1) BİR İSTİSNA HÜKMÜNDEN YARARLANILMAMASI VERGİ KANUNLARINLA BELİRTİ-
LEN ŞARTLARA UYULUP, UYULMADIĞI HUSUSUNUN TESBİTİNE BAĞLI OLDUĞU, ŞART
LAR TAMAMSA İSTİSNANIN YARARLANMASI BİR DAVADAN FERAGAT ŞARTINA BAĞLAN
MASI DÜŞÜNÜLEMİYECEĞİ;
2) KANUNDA BAZI HUSUSLARIN YÖNETMELİKLE VE İDARECE DÜZENLENEMEYECEĞİ
YOLUNDA HÜKÜM BULUNMASI, VERGİ İSTİSNA İNDİRİMİNDEN YARARLANMA İÇİN KA
NUNDA ÖNGÖRÜLMEYEN BİR ŞARTIN İDARİ İŞLEMLE GETİRİLEBİLECEĞİNİN KAZANÇ
KABULÜNÜN GEREKTİRMEYECEĞİ HK.
1991 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesinde bildirilen kurum ka-
zancından, sanayi ürünü ihracı istisnası olarak indirdiği miktarın doğ
ruluğunun, beyannameye eklenecek "Yeminli Mali Müşavir" raporu ile tev
sik edilmediği gerekçesiyle davacı kurum adına ikmalen kurumlar vergi-
si ve geçici vergi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. İstanbul
6.Vergi Mahkemesinin 11.5.1993 günlü ve 1993/616 sayılı kararıyla;
3568 sayılı Kanununun verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca
çıkarılan 5 No.lu Genel Tebliğle sanayi ürünü ihracı istasnasından ya-
rarlanma, yeminli mali müşavir raporu ile durumun tevsiki şartına bağ-
lı tutulduğundan, gerekli belgerin ibraz edilmemesi nedeniyle ihracat
istasnasından yararlanma isteminin kabul edilmemesinin yasaya aykırı
görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı,
sanayi ürünü ihraç istisnasının Kurumlar Vergisi Kanunuyla tanınan bir
hak olduğu, vergi kanunlarında istisna ve muafiyetin geçerlilik şartı
olarak Yeminli Mali Müşavir raporlarına ve tasdiklerinin gerekliliğine
dair bir hüküm bulunmadığından hukuka aykırı olarak çıkarılmış genel
tebliğe dayanılarak Yeminli Mali Müşavir raporunun eklenmediği gerekçe
siyle istisna uygulamasından yararlandırılmamasının yasaya aykırı oldu
ğunu ileri sürerek bozulmasını istemektedir.
Davacı, 26.10.1993 günlü dilekçesinde sanayi ürünü ihraç istisnasından
yararlanabilmesi için Yeminli Mali Müşavir raporu ibraz ettiğini, an-
cak idare istisnasından yararlanabilmesi için bu davadan vazgeçmesini
istediğinden istisnadan yararlandırılması şartıyla davadan vazgeçtiği-
ni bildirmiştir. Bir istisna hükmünden yararlanıp, yararlanılmaması
vergi kanunlarında belirtilen şartlara uyulup, uyulmadığı hususunun
tespitine bağlıdır. Kanuni şartlar tamamsa istisnadan yararlanmanın
bir davadan feragat şartına bağlanması düşünülemiyeceğinden sırf bu hu
susun yerine getirilebilmesi için ve idarece istisnadan yararlandırıl-
ması şartıyla davadan feragat edildiğini bildiren dilekçe ile davaya
son verildiğinin kabulü mümkün görülmemiştir.Bu nedenle sözkonusu beya
nın davanın görülmesini engellemediği sonucuna varıldığından davanın
esası incelendi:
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 12.maddesinin 1.fıkrasında, ye-
minli müşavirlerin gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve
işletmelerinin tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, mu-
hasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapla-
rı denetim standartlarına göre incelediklerini tasdik edecekleri öngö-
rülmüştür. Aynı Kanunun 12.maddesinin 3.fıkrasında ise, kanunları gere
ğince, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablola
rın, kamu idaresinin yetkili memurlarınca tasdikin kapsamı ölçüsünde
incelenmiş bir belge sayılacağı belirtilmiştir.
3568 sayılı Kanunda yükümlülerin vergiye ilişkin belgelerini yeminli
mali müşavirlere tasdik ettirme zorunluluğu öngörülmemiş, ancak bu ko-
nuda tanınan yetkiyle yükümlülerine vergi idaresi karşısındaki durumla
rını hafifletici ve açıklayıcı bir imkan sağlanmıştır. Nitekim 12.mad-
denin 3.fıkrasında da belirtildiği gibi tasdik edilmiş belgeler, tasdi
kin kapsanı ölçüsünde incelenmiş bir belge sayılacaktır. Bu itibarla,
yeminli mali müşavirlerin tasdik işlemlerini zorunlu hale getirmek müm
kün değildir. Ayrıca yükümlülerin bir kısım istisna ve indirimlerden
yararlanabilmelerini bu tasdik işlemlerine bağlı tutulması ilgililere
kanunda öngörülmeyen bir külfet yükleme anlamı taşımaktadır.
Kanunda bazı hususların yönetmelikte ve idarece düzenleneceği yolunda
hüküm bulunması, vergi istisna ve indiriminden yararlanma için kanunda
öngörülmeyen bir şartın idari işlemle getirilebileceğinin kabulünü ge-
rektirmez. Aksi yöndeki bir uygulama, kanun hükümlerinin idari karar-
larla değiştirilebileceği, daraltılıp genişletilebileceği anlamına ge-
leceğinden kabul edilemez. Buna rağmen vergi mahkemesince, davacı kuru
mun indirim ve istisna uygulamasının yeminli mali müşavirlerin tasdiki
ne bağlı olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmesinde
isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle İstanbul 6.Vergi Mahkemesinin 11.5.1993 günlü ve 1993/616
sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:89)
ŞT/ES
|