İLGİLİ DÖNEM KDV BEYANNAMELERİNİN VERİLMEMESİ NEDENİYLE RE'SEN TAKDİR YOLUNDA GİDİLMESİ YERİNDE İSE DE TAKDİR KOMİSYONU TARAFINDAN GENEL İFADELERLE MATRAH TAKDİR EDİLMESİNİN YERİNDE OLMADIĞI HK.
Temyiz Eden : Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ...
İstemin Özeti : Şekerleme imalatı yapan yükümlünün 1992 yılı Ağustos dönemi katma değer vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Ankara 6.Vergi Mahkemesi 4.6.1998 gün ve E:1998/63, K:1998/342 sayılı kararıyla; olayda katma değer vergisi beyannamesinin verilmemesi nedeniyle dönem matrahının takdiri için takdir komisyonuna sevkin yerinde olduğu, ancak takdir komisyonunca takdir edilen matrahın dayanaksız olduğunun ve bir araştırmaya dayanmadığının anlaşıldığı, Vergi Usul Kanununun 31 inci maddesinin 8 inci bendine aykırı olarak takdir edilen matraha dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Karara karşı yaptığı temyiz başvurusu Danıştay Onbirinci Dairesince reddedilen vergi dairesi müdürlüğünün karar düzeltme istemini kabul eden Danıştay Yedinci Dairesi 28.3.2001 gün ve E:2000/5440, K:2001/987 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 31'inci maddesinde takdir kararlarında bulunacak bilgiler içinde "takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat" hususunun da sayıldığı, takdir komisyonu kararında, mükellefin yaptığı işin ve iş yerinin durumu, mevkii, emsalleri, piyasa şartları, ilgili dönemdeki mal ve hizmet teslimleri, Ankara tüketici fiyat endeksi, asgari hayat standardı miktarları, işle ilgili sair bilgiler araştırılmak suretiyle matrah takdir edildiğinin yazılı bulunduğu, kararda yapılan bu açıklamalara göre, takdir kararının araştırma sonuçlarına ve verilere dayalı bulunduğunun anlaşıldığı, her dönem için farklı matrah takdir edilmesinin de, dönemin özelliğini yansıtan farklı bilgi ve verilerin esas alındığını gösterdiği, bu bilgi ve verilerin takdire dayanak alınıp alınmayacağının bilinmesinin ise, ancak takdir dosyasının getirtilip incelenmesiyle mümkün olduğu, oysa, davada bunun yapılmadığı, bu bakımdan, ilgili dönemlere ait takdir dosyaları getirtilerek açıklanan şekilde inceleme yapılmaksızın verilen vergi mahkemesi kararının, noksan incelemeye dayalı olduğu, öte yandan, şeker ve kurban bayramları dışındaki bazı dönemlerde de faaliyeti bulunduğu vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamelerinden anlaşılan davacının, sadece anılan bayramlara denk gelen dönemlerde faaliyetinin bulunduğu, diğer dönemlerde faaliyet göstermediği için beyanname verilmediği yolundaki iddiasında da isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Ankara 6.Vergi Mahkemesi 18.9.2001 gün ve E:2001/515, K:2001/593 sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, tarhiyata dayanak alınan takdir komisyonu kararında her ne kadar "Komisyonumuzca mükellefin yaptığı işin ve işyerinin durumu, mevkii, emsalleri, piyasa şartları, ilgili dönemdeki mal ve hizmet teslimleri, Ankara tüketici fiyat endeksleri, asgari hayat standardı miktarları, işle ilgili sair bilgiler araştırılıp değerlendirilmek suretiyle" gibi ifadeler kullanılmışsa da bu ifadelerin hiçbiri hakkında en ufak bir açıklama yapılmadığı, inceleme ve araştırmanın şeklinin belirtilmediği, tamamen kalıplaşmış olan ve aşağı yukarı her kararda yer alan bu ifadelerin bir araştırma ve inceleme ürünü olmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla bu kalıplaşmış ifadelere göre yapılan takdirin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve usulüne uygun olarak takdir edilen matraha dayanılarak salınan cezalı verginin yasaya uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ERDEM KARAHANOĞULLARI'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Bilgin ARISAN'ın Düşüncesi : Şekerleme imalatı ile iştigal eden mükellefin katma değer vergisi beyannamesini vermemesi sebebiyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden tarh ve tebliğ edilen kaçakçılık cezalı 1992 Ağustos dönemi katma değer vergisi aleyhine açlan dava üzerine dava konusu kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını terkin eden Ankara 6 ıncı Vergi Mahkemesi kararını bozan Danıştay 7 inci Dairesi kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden Ankara 6 ıncı Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesi gereğince vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelerden veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden resen vergi tarh edilmesi yerinde bulunmaktadır. Ancak aynı Kanunun 31 inci maddesi 8 inci bendi gereğince bu takdir kararında "Takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izzahat" bulunması mecburidir.
Dava konusu kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatının mesnedi olan takdir komisyonu kararında ise "mükellefin yaptığı işin ve iş yerinin durumu, mevkii, emsalleri, piyasa şartları, ilgili dönemdeki mal ve hizmet teslimleri, Ankara Tüketici Fiyat Endeksi, asgari hayat standardı miktarı, işle ilgili sair bilgiler araştırılmak suretiyle matrah takdir edildiği yazılmıştır. Ancak araştırılarak nazara alındığı belirtilen bu hususlara ilişkin tesbitlerin ne olduğu, neler olduğu belirtilmemiştir. Sayılan bu hususlar gerçekten araştırılmışmıdır? Araştırıldı ise tesbit edilmişmidir? Gerçekten takdir sırasında böyle bir tesbitler dizisi varsa matrah takdiri bu bilgiler nazara alınarak mı yapılmıştır?
İşte Danıştay 7 ici Dairesi kararında takdir komisyonundan ilgili takdir kararı dosyası getirtilerek dosyadaki belgelerden bu tesbitlerin gerçekten yapılıp yapılmadığının saptanarak ona göre karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Danıştay 7 inci Dairesinin bu kararına karşı direnerek takdir komisyonundaki dosyayı getirtmeden ve takdir komisyonu kararına ilişkin dosyada bu bilgelerin gerçekten bulunup bulunmadığını tesbit etmeden verilen Ankara 6 ıncı Vergi Mahkemesi ısrar kararı 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 31 inci maddesi 8 inci bendi amir hükmüne aykırı bulunduğundan temyiz talebinin kabulü ile Ankara 6 ıncı Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı Ankara 6.Vergi Mahkemesinin 18.9.2001 günlü ve E:2001/515, K:2001/593 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 15.2.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Israr kararının Danıştay Yedinci Dairesinin 28.3.2001 günlü ve E:2000/5440, K:2001/987 sayılı kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.
YÖ/ÖEK