ŞİRKET MAL VARLIĞI PARAYA ÇEVRİLİP TAHSİLİ OLANAKSIZ HALE GELEN VERGİ
MİKTARI TESPİT EDİLMEDEN, ŞİRKET ORTAKLARI ADINA, V.U.K.'NUN 10.MADDE
UYARINCA ÖDEME EMRİ TANZİM VE TEBLİĞ EDİLEMEYECEĞİ HK.
Yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin vadesinde ödenmeyen 1990
ve 1991 yılı katma değer vergisi borçlarının tahsili amacıyla davacı
adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan
davayı; şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallara haciz kon-
duğu, ancak şirket borçlarını karşılayamadığı, dolayısıyla şirketin
mal varlığından tahsil imkanı bulunmayan vergi borçlarının, ticaret
sicili memurluğu yazısına göre şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu
belli olan davacıdan ödeme emri ile istenilmesinde kanuna aykırılık
görülmediği gerekçesiyle reddeden İstanbul 6.Vergi Mahkemesinin
30.6.1992 günlü, 1992/1616 sayılı kararının; bozulması istenilmekte-
dir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3505 sayılı Kanunla değişik 10.madde-
sinde, temsilcilerin vergi ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünden
mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kıs-
men alınamayan vergi alacaklarının, kanuni ödevlerini yerine getirme-
yenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür. Bu hüküm nedeniyle
temsilciler hakkında takibat yapılabilmesi için, şirketin borçlarının
tamamen veya kısmen şirket mal varlığından tahsilinin mümkün olmaması
gerekir. Dosya kapsamından, şirketin borcundan dolayı menkul ve gayri-
menkullerine haciz konduğu anlaşılmaktaysa da haczedilen malların sa-
tılıp paraya çevrildiği ve şirketin borçlarına yetmediği yolunda ya-
pılmış bir tespit ve bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda, şirket mal
varlığı üzerindeki tüm takip yolları tüketilip şirketin aciz hali, di-
ğer bir deyimle, haczedilen şirket mal varlığının paraya çevrilmesin-
den sonra tahsili imkansız hale gelen vergi alacağı tutarı tam ve ke-
sin olarak saptanmadan, şirketin ödenmeyen tüm vergi borçlarının tah-
sili amacıyla yönetim kurulu üyesi adına ödeme emri düzenlenip tebli-
ğinde ve söz konusu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın red-
di yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının
bozulmasına karar verildi.
(MT/NÇ)
|