Mehmet KAYA / Hüseyin
GÖKÇE
ANKARA - İş güvenliği ve işçi sağlığı
alanındaki düzenlemeleri yasal çerçeveye oturtmak için hazırlanan yasa taslağı
Bakanlar Kurulu'na sunuldu.
DÜNYA'nın elde ettiği taslağa göre,
güvenlik kuvvetlerinin eğitim, tatbikat ve operasyonları dışında kamu ve özel
sektördeki bütün çalışma alanları iş sağlığı ve güvenliği kuralları kapsamına
alınıyor. 50'den fazla işçi çalıştıran işyerleri iş sağlığı ve güvenliği kurulu
kurmak, tam gün işyeri hekimi çalıştırması gerekli görülen işyerleri güvenliği
ve iş sağlığı birimi kurmak zorunda kalacak. Düzenlemeye işveren kanadını
temsilen TİSK karşı çıkıyor.
İşyerleri iş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerini dışarıdan alabilecek. Bu alanda hizmet vermek isteyen kişilerin ve
şirketlerin hangi şartlarla kurulacağını da içeren bir yönetmelik yayınlanacak.
Alışveriş merkezleri, iş hanları, sanayi siteleri gibi toplu halde işçi
çalıştırılan ortamlarda koordinasyon içinde iş sağlığı ve güvenliği kuralları
ortak olarak uygulanacak. Taslak, genel hükümleri itibariyle hemen yürürlüğe
girecek. Ancak iş güvenliği ve sağlığına ilişkin yükümlülükler, uygulamalar ve
kurallara ilişkin temel düzenlemeler yasa çıktıktan bir yıl sonra yürürlüğe
girecek. İşverenlerin yerine getirmesi gereken hususlarla işçi temsilcisi
atanmasına ilişkin hükümler ise altı ay sonra yürürlüğe girecek.
Taslak, işyeri güvenliği ve işçi sağlığı
kurulu, birimi, işyeri hekimi ve uzmanı çalıştırılması konusundaki işyeri
sınıflaması ile tehlike sınıflarının nasıl belirleneceğine ilişkin konuları ise
yönetmeliğe bırakıyor.
Taslak mesleki sertifika sisteminin ilk
adımını da atıyor. Taslağa göre mesleki eğitim şartı bulunan işlerde, bu eğitimi
aldığına dair sertifikası olmayanlar çalıştırılamayacak. Yönetmelikle hangileri
olacağı belirlenecek olan işyerlerinde işçilerin "iş yeri güvenliği ve sağlığı
işçi temsilcisi" de atanacak.
Her işyeri kapsamda
Taslak, esnaf-şirket ayrımı yapmaksızın
bütün özel sektör iş ve işyerleri ile kamu işyerlerinde çalışan çırak ve
stajyerler dahil tüm çalışanları kapsama alıyor. Ancak esnaf ve zanaatkarlar
kapsamında çalışanı olmayan ve tek başına mal ve hizmet üretenler kapsam dışı
kalıyor. Bunun yanında, Türk Silahlı Kuvvetleri ile diğer kolluk kuvvetleri ve
MİT çalışanlarının eğitim, operasyon, tatbikat ve benzeri kendine özgü
faaliyetleri, arama kurtarma faaliyetleri, ev hizmetleri istisna
tutuluyor.
Taslakta, 10 kişiden az işçi çalışan çok
küçük işletmelere, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri maliyetlerinin kamu
tarafından karşılanması yetkisi veriliyor. Ancak madde, 10 kişiden az çalışan
işletmelerin yanında "çok küçük işletme" ifadesinin kullanılması, bu hüküm
uygulanırken ciro vb. ek bir kriter konulması yönünde imkan tanıyor. Maddeyle bu
konuda özel düzenleme yapma yetkisi Bakanlığa veriliyor. Maliyetin karşılanması
için meslek kuruluşlarının da katkı vermesi esası kuralı
getiriliyor.
Taslak, daha önce sosyal güvenlik
mevzuatına giren ve prim belirlenmesinde kullanılan "Az tehlikeli", "Tehlikeli"
ve "Çok tehlikeli" üçlü sınıflamasını temel alıyor. Buna göre işyerleri bu üç
sınıfa göre iş sağlığı ve güvenliği kurallarına tabi olacak. Bir işyerinde her
üç sınıfta da işler bulunabilecek ancak işyeri en tehlikeli iş sınıfı hangisi
ise o kurallara tabi olacak. İşyerlerinin hangi sınıfa girdiği Bakanlık
tarafından belirlenecek.
