VAKIF SENEDİNDE GÜDÜLEN AMAÇLARA UYGUN OLARAK ELVERİŞLİ FAİZ VE KOŞUL-
LARLA KREDİ AÇAN VAKFIN, BU FAALİYETİNİN, KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN
7/5.MADDESİNDE SAYILAN MAKSAT VE GAYELERE YÖNELİK OLDUĞUNUN ANLAŞILMA-
SI, VERGİ DAİRESİNCE DE BU AMAÇ DIŞINDA FAALİYETTE BULUNULDUĞUNA DAİR
BİR İDDİA İLERİ SÜRÜLMEMESİ KARŞISINDA, SAĞLANAN FAİZ GELİRİNİN KURUM-
LAR VERGİSİNE TABİ TUTULMASINDA İSABET BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; 1977 yılında üyelerine, vakıf senedinde güdülen amaçlar
doğrultusunda elverişli faiz ve koşullarla kredi açan vakfın bu yolla
sağladığı faiz geliri dolayısıyle Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarın
ca tacir sıfatıyla kurumlar vergisine tabi olması ve beyanname vermesi
gerektiği halde bu görevi yerine getirmediğinden adına re'sen takdir
yoluyla salınan kurumlar ve mali denge vergilerini; dosyadaki belgele-
rin ve bu arada vakıf senedinin incelenmesinden vakfın, üyelerine emek
lilik, malullük, ölüm ve ayrılma hallerinde yardım etmek, üyelerinin
konut ihtiyaçlarını karşılamak için elverişli faiz ve koşullarla kredi
açmak, zaruri ihtiyaçlarının temini için ve evlenmeleri sırasında
faizle borç para vermek, ücretli dinlenme yerleri tesis etmek ve vak-
fın varlıklarını nemalandırıcı sair faaliyetlerle uğraşmak gibi sosyal
amaçlara yönelik yardımlarda bulunmak amacını taşıdığının anlaşıldığı,
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun muaflıklarını düzenleyen 7.mad-
desinin 5.bendinde kamu idare ve müesseseleri tarafından içtimai mak-
satlarla işletilen müesseselerin açıklandığı ve 7.bendinde de 3,4,5
ve 6.bentlerde yazılı müesseselerden dernek veya vakıflara ait olup
mezkur bentlerle belirtilen maksatlarla işletildikleri ilgili Bakanlık
ların mütelaası alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca kabul edilenle-
rin Kurumlar Vergisinden muaf olacaklarının hükme bağlandığı, olayda
vakfın niteliği itibariyle bir yardım sandığı olarak hareket ettiği
dikkate alındığında vergiden muaf tutulmamasının kanun koyucunun ama-
cıyla bağdaşmıyacağı, ancak Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen hü-
kümleri doğrultusunda Maliye Bakanlığından izin alındığı konusunda bir
açıklık mevcut olmamakla birlikte aynı konudaki bir başka yıl uyuşmaz-
lığı ile ilgili dosyada bulunan anılan Bakanlığın yazısında, para ka-
zanmak amacına yönelik olmaması, vakıf üyeleri ile sınırlı kalması ve
sosyal amaçlarla üyelere ödünç verilmesi kaydıyla vakfın 2520 sayılı
Kanunun 1.maddesinde öngörülen ruhsata tabi olmadığının belirtildiği
ve vakıfça yürütülen bu yardımlaşmanın Kurumlar Vergisi Kanununun 7/5.
maddesinde sayılan maksat ve gayelere yönelik olduğu Vergi Dairesince
de bu amaç dışında faaliyette bulunulduğuna dair bir iddia ileri sürül
mediği cihetle üyelerine verdiği kredi dolayısıyla elde ettiği faizin
ticari kazanç olduğu görüşüyle yapılan tarhiyatın yasal olmadığı gerek
siyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenmekte-
dir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kara-
rın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını
sağlıyacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verildi.
AZLIK OYU:
Davacı vakfın üyelerine açtığı kredi karşılığında faiz tahakkuk etti-
rilerek tahsil ettiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Bu faaliyetin Kurum
lar Vergisi Kanununun 4 ve 5.maddelerinde belirtilen nitelikleri taşı-
yan, iktisadi işletme olarak yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Bu faaliyet-
le kazanç gayesi güdülmemesi ve işletmeye tahsil edilmiş sermayesinin
veya işyerinin bulunmaması vergi mükellefiyetini etkilemeyeceği, 4.mad
denin ikinci fıkrasının amir hükmü gereğidir.
Söz konusu faaliyetin içtimai maksatlarla yürütüldüğünün, Kanunun 7.
maddesinin 7 numaralı bendi uyarınca, "ilgili bakanların mütalaası
alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca kabul edilmesi" şartı gerçekleş-
mediğinden vakfın bu faaliyetinin kurumlar vergisinden muaf olduğunun
kabulü de mümkün değildir.
Bu nedenle, vakfın kredi karşılığında üyelerinden tahsil ettiği faiz
vergi dışı bırakılamayacağından, Mahkeme kararının bozulması gerektiği
görüşüyle karara karşıyım.
(DAN-DER; SAYI:68-69)
BŞ/YÖ
|