GÜMRÜK KANUNDA YER ALAN MUAFİYET VE İSTİSNALAR DIŞINDAKİ DİĞER GÜMRÜK
MUAFİYETİ TANINAN İŞLEMLERDE KATMA DEĞER VERGİSİNİ DOĞURAN OLAYIN, VER
Gİ ÖDEME MÜKELLEFİYETİNİN BAŞLADIĞI (YANİ BEYANNAMENİN TESCİL EDİLDİ-
Ğİ) TARİHTE MEYDANA GELDİĞİ HK.
Gümrük Müdürlüğünce tescilli gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşya ne-
deniyle beyannamenin tescil edildiği tarihteki kur üzerinden hesapla-
nan katma değer vergisinin, fiili ithal tarihindeki kur esas alınarak
hesaplanması gerektiğinden bahisle davacı şirket adına yapılan ek kat-
ma değer vergisi tarhiyatını, Katma Değer Vergisi Kanununun 10.maddesi
nin (ı) bendi, 21.maddesi ve 46.maddesinin 2.ve 3.fıkraları ile Gümrük
Kanununun 1.,3.,4., 65.maddeleri açıklandıktan sonra, söz konusu düzen
lemelere göre, katma değer vergisinin, ithal edilen eşyanın gümrük ver
gisinden muaf olması halinde fiili ithalatın yapıldığı andaki CIF değe
ri üzerinden tarh edileceği ve fiili ithalatın, muaflık hükümlerinin
uygulandığı tarihte gerçekleştiğinin kabul edildiği, gümrük vergisi
ödeme mükellefiyetinin ise, beyannamenin tescil edildiği tarihte başla
yacağı ve gümrük vergisinin, vergi ödeme mükellefiyetinin başladığı ta
rihte yürürlükte bulunan gümrük giriş tarife cetvelindeki oranlar üze-
rinden tarh edileceği sonucuna ulaşıldığı, dosyanın incelenmesinden,
davacı şirket tarafından, gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen
gübre ham maddesi için, beyannamenin tescil tarihindeki kur üzerinden
katma değer vergisi ödendiği, idarece, fiili ithal tarihindeki kur üze
rinden katma değer vergisi ödendiği, idarece, fiili ithal tarihindeki
kur üzerinden katma değer vergisi ödenmesi gerektiğinden bahisle ek ta
hakkuk yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünün,
katma değer vergisinin, beyannamenin tescil tarihindeki kur üzerinden
mi, yoksa fiili ithal tarihindeki kur üzerinden mi ödenmesi gerektiği
hususunun açıklığa kavuşturulmasına bağlı olduğu, gerek Gelir Vergisi
Kanununun 9.,10.,15.,16., ve 17.maddelerinden, gerekse Gümrük Kanunu-
nun 7.ve 8.maddelerinden de anlaşılacağı üzere, muafiyetin, gerçek ve-
ya tüzel kişileri yasal nedenlerle devamlı veya geçici olarak vergi dı
şı bıraktığı, istisnaların ise, kazanç ve iratlardan bir kısmını veya
tamamını vergi dışında tuttuğu, diğer bir deyişle, muafiyetin kişile-
ri, istisnanın ise kazanç ve iratları ilgilendirdiği, buna göre, önce-
den gümrük vergisine tabi olmakla birlikte, sonradan yapılan değişik-
likle vergi oranı sıfıra indirilen ve vergi ödenmediği ihtilafsız olan
gübre hammaddelerinin (kalsiyum fosfat hariç) gümrük vergisinden muaf
olmayıp, gümrük vergisinden istisna edildiğinin kabulü gerekeceği, ak-
si bir düşünüşün, iktisadi kamu teşebbüslerince ithal edilen bir eşya-
nın gümrük vergisinden muaf tutulması halinde aynı eşyanın gerçek bir
kişi tarafından ithal edilmesi durumunda da gümrük vergisinden muaf tu
tulmasını gerektirdiği, böyle bir uygulamanın ise vergi ve hukuk tekni
ği ile ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle, gübre ham maddesi ithalatı-
nın gümrük vergisinden muaf edilmiş bir ithalat olmayıp istisna edil-
miş bir ithalat olduğunun kabulü gerektiği, bu durumun ise sözü edilen
ithalatın gümrük vergisine tabi olmadığı anlamını taşımadığı gerekçe-
siyle kaldıran Balıkesir Vergi Mahkemesinin 4.8.1992 günlü, 1992/467
sayılı kararının; 3065 sayılı Kanunun 10.maddesinin (ı) bendinde, itha
latta vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi öde-
me mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan işlemler-
de ise fiili ithalatın yapıldığı tarihte meydana geldiğinin belirtildi
ği, söz konusu hükme göre, gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen
eşyalara ait katma değer vergisi matrahının tespitinde, fiili ithal ta
rihindeki kurun esas alınması gerektiği, olayda, beyannamenin tescil
edildiği tarih ile fiili ithal tarihi arasındaki kur farkı nedeniyle
yapılan ek tahakkukta isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulma
sı istenilmektedir.
