VERGİ USUL KANUNUNUN 3'ÜNCÜ MADDESİ UYARINCA, ASIL OLANIN, DERNEKLERİNİN, DÜZENLEDİKLERİ YEMEK, BALO VB. FAALİYETLERİNDEN GELİR ELDE EDİLMESİ OLDUĞU; TİCARİ İCAPLARA, NORMAL VE MUTAD OLANA UYGUN OLAN BU DURUMUN AKSİNİN İSPATININ, İDDİA
EDENE AİT OLDUĞU HK.
Temyiz İsteminde Bulunan: Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğü ANKARA
Karşı Taraf : Kültür ve Sanat Derneği
İstemin Özeti : Temmuz/1999 dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin verilmemesi nedeniyle, takdir komisyonunca belirlenen matrah esas alınarak, davacı Dernek adına re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemi; olayda, re'sen takdir nedeni bulunmakla birlikte, takdir komisyonunca hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan soyut ifadelerle matrah takdir edilmesinde ve bu matrah üzerinden tesis edilen tarh ve ceza kesme işleminde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden Ankara Birinci Vergi Mahkemesinin 20.12.2000 gün ve E:2000/353; K:2000/929 sayılı kararının; yemek ve balo organizasyonu yapan davacı Derneğin ilgili döneme ait katma değer vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle, takdir komisyonu kararına istinaden yapılan işlemin yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Suat Dursun'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Derneğin, balo düzenlemek ve yemek vermek suretiyle faaliyette bulunduğu halde, katma değer vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış olup, 31'inci maddede de takdir kararlarında bulunacak malumatlar içinde "takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat" hususu da sayılmıştır.
Takdir komisyonu kararında, ödevlinin incelenen dosyası ile emsallerinden edinilen bilgilerin ve matrah takdirine etken olabilecek sair hususların dikkate alınarak matrah takdir edildiği yazılı bulunmaktadır. Kararda yapılan bu açıklamalara göre, takdir kararının kimi araştırma sonuçlarına ve verilere dayalı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgi ve verilerin takdire dayanak olup olmayacağının bilinmesi ise, ancak takdir dosyasının getirtilip incelenmesiyle olanaklıdır. Oysa, davada bu yapılmış değildir.
Öte yandan; asıl olan, davacı Derneğin düzenlediği yemek ve balo faaliyetinden gelir elde etmesidir. Ticari icaplara ve normal ve mutad olana uygun olan bu durumun aksinin, bunu iddia eden tarafından kanıtlanması da, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) bendinin son fıkrasında yer alan düzenlemenin gereğidir. Oysa; davada, yapılan faaliyetlerden gelir elde edilmediği yönünde davacı Dernek tarafından getirilmiş herhangi bir kanıt dosyada mevcut değildir.
Bu bakımdan; dava hakkında, davacı Derneğe ait karar defteri ile uyuşmazlık dönemine ilişkin takdir dosyası getirtilerek, matrah takdirine esas alınan verilerin hukuka ve gerçeğe uygunluğunun, dava dosyasında bulunan 18.12.2000 tarihli yoklama fişiyle tespit edilen donelerin de dikkate alınması suretiyle araştırılmasından sonra karar verilmesi gerekirken, kanıt yükü tersine çevrilmek suretiyle ve noksan incelemeyle verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 15.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
YÖ/ÖEK
|