İşletmeler üç sınıfa
ayrılacak
Taslakta, halen yürürlükte olan
yönetmelikteki genel çerçeve korunarak işyeri güvenliği ve iş sağlığı hizmetleri
sıralandı. Ancak, bu hizmetin dışarıdan alınması, koordinasyon, ortak uygulama
gibi yeni esaslar taslakta yer aldı.
Buna göre bütün işverenler çok tehlikeli
sınıfta yer alan işyerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde en
az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde en az (C) sınıfı belgeye
sahip iş güvenliği uzmanı ile bütün tehlike sınıflarında yer alan işyerlerinde
işyeri hekimi görevlendirmekle yükümlü olacak. Ayrıca işyeri hemşiresi gibi
sağlık personeli görevlendirecekler, bu hizmetleri dışarıdan alabilecekler.
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının asgari çalışma süresi, işyerinin tehlike
sınıfı göz önünde bulundurularak daha sonra çıkarılacak yönetmelikle
belirlenecek.
Bu yönetmelik hükümlerine göre bir
işyerinde tam zamanlı işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalışması koşulu
ortaya çıkarsa o işyeri "işyeri sağlık ve güvenlik birimi" kurmak zorunda
kalacak. İşveren bu birimde hekim ve güvenlik uzmanının çalışma koşullarını
karşılayacak düzenlemeyi yapacak.
İş güvenliği uzmanlığına ilişkin
hükümlerin de yer aldığı bir yönetmelik çıkarılacak. Mühendis, mimar ve teknik
elemanlar uzmanlık belgesi alabilecek. Belge sahibi olan işveren kendisi iş
güvenliği uzmanı hizmeti verebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında iş güvenliği
uzmanı ve işyeri hekimi niteliği bulunanlar başka kamu kurumlarına da hizmet
verebilecekler.
AVM ve işhanları ortak
uygulayabilecek
İş güvenliği ve sağlığı hizmetleri
kapsamında, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurulması, AVM, işhanı, sanayi
sitesi gibi ortak kullanım alanlarında oluşturulacak ortak sağlık ve güvenlik
biriminde görev alacak kişiler ile çalışma şartları, iş sağlığı ve güvenliği
hizmeti sunmak isteyen kişi ve kuruluşların kuruluş ve çalışma esasları, işyeri
hekimi ve uzmanların çalışma esasları, eğitimleri, belge düzenleri yönetmelikle
düzenlenecek.
Taslakta, işverenlerin işyeri hekimi ve iş
güvenliği uzmanlarının çalışmasını hiçbir şekilde kısıtlayamayacağı ve
engelleyemeyeceği hükmü bulunuyor. Bu kişilerin de mevzuata uygun hareket etmesi
şartı koşuluyor. Mevzuata uygun biçimde yazılı olarak bildirilen her türlü
aksaklığın işveren tarafından düzeltilmesi şartı bulunuyor. Uzman ve hekimler,
işveren tarafından yerine getirilmeyen uyarılarını Bakanlığa bildirmekle yükümlü
tutuluyor.
Taslağa göre, her işveren işyerinin sağlık
ve güvenlik açısından ne gibi riskler taşıdığına dair risk değerlendirmesi
yaptırmak zorunda olacak. Bu değerlendirmenin nasıl yaptırılacağına dair ayrı
bir yönetmelik yayınlanacak.
Taslağa göre 50 ve daha fazla çalışanın
bulunduğu, altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği kurulu oluşturulacak. Taşeron işçi kullanılan işyerlerinde toplam
çalışan sayısı 50'yi geçtiği ve çalışmanın altı aydan fazla olduğu durumlarda da
kurul asıl işveren tarafından kurulacak. Aynı çalışma alanında birden fazla
işverende birden fazla kurul varsa kurul kararları hakkında bilgi paylaşılacak.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunan ve aynı yerde faaliyet gösteren
işverenler koordinasyon içinde hareket edecekler. Bu kurulların nasıl
oluşturulacağına ve çalışma yöntemlerine ilişkin yönetmelik
çıkarılacak.