Katma Değer Vergisi Kanununun 10.maddesinin (ı) bendinde, ithalatta
vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mü-
kellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise
fiili ithalin yapılması anında meydana geleceği belilrtilmiş, aynı ka-
nunun 26.maddesinde ise, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövi-
zin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden
Türk parasına çevrileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurum tarafından, gümrük vergisinden
muaf olarak ithal edilen eşyaya ait katma değer vergisi matrahının, be
yannamenin tescil edildiği tarihteki cari döviz kuru esas alınarak tes
pit edildiği, daha sonra, gümrük vergisinden muaf olarak yapılan söz
konusu ithalatın, "gümrük vergisine tabi olmayan işlem" olarak kabulü
suretiyle ve vergiyi doğuran olayın da, 3065 sayılı Kanunun 10.maddesi
nin yukarıda açıklanan (ı) bendi uyarınca fiili ithalin yapıldığı anda
meydana geldiğinden bahisle, bu tarihteki döviz kuru esas alınarak ek
katma değer vergisi tahakkukunun yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü bakımından, olayda, vergiyi doğuran
olayın ne zaman meydana geldiğinin tespiti gerekmektedir.
3065 sayılı Kanunun 10.maddesinin yukarıda açıklanan (ı) bendinde de
belirtildiği gibi, ithalatta vergiyi doğuran olay, Gümrük Kanununa gö-
re gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine
tabi olmayan işlemlerde ise fiili ithalin yapılması anında meydana gel
mektedir. Anılan kanun hükmündeki "gümrük vergisine tabi olmayan işlem
ler"in, Gümrük Kanununda yer alan muafiyet ve istisna kapsamındaki iş-
lemler olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, katma değer vergisi bakımından,
ithalatta vergiyi doğuran olayın, yalnızca Gümrük Kanununda sayılan
muafiyet ve istisna kapsamındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere fiili
ithalin yapılması anında meydana geldiğinin kabulü gerekir. Esasen,
gümrük vergisine tabi olmakla birlikte, kanun ve kararnamelerle gümrük
vergisi "muaf" veya "sıfır (o)" olarak tespit edilen eşyaların ithali
ise, 3065 sayılı Kanunun 10.maddesinin yukarıda açıklanan (ı) bendinde
yer alan "gümrük vergisine tabi olmayan işlem" olarak kabul edilemeye-
ceğinden, bu tür ithalatlarda, vergiyi doğuran olayın, yine aynı bent-
te yer alan "gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması" anında
meydana geldiği açıktır.
Bu itibarla, esasen, gümrük vergisine tabi olmakla birlikte 474 sayılı
Kanuna göre düzenlenen Gümrük Giriş Tarife Cetvelinde kanuni vergi had
di "muaf" olarak tespit edilen ve 25.10.10.21 tarife pozisyonunda yer
alan "Öğütülmemiş Tabii Kalsiyum Fosfat" isimli eşyanın ithalinde, ver
giyi doğuran olay, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı (ya
ni beyannamenin tescil edildiği) tarihte meydana geldiğinden, katma de
ğer vergisi matrahının tespitinde bu tarihteki döviz kuru esas alınma-
sı gerekirken, fiili ithal tarihindeki döviz kuru esas alınarak yapı-
lan ek tahakkukun terkini yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:90)
BŞ/ES
|