DAVACI ŞİRKETİN 29.4.1995 GÜNÜ VERDİĞİ 1994 YILI KURUMLAR VERGİSİ BE-
YANNAMESİ ÜZERİNE DÜZENLENEN TAHAKKUK FİŞİYLE TAHAKKUK EDEN VERGİLERİN
TERKİNİNE YÖNELİK 11.4.1996 GÜNÜNDE AÇILAN DAVANIN SÜREAŞIMI NEDENİYLE
İNCELENMESİNE OLANAK BULUNMADIĞI EKİM 1995 DÖNEMİNE AİT MUHTASAR BE-
YANNAME İLE TAHAKKUK EDEN GELİR (STOPAJ) VERGİSİNİN YATIRIM İNDİRİMİ
İLE İLGİSİNİN BULUNMADIĞI HK.
Davacı şirket adına beyan edilip vadesinde ödenmeyen kurumlar vergisi-
nin 3.taksidi ve gelir (stopaj) vergisi borçlarının tahsili amacıyla
tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrinin ve kurumlar vergisine ilişkin
tahakkuk işleminin iptali ile sehven ödenen kurumlar vergisi 1. ve 2.
taksidinin red ve iadesi istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde belirtildiği gibi dava açma
süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mah-
kemelerinde otuz gün olduğu, davacı şirketin ... günü verdiği ... yılı
kurumlar vergisi beyannamesi üzerine kesilen ve davacı şirkete bildi-
rilen aynı tarih ve ... sayılı tahakkuk fişiyle tahakkuk eden vergile-
rin terkinine ve iadesine yönelik isteğin davanın otuz günlük dava aç-
ma süresi geçirildikten sonra ... günü açılmış olmasından dolayı süre-
aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkan bulunmadığı, 5422 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 25. maddesine göre %20 oranlı kurumlar ver-
gisi hesaplanırken yatırım indiriminin de matraha dahil edilmesi ge-
rektiğinden, yani ilgili kanun maddesinin yürürlükte olduğu dönemde
yatırım teşvik belgesi ile %100 yatırım indirimine sahip davacı şirke-
tin kurumlar vergisi matrahından yatırım indirimini düşmesi mümkün ol-
madığından beyanname üzerine tahakkuk eden kurumlar vergisinin ödenme-
yen üçüncü taksidi için düzenlenen ödeme emrinde mevzuata aykırılık
bulunmadığı, öte yandan, ödeme emrinde yer alan ve Ekim 1995 dönemine
ait muhtasar beyanname üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin
yatırım indirimi ile ilgisi bulunmadığından sözkonusu amme alacağının
tahsiline yönelik olarak tanzim edilen ödeme emrinde bu yönüyle de
mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Diyarbakır Vergi
Mahkemesinin 30.9.1996 günlü ve 1996/281 sayılı kararının; şirketleri-
nin %100 yatırım indirimi kapsamında olduğu, cezai müeyyide ile karşı-
laşmamak için kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ve ödeme ya-
pıldığı, daha sonra emsallerine bakarak dava açma hakkının kullanılma-
sına karar verildiği, ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin tebliğ e-
dilmediği, bu nedenle kesinleşmiş bir borçtan bahsedilemeyeceği ileri
sürülerek bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açık-
lanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de
uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen
iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadı-
ğından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 25. maddesinde yer a-
lan ve kurum kazancından % 25 oranında alınacak olan kurumlar vergisi-
nin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20
sinden az olamayacağını öngören düzenleme; ortada kurumlar vergisine
tabi tutulacak bir kurum kazancı bulunması, ancak bu kazançtan indirim
ve istisnalar düşüldükten sonra hesaplanan verginin belli miktarın al-
tında kalması halinde uygulanabilecek bir düzenlemedir.
Olayda ise yatırım indirimi uygulanması sebebiyle ortada kurum-
lar vergisine tabi bir kazanç bulunmamakta, dolayısıyla değinilen 25.
madde hükmünün uygulanması olanağı da bulunmamaktadır. Aksine bir uy-
gulama kanunun bir hükmü ile açıkca tanınmış olan indirimin, aynı Ka-
nunun başka bir hükmünün farklı yorumlanması suretiyle ortadan kaldı-
rılması sonucunu doğuracaktır. Böyle olunca yükümlü kurumun bu hususa
yönelik iddiasının 6183 sayılı kanunun 58. maddesindeki "böyle bir
borcu olmadığı" kapsamında düşünülmesi gerektiğinden yükümlü temyiz
isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi
gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:97)
|