İşçi çalışmayı
reddedebilecek
Taslakta, iş kanununda da bulunan
çalışmaktan kaçınma hakkı ile müfettişlerin işi durdurma yetkisine ilişkin
hükümlere tekrar yer verildi. Buna göre, ciddi ve yakın tehlike ile karşı
karşıya kalan çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun zorunlu
olmadığı işyerlerinde ise işveren veya işveren vekiline başvurarak durumun
tespit edilmesini ve tedbir alınmasını isteyebilecek. İşçinin talebi
doğrultusunda karar çıkması halinde işçi çalışmayı reddedebilecek. Tehlikenin
önlenemez olduğu durumlarda işçiler usule uymaksızın tehlikeli bölgeyi terk
edebilecek. Çalışanlar eğer haklı taleplerine rağmen önlem alınmamışsa iş akdini
feshedebilecekler.
İş müfettişleri, hayati tehlike
oluşturacak hususlar tespit etmeleri halinde çalışmayı durdurabilecekler.
Durdurma kararı üç iş müfettişince incelenerek en geç iki gün içinde
sonuçlandırılacak. Durdurma kararı alınması halinde mülki amire bir gün içinde
bildirilecek. Mülki idare amirleri kararı en geç 24 saat içinde uygulayacak.
İşveren karara iş mahkemesinde altı gün içinde itiraz edebilecek, mahkeme de
altı gün içinde karar verecek. Mahkemenin kararı kesin olacak.
Acil ve tehlikenin büyüklüğü dikkate
alınarak bir müfettiş çalışmanın durdurulmasını sağlayabilecek. Bu durumda,
prosedür çalışma durdurularak işletilecek. İşveren belirtilen eksiklikleri
tamamlamadan çalışma yeniden başlayamayacak. İşveren bu süre içinde işçilere
ücretini ödemek ya da ücretinde herhangi bir kesinti yapmadan bir başka iş
vermek zorunda olacak. İçişleri Bakanlığı aksaklıkların giderilmesi için
mühürlerin sökülerek işyerine giriş ve işi durdurma konusundaki usulü
belirlemek, Milli Savunma Bakanlığı da askeri işyerlerinde ve yurt emniyeti içn
gerekli maddeler üretilen işyerlerinde işin durdurulması konusunda yönetmelik
çıkaracak.
İşçiye "sağlık
gözetimi"
İşverenler iş kazası ve meslek
hastalıklarını Bakanlığa bildirmek, diğer iş sağlığı ve güvenliği aksaklıklarını
ise tutanakla kayıtlı hale getirmekle yükümlü olacaklar. Taslağa göre,
işverenler iş kazası geçirilen durumlar ve meslek hastalığı riski olan
durumlarda ve işyerinin riskine göre çalışanlarının sağlığını gözetmek ve
yönetmelikle belirlenecek esaslara göre rutin sağlık kontrolleri yapmakla
yükümlü olacaklar.
Sağlık raporu zorunlu olarak uygulanacak,
bu rapor olmadan işe başlatılamayacak. İşyeri hekimleri kişisel sağlık
bilgilerinin gizliliğine riayet edecek. Ciddi ve yakın tehlike olan işlerde işçi
bilgilendirilmeden ve bu bilgilendirme yazılı olarak belgelenmeden işbaşı
yaptırılamayacak.
İşveren iş sağlığı ve güvenliği eğitimini
işe başlamadan verecek ve düzenli aralıklarla tekrarlanacak. Eğitimde geçen
süreler çalışmadan sayılacak ve ücret ödenecek. Bu konuda ayrı bir yönetmelik
düzenlenecek. İş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanların görüşleri alınacak.
İşçiler iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymak, cihaz ve araçları kullanmakla
ve gördüğü aksaklıkları işyeri güvenliği görevlisine veya işverene bildirmekle
yükümlü olacaklar.
Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği
Konseyi
Taslakta, ülke genelinde iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili politika ve stratejileri belirlemek ve tavsiyelerde
bulunmak üzere konsey kurulması hükmüne yer veriliyor. Konsey, İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürü, Çalışma Genel Müdürü, İş Teftiş Kurulu Başkanı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığından bir Genel Müdür, Sağlık, Milli Eğitim, Çevre ve
Şehircilik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlıklarından ilgili birer Genel Müdür,YÖK Başkanlığından
yürütme kurulu üyesi, Devlet Personel Başkanlığından en az başkan yardımcısı
düzeyinde bir temsilci, İşveren, işçi ve kamu görevlileri sendikaları
konfederasyonlarının en fazla üyeye sahip ilk üçünden, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğinden, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonundan, Türk
Tabipleri Birliğinden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden ve Türkiye
Ziraat Odaları Birliğinden konuyla ilgili veya görevli birer yönetim kurulu
üyesi katılımı ile oluşturulacak.
Cezalar 10 bin TL'ye
ulaşıyor
Taslakta, yeni düzenlemeye uyulmaması
halinde işverenlerce ödenecek cezalar ise şöyle yer aldı:
- İş güvenliği ve sağlığı eğitimlerini
yapmayan, eğitim yükümlülüklerine uymayan işverenlere bin TL.
- İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı
çalıştırmayan işyerleri, her bir hekim ve uzman için 5 bin TL ceza
verecek.
- İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının
görev süresini uygun yapmama, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurmama, hekim ve
uzmanların araç, gereç ve mekanlarını hazırlamama, koordinasyon sağlamama, kaza
ve hastalıkları bildirmeme durumunda her bir ihlal için ayrı ayrı 500 TL ceza
ödenecek.
- İşyeri Sağlığı ve Güvenliği Kurulu
kurmayan 50'den fazla çalışanı bulunan işyerlerine bin TL, kurulun çalışma
esaslarını düzenleyecek yönetmeliğin hükümlerine uymayanlar için ise her bir
hüküm için 100 TL ceza uygulanacak.
- İş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları
ve meslek hastalıkları konularında inceleme ve araştırmaların yapılmasına engel
olunması halinde 8 bin TL ceza kesilecek.
- Çalışmanın durdurulmasına rağmen
çalışmaya devam eden işverenlere 10 bin TL, çalışmanın durdurulduğu dönemde
ödenmeyen ya da eksik ödenen işçi ücreti olursa her bir çalışan için 200 TL ceza
kesilecek.
- İşyeri hekimi ve iş güvenliği
uzmanlarının yazılı olarak bildirdiği aksaklığı yerine getirmeyenler için yerine
getirilmeyen her bir tedbir için 200 TL ceza verilecek. İşyeri sağlığı ve
güvenliği birimi yönetmeliği hükümlerine aykırı uygulamalara 200 TL, İşyeri
hekimi ve işgüvenliği uzmanının çalışmasının engellenmesi-kısıtlanması halinde
500 TL ceza verilecek.
- Risk değerlendirmesi yapmayan veya
yaptırmayanlar 3 bin TL, devamı halinde 1,5 katı daha ceza alacak. Çalışma
ortamının sağlık ve güvenliğe uygunluğunun analizi yaptırılmaması 500, araştırma
ve testler yönetmelik hükümlerine aykırılıklar 200, acil durum değerlendirmesi,
ilkyardım, ciddi ve yakın tehlike durumlarında çalışmanın durdurulmamasına
aykırı hareket edilmesi halinde her bir yükümlülük için 200 TL ceza
uygulanacak.
- İş kazalarına ilişkin raporlama,
bildirim ve kayıt tutma yükümlülüklerine uymayanlar 500, TL, bildirim
yükümlülüğüne uymayanlara ise bin TL ceza ödeyecek.
- Sağlık gözetimine tabi tutulmayan veya
sağlık raporu alınmayan her çalışan için 200 TL ceza verilecek.
- Eğitim yükümlülüğünün yerine
getirilmemesi halinde her bir çalışan için 200 TL ceza kesilecek.
- Çalışan temsilcilerine öneride bulunma
ve gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkının kısıtlanması halinde 500 TL
ceza ödenecek.
TİSK : Düzenleme aşırı
Bu arada, Türkiye İşveren Sendikaları
Konfederasyonu'nun (TİSK) düzenlemeyi sorunları artırıcı ve sadece işveren
yükümlülüklerine yer vermesi yönüyle de aşırı bulduğu öğrenildi. TİSK'in taslağa
ilişkin Çalışma Bakanlığı'na bir rapor sunduğu kaydedilirken, bu raporda
kısıtlamaların artırıldığı, bütün işyerlerin kavranmasına rağmen yeterli altyapı
olmaması nedeniyle sorunun büyüyeceğine dikkat çekildi.
Taslakta sadece işveren yükümlülüklerine
yer verilmesinin amacın aşıldığına dair gösterge olarak sunulduğu raporda,
teşvik ve rehberlik mekanizmalarına yer verilmemesi eleştirildi. TiSK raporunda,
işçi sendikalarının da eğitim yükümlülüğüne dahil edilmesi talep edilirken, çok
fazla konunun yönetmeliğe bırakılmasına rağmen taslakta görüş alma zorunluluğu
bulunmaması eleştirildi.
TİSK raporunda, taslakta yönetmeliğe atıf
yapılarak ceza maddesi konulmasının da hukuk ilkelerine aykırı olduğu
savunuldu.