31.12.1992 GÜNLÜ RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİREN
1992/3802 SAYILI KARARNAMENİN HAZİNE BONOSU ALIM SATIM KAZANÇLARIYLA
İLGİLİ BELİRLENEN ORANLARIN, 12.2.1992 GÜNÜNDEN İTİBAREN İHRAÇ EDİLEN
HAZİNE BONOSU ALIM SATIM KAZANÇLARINA DA UYGULANMAK ÜZERE YAYIM TARİ-
HİNDEN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNİN GEÇMİŞE YÜRÜME İÇERDİĞİ VE İPTALİ GEREKTİ-
Ğİ HK.
31.12.1992 günlü ve 21452 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17.11.1992
gün ve 1992/3802 sayılı Kararnamenin eki Karar'ın hazine bonosu faiz-
leri ile alım-satım kazançları üzerinden yapılacak tevkifat oranının %
15 olmasını öngören 1 inci maddesinin 8 numaralı bendinin (J/ii) alt
bendi ile 15 numaralı bendinin (a) alt bendi ve bu iki bendin 12 Şubat
1992 tarihinden itibaren ihraç edilen hazine bonosu alım satım kazanç-
ları ile faizleri hakkında da uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürür-
lüğe girmesini öngören II nci maddenin 2 numaralı bendinin iptali is-
teminden ibarettir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun bozma kararı
doğrultusunda dava dosyası yeniden incelenerek gereği görüşüldü:
1992/3802 sayılı Kararnamenin eki Karar'ın hazine bonosu faiz-
leri ile alım satım kazançları üzerinden yapılacak tevkifat oranının %
15 olmasını öngören I inci maddesinin 8 numaralı bendinin (J/ii) alt
bendi ile, 15 numaralı bendinin (a) alt bendi ve bu iki bendin 12 Şu-
bat 1992 gününden itibaren ihraç edilen hazine bonosu alım satım ka-
zançları ile faizleri hakkında da uygulanmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girmesini öngören II nci maddenin 2 numaralı bendinin iptali
istemiyle açılan dava, Danıştay Dördüncü Dairesinin 12.5.1994 günlü ve
1994/3072 sayılı kararıyla; Bakanlar Kurulu'nun Gelir Vergisi Kanunu-
nun 94 üncü maddesinin verdiği yetkiye dayanarak tevkifat oranlarını
yeniden belirlenmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, hazine
bonosu faizleri üzerinden yapılan vergi tevkifatı daha önce 12.2.1992
gün ve 21140 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1992/2682 sayılı Bakan-
lar Kurulu Kararı ile % 15 olarak belirlendiği ve bu husus dava konusu
kararda aynen korunduğu için bu konudaki geçmişe yürüme iddiasının ye-
rinde görülmediği, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile hazine bono-
su alım satım kazançları üzerinden yapılacak vergi tevkifatının % 15
olarak belirlenmesinde ve bu oranların aynı nitelikteki gelirler üze-
rindeki vergi yükünü eşitlemek amacıyla 12.2.1992 gününden sonra ihraç
edilen hazine bonosu alım satım kazançları ile faizleri hakkında da
uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesinde, vergilendirme
döneminin henüz kapanmamış olması ve Kararnamenin yayım tarihi itiba-
riyle kazanılmış hakların ihlal edildiği ve Kararnamenin geçmişe yürü-
tüldüğünden söz etmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Kararın yükümlü kurum tarafından temyizi üzerine, Danıştay Ver-
gi Dava Daireleri Genel Kurulu 12.1.1996 günlü ve 1996/17 sayılı kara-
rıyla; Bakanlar Kurulu'na vergi yasalarında tanınan düzenleme yetkisi-
nin, geçmişe yürümezlik ilkesine uygun kullanılması Hukuk Devleti il-
kesinin en doğal ve zorunlu gereği olduğu halde, dava konusu kararda
düzenleme yetkisinin, takvim yılının kapandığı gün kullanıldığı, yak-
laşık on ay önce yapılmış ve hükümlerini yapıldıkları tarihte tamam-
lamış olan işlemleri de etkileyecek ve ek yük getirecek biçimde yürür-
lüğe konulmuş olduğundan, söz konusu düzenlemenin geçmişe yürümeyi i-
çerdiği, bu yüzden takvim yılı henüz kapanmadan ve beyanname verme za-
manı gelmeden yapıldığı neden gösterilerek, Kararnamede kazanılmış
hakların ihlali ve geçmişe yürüme bulunmadığı yolundaki Daire kararı-
nın, hukukun temel ilkesine uygun düşmediği gerekçesiyle Daire kararı-
nın bozulmasına karar vermiş ve bu karar kararın düzeltilmesi aşama-
sından geçerek kesinleşmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3622 sayılı Kanun
ile değişik 49 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasıyla, Danıştay'ın bozma
kararlarına karşı mahkemelere bozmaya uymayarak eski kararında ısrar
edebilme olanağı tanındığı halde, anılan maddenin 6 ncı fıkrasında,
"Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen
incelenmesinde de bu maddenin 4 üncü fıkrası hariç diğer fıkraları kı-
yasen uygulanır." denilmekle, Danıştay dava dairelerine, ilk derecede
baktıkları davalarla ilgili bozma kararlarına karşı, eski kararlarında
ısrar edebilme olanağı tanınmamıştır. Bozma kararında, Bakanlar Kuru-
lunun 92/3802 sayılı Kararnamesinin eki Kararın birinci maddesinin da-
vaya konu edilen 8/J-ii bendi ile 15/a bendine ilişkin olarak herhangi
bir gerekçe yer almamıştır.Daire kararı, sadece "hazine bonosu alım
satım kazançlarına uygulanan % 15 tevkifat oranının 12 Şubat 1992 ta-
rihinden itibaren ihraç edilen hazine bonosu alım satım kazançlarına
da uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesinin, geçmişe yü-
rüme içerdiği ve hukukun temel ilkesine uygun düşmediği" gerekçesiyle
bozulmuştur. Bununla beraber, bozma kararının hüküm fıkrasında, her
hangi bir ayırım gözetilmeden Dördüncü Daire kararının bozulduğu be-
lirtildiğinden, konunun tümüyle yeniden incelenip sonuçlandırılması
gerekmektedir.
Dava konusu kararın birinci maddesinin 8/J bendi ile 15/a bendi
hakkındaki Danıştay Dördüncü Dairesi kararında yer alan hüküm, bozma
kararında tartışılıp eleştirilmediğinden ve daire kararında yazılı ge-
rekçelerle kanuna ve usule uygun bulunduğundan, bu konudaki davada i-
sabet görülmemiştir. Bozma kararında yer alan gerekçe ve buna dayanı-
larak tesis edilen hüküm karşısında varılan bu sonucun, bozmaya karşı
"ısrar" olarak nitelendirilmesi söz konusu olmamak gerekir.
Bozma kararı Bakanlar Kurulunca yeniden tesbit edilen vergi o-
ranlarının 1992 yılı kazançlarına uygulanması uygun görülmeyerek tesis
edildiğinden ve bu karara uymak zorunlu bulunduğundan, dava konusu ka-
rarın yürürlüğe ilişkin ikinci maddesinin 2 numaralı bendinin iptali
gerekmektedir.
Bu nedenlerle, 92/3802 sayılı Kararnamenin eki Kararın birinci
maddesinin 8/J-ii bendi ile 15/a bendi hakkındaki davanın reddine, yü-
rürlükle ilgili ikinci maddesinin 2 numaralı bendinin Danıştay Vergi
Dava Daireleri Genel Kurulu'nun bozma kararı uyarınca iptaline karar
verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:94)
|