YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN SORUMLULUĞUNUN,
TASDİK İŞLEMİYLE BAŞLAYACAĞI HK.
Yeminli mali müşavir sıfatıyla işlemlerini tasdik ettiği Arapoğlu Gi-
yim Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketinin 1991 yılı hesaplarının in-
celenmesi sonucunda, şirketin Kurumlar Vergisi Kanununun 8/6.maddesin-
de öngörülen ihracat istisnasından yararlanamayacağı belirtilerek tes-
pit edilen matrah farkı üzerinden, 3568 sayılı Kanunun 12.maddesi uya-
rınca, müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına kurumlar
vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Eskişehir 2.Vergi Mah
kemesinin 29.4.1993 günlü ve 1993/60 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanu
nununun 8.maddesinde mükellef ve vergi sorumlusunun tanımlandığı, 94.
maddesinde tebligatın kimlere yapılacağının Kurumlar Vergisi Kanununun
1.maddesinde ise kurumlar vergisinin mükellef sayılan tüzel kişiler
adına tahedileceğinin belirtildiği, öte yandan 3568 sayılı Kanunun 12.
maddesinde yeminli mali müşavirlerin yaptıkları tasdikin doğruluğundan
sorumlu oldukları ve tasdikin doğru olmaması halinde tasdikle sınırlı
olmak üzere ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilen cezalardan mükellef
le birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hükmüne yer
verildiği, bu hükümler uyarınca söz konusu sorumluluğun verginin öden-
mesi safhasıyla ilgili bulunduğu, ancak vergi alacağının kesinleşmesin
den sonra yeminli mali müşavirin sorumluluğunun başlayabileceği, 3568
sayılı Kanunla getirilen sorumluluğun bu aşamada uygulanması mümkün ol
madığı gibi asıl mükellef şirket adına salınan aynı vergi ve cezanın
da mahkemece terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, cezalı
kurumlar vergisinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Mü
dürlüğü, yeminli mali müşavir adına 3568 sayılı Kanun gereği salınan
cezalı vergide kanuna aykırılık bulunmadığını ileri sürerek, mahkeme
kararının bozulmasını istemektedir.
Uyuşmazlık, 3568 sayılı Kanunun 12.maddesiyle yeminli mali müşavirler
için getirilen müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin bulunmakta-
dır.
Türk Vergi Sistemine 1.1.1986 tarihinden geçerli olmak üzere 213 sayı-
lı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde ile getiri
len yeminli mali müşavirlik mesleğinin konusu, gerçek ve tüzel kişile-
rin muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, finans,
mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek,
bu konularda müşavirlik yapmak, mükelleflerin mali tablolarını ve be-
yannamelerini ilgili mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ve dene-
tim standartları açısından tasdik etmek olarak açıklanmış, tasdiki ya-
pılan belgelerin tasdik işleminin kapsamı ölçüsünde incelenmiş belge-
ler olarak kabul edileceği ve yeminli mali müşavirlerin yaptıkları tas
dikle ilgili işlemlerden sorumlu oldukları belirtilmiştir. Ayrıca,
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 1.maddesinde amaç, 2/B maddesinde
mesleğin konusu açıklandıktan sonra 12.maddesinde de tasdik ve tasdik-
ten doğan sorumluluk konusu düzenlenmiştir. Bu düzenlemeyle yeminli ma
li müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler ile tasdik konuları ve tas-
dike ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetme
liklerle belirleneceği, yeminli mali müşavirlerin yaptıkları tasdikin
doğruluğundan sorumlu oldukları, tasdikin doğru olmaması halinde tasdi
kin doğruluğundan sorumlu oldukları, tasdikin doğru olmaması halinde
tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden
ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumlu tutulacakları öngörülmüştür.
