NOTER SATIŞ SENEDİNDE YAZILI BEDELİN GERÇEĞİ YANSITMADIĞI HUSUSUNDA
BİR TESPİT BULUNMADAN, ARAÇ SATIŞ BEDELİNİN KASKO DEĞERİNİN ALTINDA OL
MASI NEDENİYLE RE'SEN TAKDİRE GİDİLEMİYECEĞİ HK.
Yükümlünün 1991 yılında satmış olduğu kamyonun satış bedelinin kasko
değerinden daha düşük gösterilmesi nedeniyle re'sen takdir yoluyla adı
na gelir veriisi ve geçici vergi salınıp, kaçakçılık ve kusur cezaları
kesilmiştir. İstanbul 3.Vergi Mahkemesi 20.4.1994 günlü ve 1994/781 sa
yılı kararıyla; aracın kasko değeri esas alınarak yapılan tarhiyatın
yerinde olduğu, ancak bu matrahtan davacının daha önce bildirildiği fa
tura satış değerinin indirilmesi gerektiği, ikmalen ve resen yapılan
tarhiyatlarda mahsup imkanı kalmadığından salınan geçici vergide isa-
bet bulunmadığı gerekçesiyle gelir vergisi matrahının azaltılmasına,
geçici verginin kaldırılmasına karar vermiştir. Yükümlü, olayda re'sen
takdir nedeninin bulunmadığını, Vergi Dairesi Müdürlüğü, salınan geçi-
ci verginin yerinde olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulması
nı istemektedirler.
Uyuşmazlık, kamyonun satış bedelinin düşük gösterildiği ileri sürülüp,
takdir komisyonunca kasko bedeli esas alınarak takdir edilen matrah
üzerinden, davacı adına salınan gelir vergisi ve geçici vergi ile kesi
len kaçakçılık cezasına ilişkindir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mah
keme kararını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Yükümlü temyiz istemine gelince; Vergi Usul Kanunu'nun 30.maddesinde
re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delil-
lere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyo-
nunca takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh
olunması şeklinde tanımlanmış, 6.bendinde de tutulması zorunlu olan
defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına
dair delil bulunması re'sen takdir sebebinin karinesi olarak sayılmış-
tır.
Olayda, yükümlünün sahibi bulunduğu aracı noter satış senedi ile kasko
değerinin altında satması nedeniyle takdir komisyonuna başvurulduğu,
bu komisyon tarafından ise kasko bedelinden hareketle matrah takdir
edildiği anlaşılmıştır. Noter satış sözleşmesi ortada iken bu belgenin
sahteliği, ya da aracın sözleşmede yazılı bedelin üstünde satıldığı yo
lunda gerçeği yansıtan olgular bulunmadan, kasko bedelinin altında sa-
tış yapılmış olması başlıbaşına re'sen takdir nedeni olarak kabul edi-
lemez.
Diğer yandan Gelir Vergisi Kanunu'nun 2.maddesinde "kanunda yazılı ka-
zanç ve iratların gelirin tesbitinde gerçek ve safi miktarları ile na-
zara alınacağı" belirtilmiştir. Bu hükme göre gerçek kazancın vergilen
dirilmesi amaçlanmaktadır. Gerçek kazancın yalnızca rayiç bedel, emsal
bedel veya kasko bedelinden hareketle saptanması mümkün değildir. Ara-
cı satın alan nezdinde araştırma yapılması bu kişi ile yükümlü arasın-
da satış bedeli dışında bir nakit hareketi varsa bunun tespit edilmesi
gerekirken, bu araştırmalar yapılmadan, satışa konu aracın sadece har-
ca konu değerinin kasko sigortası değerinin altında gösterilemeyeceği-
nin öne sürülmesi, gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesine de ters
düşmektedir. Noter harcı için Harçlar Kanunu'nun 43.maddesinde öngörü-
len kanuni ölçünün, kanunda sarahat olmadıkça gelir vergisi için de ka
nuni ölçü olarak kullanılması mümkün değildir.
Bu nedenle, Vergi Dairesi Müdürlüğü temiz isteminin reddine, davacı
temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar
verildi.
ŞT/ES
|