KOOPERATİFLERİN ÜST KURULUŞA ÜYE OLMAMALARI NEDENİYLE VERGİLENDİRİLEBİLMELERİ İÇİN BEYAN DIŞI GELİR ELDE EDİLDİĞİ HUSUSUNDA SOMUT TESPİTTE BULUNULMASI GEREKTİĞİ HK.
Temyiz Eden : Halkalı Vergi Dairesi Başkanlığı/İSTANBUL
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : 1998 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ile 1999 yılı ek kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan tarhiyatların kesinleştiğinden söz edilerek tahsili amacıyla davacı kooperatif adına ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. İstanbul 6. Vergi Mahkemesi 11.10.2004 günlü ve E:2004/1363, K:2004/2282 sayılı kararıyla; düzenlenen ödeme emirlerinin, takdir komisyonu kararlarına dayanılarak yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin tebliğinden sonra ihtilafsız kesinleşmiş amme alacağına ilişkin olduğu, ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesine göre vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olup, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispat ve tespiti gerektiği, vergi daireleri ve takdir komisyonlarının her türlü inceleme ve araştırma yapma, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini ortaya koyma yetkilerinin olduğu, durum böyle iken olayda, davacı kooperatifin amacı dışında faaliyette bulunduğu yolunda herhangi bir tespit yapılmadan İdarece ve takdir komisyonunca vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti incelenmeden, takdirin izahı ve dayanağı gösterilmeden belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyat yasal olmadığından bu alacak için ödeme emri düzenlenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, davacı kooperatifin ilgili yılda üst kuruluşa üye olmadığın, dolayısıyla muafiyet şartlarını taşımadığını, bu nedenle düzenlenen ödeme emirlerinin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Hülya Z.Yıldırım'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Muaflıklar" başlıklı 7 nci maddesinin 16 ncı fıkrasında; esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesine dair hükümler bulunması şartı ile kooperatifler kurumlar vergisinden muaf tutulmuş, 4369 sayılı Kanunun 81/D-7 maddesiyle değişen ve 29.7.1998 tarihinde yürürlüğe giren parantez içi hüküm ile de; esas mukavelelerinde yukarıdaki şartlar mevcut olmakla beraber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatifler ile faaliyete geçen üst kuruluşlara girmeyen kooperatiflerin muafiyetten faydalanamayacakları belirtilmiştir.
Ancak amacı ortaklarına en ekonomik biçimde konut, işyeri veya bunların yapımına uygun arsa sağlamak olan yapı kooperatiflerinin, yapısı ve çalışma şekli itibarıyla kurumlar vergisi muafiyeti için öngörülen şartlara uyulduğu sürece, bunların vergilendirilmesine olanak tanınmamıştır. Buna karşın, üst kuruluşa üye olunmaması nedeniyle, kooperatifin bir kısım şekle ilişkin ödevlere uymaması sonucu yaptırıma tabi tutulması düşünülebilirse de beyan dışı gelir elde edildiği kanıtlanmadan vergilendirilmesi mümkün olmayacaktır. Olayda da davacı kooperatifin, kanunda sayılan diğer muafiyet şartlarını ihlal ettiği ve gelir elde ettiği yönünde bir tespitin bulunmaması karşısında ödeme emri ile istenilen vergi ve cezanın 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinde belirtilen "borcu yoktur" kapsamında kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 6.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YÖ/ŞGK
|