3568 sayılı Kanunda öngörülen sorumluluk, Vergi Usul Kanununda mevcut
"Vergi Sorumluluğu" müessesesinden değişik niteliğe sahiptir. Yeminli
mali müşavirler için getirilen sorumluluk, vergi ile ilgili ödevler ye
rine getirmekten kaynaklanan bir işleve sahip olmayıp, vergilendirmeye
esas alınacak belge, kayıt nizamı ve matrah tespitinde dikkate alınma-
sı gerekli işlemlerin muhasebe usul ve esaslarına, kanunlarda belirti-
len düzenlemelere uygunluğunu temin amacına yöneliktir. 3568 sayılı
Kanunun 12.maddesinin dördüncü fıkrasında, yeminli mali müşavirlerin,
yaptıkları tasdikin doğru olmaması nedeniyle ziyaa uğratılan vergiler-
den ve kesilen cezalardan "Mükellefle birlikte müştereken ve müteselsi
len" sorumlu olacakları belirtildiğinden, mükellefle birlikte ve aynı
usullere göre takibi gerekeceği anlaşılmaktadır. Yeminli Mali Müşavir,
tasdikin doğru olmaması nedeniyle ziyaa uğratılan vergi ve bunun ceza-
sından "mükellefle birlikte" sorumlu tutulduğundan, bu sorumluluğunun
ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş vergi borçlarının tahsili için
öngörüldüğünü söylemek mümkün değildir. Kanun koyucu bu amaçta olsaydı
maddeye "mükellefin varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi
ve cezalar yönünden" sorumluluğa işaret eden bir ibareye yer verirdi.
3568 sayılı Kanunun 12.maddesinin açık ifadesi, yeminli mali müşavirin
hatalı tasdik işleminden kaynaklanan vergi ziyaı nedeniyle takibi için
önce vergi mükellefi hakkında tarhiyat yapılıp bunun kesinleşmesini ve
kamu alacağının tahsil edilebilir hale gelmesini beklemeye ve ancak
bundan sonra yeminli mali müşavirin takibi için gerekli işlemlerin ya-
pılacağının kabulüne olanak vermemektedir. Sorumluluğun "müteselsilen"
olması, idarenin vergi alacağı için sorumlulardan dilediğine müracaat
edebilmesi olanağını sağlar. Hatta aynı anda sorumluların ikisinin bir
den takibine de bir engel yoktur. Kuşkusuz söz konusu hüküm, vergi mü-
kellefiyetini ve mükellefi değiştirmemiştir. Bir bakıma, mükellef ver-
ginin asıl borçlusu, yeminli mali müşavir ise fer'i borçlusu durumunda
dır. Mükellef ve yeminli mali müşavir aynı borç için takip edildikle-
rinden, vergi borcunun herhangi bir nedenle kalkması halinde, yeminli
mali müşavir de borçtan kurtulur. Ayrıca yeminli mali müşavir, asıl
borçlu mükellefe ait bütün iddia ve savunmaları idareye karşı ileri
sürmek hak ve yetkisine sahiptir. Yeminli mali müşavirin bu olanağı
kullanabilmesi, söz konusu sorumluluğu nedeniyle verginin tarh ve ta-
hakkuku anından itibaren takibi halinde mümkün olabilir. Ancak bu su-
retle, tasdik işleminden dolayı vergiden mükellefle birlikte müştere-
ken ve müteselsilen sorumlu tutulan yeminli mali müşavirin, "yargı mer
cileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma hakkı"nı kullan
ması olanağı sağlanmış olur.
Temyiz istemine konu olan mahkeme kararında, yeminli mali müşavirin so
rumluluğunun, verginin ödenmesi safhasıyla ilgili olduğu, vergi alaca-
ğının mükellef yönünden kesinleşmesinden sonra başlayabileceği yolunda
ki görüş ve gerekçeler yerinde görülmemiştir. Ancak olayda, davacının
müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına neden olan vergilemeye
ilişkin olarak mükellef şirket tarafından açılan davada mahkemece tar-
hiyatın terkinine karar verilmiş olup, bu karara yönelik temyiz istemi
de Danıştay Dördüncü Dairesinin 19.12.1994 günlü ve 1994/6113 sayılı
kararıyla reddedilmiştir. Mükellef şirket davası nedeniyle kaldırılmış
olan vergi ve cezadan, davacının 3568 sayılı Kanunun 12.maddesi uyarın
ca sorumluluktan kurtulduğunun kabulü gerekir. Mahkeme kararı bu neden
le yerindedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine esasta oybirliğiyle, ge-
rekçede oyçokluğu ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:90) BŞ/ES
|