler

Görüldüğü üzere,  bağımsız denetimin ortaklık düzeni üzerinde oldukça çarpıcı etkileri vardır. Olumlu veya sınırlı olumlu görüşün alınamadığı durumlarda,  genel kurul mali konularda karar alma yeteneğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bağımsız denetimin bu çarpıcı etkilerini normalleştirmenin yolu, şirketin UFRS/TMS uyumluluğunun hızla sağlanması, şirket içinde iç denetim mekanizmalarının oluşturulması ve şirketin bağımsız denetimden önce kendi kendisini denetlemesine zemin hazırlanmasıdır. Bu bağlamda iç denetim komitesi veya birimi Yeni TTK tarafından zorunlu tutulmamakla birlikte, bu birimin oluşturulmasından önemli yararlar elde edileceği açıktır.

 

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı