DOLARA ENDEKSLİ VE VADELİ OLARAK İTHAL EDİLMİŞ BİR EMTİANIN SATIŞINDA
MERKEZ BANKASI DÖVİZ KURLARINA GÖRE KUR FARKI HESAPLANIP UYGULANMASI
TİCARİ YAŞAMIN GEREKLERİNE UYGUN OLDUĞUNDAN, PAYDAŞI BULUNDUĞU BİR
FİRMADAN PAZARLAMAK ÜZERE EMTİA DEVRALAN DAVACININ YAPTIĞI SÖZLEŞMENİN
MUVAZAA İÇERDİĞİ VE DÖNEM SONLARI İTİBARIYLA KUR FARKI HESAPLAYARAK
KAZANCININ BİR KISMINI PAYDAŞI FİRMAYA AKTARDIĞI, BU TRANSFERİN ÖRTÜLÜ
SERMAYE KABULÜ GEREKTİĞİ GÖRÜŞÜYLE UYGULANAN TARHİYATIN KALDIRILMASIN-
DA HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
1994 ve 1995 yıllarına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda yarı
payla ortağı olduğu Tavaş Tavukçuluk Anonim Şirketinden vadeli ve dö-
vize endeksli olarak satın aldığı küspe bedelinin büyük bir kısmını ö-
demeyerek dönem sonlarında dövizde meydana gelen artışlar nedeniyle
yüksek miktarlarda kur farkını gider yazdığı saptanan davacı adına,
satın alınan küspe bedeli örtülü sermaye, satıcı firmaya 1995 yılı so-
nunda fatura edilen kur farkları ise örtülü sermaye üzerinden ödenen
faiz olarak nitelenip, dövize endeksli mal karşılığı yapılan borçlanma
için ödenen kur farkı tutarı ile Tavaş Yem Sanayi Anonim Şirketinden
alınan kur farkı geliri arasındaki fark üzerinden resen kurumlar ver-
gisi ve geçici vergi salınmış, ağır kusur cezası kesilmiştir.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi,
... günlü, 1996/1065 sayılı kararıyla; kurumlar arasında yasada amaç-
lanan anlamda nakdi bir borçlanmanın söz konusu olmadığı, bu tür borç-
lanmanın örtülü sermaye olarak nitelenemeyeceği gerekçesiyle tarhiyatı
kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danış-
tay Üçüncü Dairesi, ... günlü, 1997/2743 sayılı kararıyla; Tavaş Ta-
vukçuluk İşletmeleri Anonim Şirketinin, İntar Tarım Ticaret ve Yatırım
Anonim Şirketinin pay senetlerinin yarısına sahip olduğu, bu şirkete
doğrudan mal sattığı, her iki şirket arasında vasıtasız bir şirket mü-
nasebeti ve sıkı bir iş ilişkisi bulunduğu, 1994 yılında Tavaş Tavuk-
çuluk İşletmeleri Anonim Şirketinden vadeli ve dövize endeksli olarak
satın alınmış küspe bedelinin, 1994 ve 1995 yıllarında tümüyle ödenme-
yip, büyük bir kısmının 1996 yılına devredildiği, Danıştay'ın verdiği
çeşitli kararlarda, istikrazın teşebbüste bir hesap döneminde kulla-
nılmış olmasının, devamlılık unsurunun oluşması yönünden yeterli gö-
rüldüğü, olayda, inceleme elemanı tarafından yasanın aradığı bir diğer
koşul olan, borçlanılan tutarla özsermaye arasında ticari hayatın nor-
mal koşullarına göre mutad olmayan oranda bariz bir fark yaratıldığı-
nın açıkca ortaya konulduğu, yükümlü kurumun vadeli olarak küspe satın
alma yöntemi ile aynı aileye mensup kişilere ait Tavaş Anonim Şirketi-
ne dövize endeksli borçlanmasının örtülü sermaye olarak kabul edilme-
sinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kara-
rını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, 1997/633
sayılı kararıyla; Tavaş Tavukçuluk İşletmeleri Anonim Şirketince 3 yıl
vadeli ve dövize endeksli olarak ithal edilen küspenin yine vadeli ve
dövize endeksli olarak davacı şirkete satıldığı, davacı şirketin bu
küspeyi aynı koşullarla başka firmalara sattığı, bu satıştan doğan kur
farklarının hasılat yazıldığı, bunlar arasında Tavaş Tavukçuluk İşlet-
meleri Anonim Şirketine yapılan satışlardan doğan kur farklarının da
bulunduğu ve uyuşmazlık döneminde davacı şirketin dört firmadan dövize
endeksli ve vadeli soya küspesi satın alarak kur farkı ödediği anla-
şıldığından, Tavaş Tavukçuluk İşletmeleri Anonim Şirketinden yapılan
alımın muvazaalı olmadığı ve davacı şirketin emtia dengesinde herhangi
bir uyumsuzluk bulunmadığından alım-satımın gerçek bir ticari ilişkiye
dayandığının kabulü gerektiği, davacı şirketin uyuşmazlık döneminde
Tavaş Tavukçuluk İşletmeleri Anonim Şirketinden satın aldığı küspeyi
satmadığı yönünde kaydi envanter yoluyla veya karşıt incelemeyle ya-
pılmış bir tespit bulunmadığı, aksine küspenin 1994 yılında davacı
şirket tarafından pazarlanarak bir kısmının peşin, bir kısmının da dö-
vize endeksli olarak satıldığı inceleme raporunda da açıkca vurgulan-
dığından, yapılan alımların muvazaalı olduğu ve alım bedellerinin ör-
tülü sermaye sayılmasından söz edilemeyeceği, kur farkının, enflasyon
ve sair nedenlerle belirli bir sürede Türk Parası değerinin yabancı
paralar karşısında değer yitirmesinden kaynaklandığı, bu nedenle örtü-
lü sermaye üzerinden ödenen faiz olarak nitelendirilemeyeceği gerekçe-
siyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, yü-
kümlü şirketin vadeli küspe satın alma yöntemiyle aynı aileye mensup
kişilere ait diğer bir şirkete dövize endeksli borçlanmasının örtülü
sermaye kabulüyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ile-
ri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinde kurum-
ların, aralarında vasıtalı veya vasıtasız bir şirket münasebeti veya
devamlı ve sıkı bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişi-
lerden yaptıkları borçlanmalar teşebbüste devamlı olarak kullanılır ve
bu borçlanmalarla kurumun öz sermayesi arasındaki nispet, emsali ku-
rumlarınkine nazaran bariz bir fazlalık gösterirse mezkur borçlanmala-
rın örtülü sermaye sayılacağı kurala bağlanmış, 15 inci maddenin 2 nci
bendinde de örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizlerin,
kurum kazancından indirilemeyeceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... tarihinde kurulan ve % 50 hissesi
... Tavukçuluk Anonim Şirketine (TAVAŞ) ait olan yükümlü kurum ile
adı geçen şirket arasında düzenlenen ... tarihli anlaşma uyarınca, TA-
VAŞ tarafından Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının ...
tarihli onayı ile Oriac İnternational USA Limited Şirketinden küspe
satın alınması şartıyla sağlanan ayni kredi ile ithal edilen küspenin
büyük bir kısmının vadeli ve dövize endeksli olarak satın alındığı,
anlaşmaya dayalı olarak 31.12.1995 tarihi itibarıyla kalan borca dolar
kurundaki farklılık nedeniyle ... lira vade farkı uygulandığı ve bu
miktarın yükümlü kurum giderleri arasına alındığı anlaşılmıştır.
İnceleme raporu ile yükümlü kurumun 1995 yılında satış yaptığı
firmalardan biri ve TAVAŞ Tavukçuluk Anonim Şirketinin de ortağı oldu-
ğu Tavaş Yem Sanayi Anonim Şirketine küspe satışı nedeniyle ... lira
vade farkı ile kur farkı uyguladığı saptanarak, 1994 yılında vadeli ve
dövize endeksli olarak satın alınmış olan küspe bedelinin tamamının
1994 ve 1995 yılında ödenmeyerek kısmen 1996 yılına da devredilmiş ol-
ması karşısında, borcun uzun süre kullanıldığı, kurumlar arasında va-
sıtasız bir şirket münasebeti bulunduğu sonucuna varılmış ve yükümlü-
nün iki şirkete ödediği kur farkından, tahsil ettiği kur farkı düşül-
mek suretiyle hesaplanan matrah farkı üzerinden cezalı tarhiyat öne-
rilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, vergilendir-
mede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek ma-
hiyetinin esas olduğu kurala bağlanmıştır.
Kuruluş amacı ve konusu tavuk ve diğer kümes hayvanları işlet-
meleri tesis etmek, hayvan yemleri üretimi ile iç ve dış satımı olan
TAVAŞ Anonim Şirketinin 1994 yılında yurt dışındaki bir firmadan kredi
sağlayarak küspe ithal ettiği, yurt içi kredi faizlerindeki yükseliş
nedeniyle ödeme güçlüğüne düştüğü ve ... tarihinde davacı kurumla bir
sözleşme yaptığı, bu sözleşmede; ithal edilen küspenin satış tarihin-
deki Dolar kuruna göre rayiç bedelle satılması taahhüt edilerek, öde-
menin yapılacağı tarihteki Merkez Bankası Dolar satış kuru esas alına-
rak saptanacak farkın yükümlü kuruma fatura edilmesi kararlaştırılmış-
tır.
Dolara endeksli ve vadeli olarak ithal edilmiş bir emtianın sa-
tışında Merkez Bankası döviz kurlarına göre kur farkı hesaplanıp uygu-
lanması ticari yaşamın ekonomik gereklerine uygundur. Nitekim yükümlü
kurumun 1994 ve 1995 yıllarına ait alış ve satış listeleri incelendi-
ğinde, birçok firmadan emtia alımları, Tavaş Yem Sanayi Anonim Şirketi
dışında bir çok şirkete de emtia satışları bulunduğu, hasılatın bir
kısmının kur ve vade farklarından oluştuğu görülmüştür. Bu durumda in-
celeme raporunda değinilen üç firmanın ticari faaaliyetleri birbiriyle
sınırlı olarak değerlendirilip, Tavaş Tavukçuluk Anonim Şirketinin di-
ğer iki şirketteki ortaklığı gözönünde tutularak, dövize endeksli va-
deli emtia satışı borç verme ve örtülü sermaye kabul edilerek, kur
farklarının kurum kazancından indirilemeyeceği sonucuna varılmasında
isabet bulunmamıştır.
Tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararında bu nedenler-
le hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin reddine, karar
verildi.
(MT/ES)
|