DAVA KONUSU VERGİ VE CEZALARI İÇEREN İHBARNAMELER ŞİRKET ADINA DÜZEN-
LENDİĞİNE GÖRE, BU İHBARNAMELERİN ŞİRKET ORTAĞI VE TEMSİLCİSİ SIFATIY-
LA DAVACIYA TEBLİĞ EDİLMESİ ANCAK ŞİRKETİ BAĞLAR. SÖZ KONUSU İHBARNA-
ME DAVACIYI ŞAHSEN BORÇ ALTINA SOKAN NİTELİKTE BULUNMADIĞINA VE BU İH-
BARNAMELERE KARŞI ANCAK ŞİRKET TARAFINDAN AÇILAN BİR DAVANIN İNCELEN-
MESİ MÜMKÜN OLDUĞUNA GÖRE, KENDİ ADINA DAVA AÇAN DAVACININ, BU DAVAYI
AÇMAKTA EHLİYETİ BULUNUP BULUNMADIĞI ARAŞTIRILMADAN TARHİYATIN DAVACI-
NIN PAYI ORANINDA KALDIRILMASINDA İSABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Davacının ortağı olduğu limited şirket adına 1987 yılı kurumlar vergi-
si beyannamesini vermediği gerekçesiyle kurumlar vergisi salınmış ve
kaçakçılık cezası kesilmiştir. Ankara 2.Vergi Mahkemesi 25.12.1991 gün
lü ve 1991/1553 sayılı kararıyla, ihbarnameleri tebliğ edecek başka
bir yetkili bulunmadığından davacıya yapılyan tebligatların usulüne uy
gun olduğuna karar vermiş, beyanname verilmemesinin resen takdir sebe-
bi olduğu, şirket defterlerinin inceleme için mahkemelerine ibraz edil
mediği, bu durumda bir önceki yıl kazancına nazaran yüzde yirmi fazla
bir artışla dönem kazancının tesbit edilmesinde yasaya aykırılık bulun
madığı, ancak davacının şirketin vergi borçlarından hissesi oranından
sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle tarhiyatı kısmen kaldırmıştır. Ver
gi Dairesi Müdürlüğü, beyanname verilmemesi nedeniyle takdir komisyonu
kararına dayalı olarak yapılan tarhiyatın tamamından davacının sorumlu
olduğunu ileri sürürek kararın bozulmasını istemektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8.maddesinde, vergi kanunlarına göre
kendisene vergi borcu tereddübeden veya tüzelkişinin mükellef, vergi-
nin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan ki
şinin ise vergi sorumlusu olduğu belirtildikten sonra, aynı Kanunun
34.maddesi uyarınca ihbarnamenin, mükellefler veya vergi sorumluları
adına düzenlenerek 94.maddenin "Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni
temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapı-
lır. Tüzelkişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanu-
ni temsilcilerine, yapılır" hükmüne uygun olarak tebliğ edilmesi gere-
kir. Ancak bu şekilde yapılacak bir tebliğ üzerine mükelleflerin veya
kendilerine vergi cezası kesilenlerin, bu tarhiyatlara karşı vergi mah
kemelerinde dava açabilmeleri mümkündür.
Bu durumda, dava konusu vergi ve cezaları içeren ihbarnameler şirket
adına düzenlendiğine göre, bu ihbarnamelerin şirket ortağı ve temsilci
si sıfatıyla davacıya tebliğ edilmesi ancak şirketi ilzameder. Bu teb-
liğ, kanuna uygun görülüp muteber kabul edildiğinden, tahakkuk eden
verginin tamamının şirketten tahsili gerekecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın şirketten yöneticisi olduğu anlaşı-
lan ortak tarafından kendi adına açıldığı görülmüştür. Söz konusu ih-
barname davacıyı şahsen borç altına sokar nitelikte bulunmadığına ve
bu ihbarnamelere karşı ancak şirket tarafından açılan bir davanın ince
menmesi mümkün olduğuna göre, davacının bu davayı açmakta ehliyeti bu-
lunup bulunmadığı araştırılmadan, tarhiyatın davacının payı oranında
kaldırılmasında isabet görülmemiştir.
Bu nedenlerle, Ankara 2.Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına karar
verildi.
ŞT/ES
|