Dairesi
BEYANNEMENİN KONUSU SÜRESİNDEN SONRA VERİLMİŞ OLMASINA RAĞMEN VERGİNİN...
Karar No
5606
Esas No
2694
Karar Tarihi
28-11-1994
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
1994
5606
1993
2694
28/11/1994
 
KARAR METNİ

BEYANNEMENİN KONUSU SÜRESİNDEN SONRA VERİLMİŞ OLMASINA RAĞMEN VERGİNİN
ZAMANINDA ÖDENMESİ HALİNDE VERGİ ZİYAINDAN BEHSEDİLEMEYECEĞİNDEN CEZA
KESİLEMEYECEĞİ HK.

1990 takvim yılı gelir vergisi beyannamesinin kanuni süresinden sonra
verilmesi sebebiyle davacı adına kaçakçılık cezası kesilmiştir. İstan-
bul 1.Vergi Mahkemesi 26.2.1993 günlü ve 1993/407 sayılı kararıyla; da
vacının hasta olduğu, bu nedenle beyannamesi geç verdiğini ileri sürdü
ğü, sözü edilen iddianın ispatlanabilmesi için istenilen raporun ibraz
edilmediği, dolayısıyle mücbir sebebin varlığından bahsedilemeyeceği,
geç de olsa beyanname verilmiş olduğundan davacının kastının söz konu-
su olmadığı, fakat vergi ziyaının meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle
kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Dava
lı idare, olaya kaçakçılık cezası uygulanması gerektiğinin davacı ise,
vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinden kusur cezasının da kaldırılma-
sanın zorunlu olduğunu ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemekte-
dirler.

Vergi dairesi temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması is-
tenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bo-
zulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.

Olayda gelir vergisi beyannamesini kanuni süresinden sonra vermekle
birlikte vergisini süresinde ödeyen davacının vergi ziyaına sebebiyet
verip vermediği hususu ihtilaflıdır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341.maddesinde vergi ziyaının mükelle
fin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yeri
ne getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında
tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlan
mıştır.

Verginin tahakkuku anılan kanının 22.maddesinde, tarh ve tebliğ edilen
bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi olarak ifade edil-
miş, verginin tahsili de 23.maddede, kanuna uygun sürede ödeme yapılma
sı olarak belirtilmiştir.

Vergi kanunlarının amacı tahsilatın sağlanmasını gerçekleştirmektedir.
Bu nedenledir ki Vergi Usul Kanununda vergi alacağının tayinine iliş-
kin bölümde, vergiyi doğuran olayın saptanmasından sonra verginin
tarh, tebliği ve tahakkuk ettirileceği belirtilmiş,tüm bu işlemlerin
nihai amacı olan tahsil ise bu düzen içinde en sonda yer almıştır.

Vergiyi doğuran olay ve tahsil aşaması sırasında kalan işlemler şekle
ve usule ilişkin işlemlerdir. Bu işlemlerden herhangi birisinin yapıl-
maması veya eksik yapılmış olması tek başına vergi ziyaına neden olun-
duğunu göstermeye yeterli değildir. Vergi ziyaı meydana gelip gelmedi-
ği ancak tahsilat aşamasının yapılıp yapılamaması halinde söz konusu
olabilir.

Davacı 1990 takvim yılı gelir vergisi beyanamesini geç vermekle birlik
te vergiyi zamanında 26.3.1991 tarihinde ödediğine göre artık bir ver-
gi ziyaından söz edilmesi mümkün değildir. Burada beyannamenin geç ve-
rilmesi sadece şekli bir noksanlık olup, bu fiilin karşılığı ise kaçak
çılık, ağır kusur veya kusur cezası değil usulsüzlük cezası olup bu
tür cezalar kanunda ayrıca düzenlenmiştir.

Bu durumda vergi ziyaının söz konusu olmadığı bir olayda mahkemece ka-
çakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesinde isabet bulunmamakta-
dır.

Açıklanan nedenle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, davacı tem-
yiz isteminin kabulüyle İstanbul 1.Vergi Mahkemesinin 26.2.1993 günlü
ve 1993/407 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

ŞT/ES




 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı