Dairesi
YANSITMALI VERGİ OLMA ÖZELLİĞİ NEDENİYLE MÜŞTERİDEN TAHSİL EDİLMİŞ...
Karar No
5125
Esas No
3391
Karar Tarihi
15-10-1992
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
5125
1988
3391
15/10/1992
 
KARAR METNİ

YANSITMALI VERGİ OLMA ÖZELLİĞİ NEDENİYLE MÜŞTERİDEN TAHSİL EDİLMİŞ
OLAN İSTİHSAL VERGİSİNİN SÜRESİNDE VERGİ DAİRESİNE ÖDENMEMİŞ OLMASI
HALİNDE DOĞRUDAN ŞİRKET YÖNETİCİLERİNE İZAFESİ GEREKEN İHMAL UNSURUNUN
VARLIĞININ KABULÜ GEREKTİĞİ HK.

Omsaş Oluklu Mukavva ve Kutu Sanayi Anonim Şirketinin kurucu ortağı ve
yönetim kurulu üyesi olan davacı adına 1984 Ağustos ayı dönemi için is
tihsal vergisi ve gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme
emrini; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesi hükmüne göre amme
alacağının kanuni temsilcinin mal varlığından alınabilmesi için yasal
işlemler yerine getirilmesine rağmen şirket tüzel kişiliğinden tahsi-
lin mümkün olmaması ve şirketten tahsil edilememesinde kanuni temsilci
lerinin kasıt ve ihmallerinin tesbiti gerektiği, oysa bu konuda bir
tesbit bulunmadığı gibi şirketin iflası için Asliye Ticaret Mahkemesin
de 1987//899 ve 900 esas nolu davaların açıldığı, 19100 M2'lik bir ara
zinin ve Selka Kağıt ve Selülöz Sanayi A.Ş.'nin %90 hissesinin esas
borçlu şirkete ait olduğunun ve bu hususların aksinin davalı idare ta-
rafından tesbit edilemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle iptal eden İz-
mir 1.Vergi Mahkemesinin 28.3.1988 gün ve 1988/160 sayılı kararının;
amme alacağı tüm çabalara rağmen şirket tüzelkişiliğinden karşılanama-
dığı gibi şirketin bu alacağı karşılayacak mal varlığının da bulunma-
dığı, şirkete ait fabrika binasının satıldığı, yine borçlu şirkete ait
olduğu bildirilen gayrimenkul, Vergi Dairelerinin alacağı için satışa
çıkarılmasına rağmen henüz satış işleminin gerçekleşmediği, gerçekleş-
se bile amme alacağının sürüncemede kalacağı öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.

6183 sayılı Kanunun 3.maddesinde, bu kanunda yer alan amme borçlusu ya
da borçlu teriminin "amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki
ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve
vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve ku
rumlar temsilcilerini" ifade ettiği belirtilmiş olupl, amme borçlusu-
nun ise kim olduğu ilgili vergi kanununda gösterilmiştir. Buna göre,
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 13.maddesi gereğince, istihsal
vergisinde mükellef bu maddelerin müstahsilleridir. Olayda müstahsil
ve mükellef ise Anonim Şirkettir.

Olay tarihinde yürürlükte olan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.mad-
desinde ise, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve
cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya ver-
gi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilci-
leri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunla
rın temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olan-
ların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden
mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kıs-
men alınmayan vergi alacaklarının kanuni ödevleri yerine getirmeyenle-
rin varlıklarından alınacağı, temsilciler veya teşekkülü idare edenle-
rin bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebile
cekleri hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorumlu
tutulabilmesi için, vergi ödevlerinin temsilcinin kasıt ve ihmali sonu
cu yerine getirilmemiş olması yüzünden doğan kamu alacağının tüzel ki-
şinin varlığından alınamaması gerekir.

Öte yandan, Anonim Şirketlerde, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu-
nu belirleyen Türk Ticaret Kanununun 336.maddesinin birinci fıkrasının
5 numaralı bendinde, gerek kanunun gerek esas mukavelelerin kendileri-
ne yüklediği sair vazifelerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapıl-
maması halinde yönetim kurulu üyelerinin pay sahiplerine ve şirket ala
caklılarına karşı müteselsilen mesul oldukları açıklanmış; aynı kanu-
nun, şirket işlerinde gösterilecek ihtimamın derecesinin ne olduğunu
düzenleyen 320.maddesinde de, yönetim kurulu üyelerinin dikkat ve basi
reti hakkında Borçlar Kanununun 528.maddesinin ikinci fıkrası hükmünün
uygulanacağı, sözü geçen ikinci fıkrada ise, şirket işlerini ücretle
idare eden şerikin tıpkı bir vekil gibi mesul olacağı hükme bağlanmış-
tır.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun "mevzuu, şumul, vergiyi doğruna
olay, nisbet" başlıklı 1.maddesinde; bu kanuna bağlı I,II,III numaralı
tablolarda yazılı maddelerden Türkiye'de istihsal ve imal olunanların
müstahsil ve amilleri tarafından teslimi ve kendi imalatlarında sarf
edilmesinin bu tablolarda gösterilen nisbet ve hadlerde istihsal vergi
sine tabi olduğu belilrtilmiş olup, aynı yasanın "dahilde alınan istih
sal vergisinde mükellef" başlıklı 13.maddeinde "Bu kanunun mevzuuna gi
ren maddelerden dahilde istihsal olunanların vergisini bunların müstah
silleri öder" denilmek suretiyle vergi yükümlüsü tanımlandıktan sonra,
14.maddenin (g) bendinde matrahın satış bedeli olduğu açıklanarak sa-
tış bedeli tabirinin, teslim edilen maddeler karşılığında her ne adla
olursa olsun müşteriden alınan veya müşterinin borçlandığı para veya
diğer değerlerin toplamını ifade ettiği belirtilmiştir. Aynı yasanın
60.maddesinde ise "dahili istihsal vergisine tabi mükelleflerin vergi-
ye tabi maddeleri teslim ettiklerinde, bu teslimler için (Kanunun 3.
maddesindeki teslim halleri hariç) fatura tanzim etmeye ve bu fatura-
larda istihsal vergisini ayrıca göstermeye mecbur oldukları" hükme bağ
lanmıştır.

Yukarıda alınan madde hükümlerinden de anlaşılacağı gibi dahilde salı-
nan istihsal vergisi yansıtmalı bir vergidir. Vergi yükümlüsü müstah-
sil ise de, verginin yansıtılabilirlik özelliği nedeniyle vergi yükü
vergiye tabi mamulü imal ve teslim eden müstahsil üzerinde değil, bu
ürünleri satın alanlar üzerinde kalmaktadır.

Teslim edilen ürünler karşılığını teşkil eden mal bedelinden ayrı ola-
rak istihsal vergilerinin de müşteriden tahsil edilelbilmesi yansıma
keyfiyetinin doğal bir sonucudur.

İstihsal vergisinin bu özelliği gözönünde tutulduğunda, şirketlere dü-
şen vergi ödeme yükümlülüğünün öncelikle yerine getirilmesi bakımından
şirket yöneticilerinin görev ve sorumluluğu ayrı bir önem kazanmakta-
dır. Dolayısıyla müşteriden tahsil edilmiş bulunan devlet alacağının
süresinde vergi dairesine ödenmemiş olması hallerinde, doğrudan şirket
yöneticilerine izafesi gereken ihmal unsurunun mevcudiyeti kabul edil-
mek gerekir. Anlaşmazlık konusu dönemde şirket yönetim kurulu üyesi ol
duğu anlaşılan yükümlünün tahakkuk eden istihsal vergilerinin şirketçe
geç ödenmiş olmasındaki sorumluluk ve ihmali açıktır.

Dosyanın incelenmesinden; vergi dairesi müdürlüğü tarafından amme ala-
cağının şirket tüzel kişiliğinden tahsilinin imkansız hale geldiği, bu
nedenle şirket yönetim kurulu üyesi olan davalı adına ödeme emri düzen
lenmesinin yasal olduğu, davacı tarafından ise, amme borçlusu olan tü-
zel kişiliğin mal varlığının şirket borçlarını karşılamaya yeterli ol-
duğunun iddia edildiği, vergi mahkemesince de, şirketin amme alacağını
karşılayacak malvarlığına sahip olduğundan bahisle ödeme emrinin ipta-
line karar verildiği anlaşılmaktadır.

6183 sayılı Kanunun 21.maddesinde; üçüncü kişiler tarafından haczedi-
len mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine kamu alacağı için de
haciz konulursa bu alacağın da hacze iştirak edeceği ve aralarında sa-
tış bedelinin garameten bölüşüleceği kuralı getirilmiştir. Bu kural
uyarınca, vergi dairesi tarafından kamu alacağı tasfiye memurluğuna
yazdırılarak iflas sonucunun beklenilmesi gerekmektedir.

Dairemizde temyiz konusu yapılan, aynı şirkete ait ve aynı konuya iliş
kin dosyalarda adı geçen şirketin 29.11.1990 tarihi itibariyle bile if
lasının sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, vergi mahkemesinin ödeme emrinin iptali yolundaki ka
rarı sonucu itibariyle yerindedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının sonu
cu itibariyle onanmasına karar verildi.

BŞ/NÇ

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı