1973 YILINDA VERASET YOLUYLA İKTİSAP EDİLEN HİSSE SENETLERİNİN 1982
YILINDA SATILMASI DOLAYISIYLA ELDE EDİLEN GELİRİN VERGİLENDİRİLECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; 1973 yılında veraset yoluyla iktisap edilen hisse senetle-
rinin 1982 yılında satılmasından dolayı elde edilen kazancın vergiye
tabi olup olmıyacağı hususuna ilişkindir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1.1.1982 tarihinde yürürlüğe giren
2574 sayılı kanunun 15.maddesiyle değişik 80.maddesinin 2.bendinde
"Her ne şekilde olursa olsun menkul kıymetlerin (kurucu hisse senetle-
riyle her türlü intifa senetleri dahil) edinme tarihinden önce veya
sonra elden çıkarılmasından sağlanan ve bir takvim yılındaki tutarı
100.000 lirayı aşan kazançların" vergiye tabi olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar mahkeme kararında anılan maddenin yorumu; ancak 1982 yı-
lından sonra edinilen menkul kıymetlerin satışından doğan kazancın ver
gilendirilebileceği şeklinde yapılmışsa da söz konusu hükmün incelenme
sinden daha önce edinilmiş olsalar bile 2574 sayılı kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra elden çıkarılan menkul kıymetlerin de vergilen-
dirileceği anlaşılmakta olup, daha önce edinilen menkul kıymetlerin
satımından elde edilen kazancın vergilendirilmiyeceğine dair bir istis
na hükmüne de yer verilmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19.maddesinde "vergiyi doğuran olay"
başlığı altında, vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladık
ları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı ifade
edilmiştir. Menkul kıymetlerin satışından doğan gelir satışın yapıldı-
ğı tarihte elde edilmiş sayılır. Satış akdinin 1982 yılında yapıldığı
saptandığına ve vergiyi doğuran olayda bu satıştan doğan gelirin elde
edilmesiyle gerçekleştiğine göre Gelir Vergisi Kanununun, olay tarihin
de yürürlükte bulunan ve 2574 sayılı Kanunun 15.maddesiyle değişik 80.
maddesinin 2.bendi gereğince, sözü edilen değer artışı kazancının ver-
gilendirilmesinde yasaya aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, iktisap tarihindeki hükme göre satılması halinde vergi dı-
şı bırakılan kazancın 1.1.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2574 sayılı
Kanununun ilgili maddesiyle vergi kapsamına alınmasının kazanılmış hak
kı ihlal niteliğini taşıdığı düşünülebilirse de; kazanılmış haktan söz
edebilmek için, hakkın maddi olarak elde edilmiş olması yani objektif
hukuk kurallarının bir kişye uygulanması, böylece objektif genel huku-
ki durumun, kişisel bir işlemle subjektif hale dönüşmesi gerektiğinden
olayda kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir.
Bu hukuki çerçeve içerisinde olay değerlendirildiğinde; davacı adına
1973 yılında veraseten iktisap edip 1982 yılında sattığı hisse senetle
ri dolayısıyla elde ettiği kazancı beyan dışı bıraktığının tesbiti üze
rine tarhiyat yapılmasında yasaya aykırılık görülmemiştir. Ancak vergi
ye tabi matrahın tesbitinde ödenen veraset ve intikal vergisinin dikka
te alınması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar veril
di.
(DAN-DER, SAYI:82-83)
BŞ/YÖ
|