|
BİR ŞİRKET ORTAĞININ, ORTAKLIK HİSSESİNİN BİR BÖLÜMÜNÜ REŞİT OĞLUNA
DEVRETMESİNİN, VERGİDEN KAÇINMAK AMACINA YÖNELİK OLDUĞUNUN KABULÜ İÇİN
YETERLİ OLMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; yükümlü adına resen takdir yoluyla salınan gelir vergisi
ile kesilen kusur cezasını onayan İtiraz Komisyonu kararının bozulması
istemine ilişkindir.
Yükümlünün kollektif şirket ortaklığındaki hissesinin %25'ni oğluna
devrettiği ve 25.10.1972 de şirket sözleşmesinin buna göre değiştiri-
lip tescil edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu işlem da-
vacının oğlu hukuken şirket ortağı olduğunun kabulü gerekir.
Şirket sözleşmesinde yapılan bu değişikliğin gerek ortaklar arasında
gerekse üçüncü kişilere karşı hüküm ifade ettiğinde kuşku bulunmadığı-
na göre muvazaadan söz etmeye olanak yoktur. Gerçi hukuka uygun ve bir
hüküm ifade eden sözleşmelerle vergiden kaçınma olanaklarının yaratıl-
ması da amaçlanabilir ve Medeni Hukuk için geçerli olan bu sözleşmeler
Vergi Hukuku için muteber addedilmiyebilir. Ancak bu halde dahi sözleş
menin, vergiden kaçınma amacına yönelik olduğu delillendirilmeli hiç
değilse kesin belirtileri bulunmalıdır.
Ülkemizde iş sahiplerinin ticari faaliyetlerini ilerde çoçuklarına dev
retmek ve onları buna hazırlamak amacıyla erken yaşlarda işlerine or-
tak etmeleri sık sık görülmektedir.
Yükümlünün reşit olan oğlunu işine ortak etmesini bunun dışında bir
nedene bağlıyacak herhangi bir belirti yoktur. Bu ortaklık nedeniyle
başka bulgular olmadan sadece yükümlünün hissesinin düşmesi, oğlunun
daha düşük nisbetlerde vergilendirilmesi ve bu tarihlerde tahsilde bu-
lunması, ortaklık sözleşmesinin vergiden kaçınma amacına yönelik oldu-
ğunun kabulü için yeterli sayılmamalıdır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8.maddesinin 3.fıkrasında "vergi kanun
larıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere mükellefiyete veya
vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağla
maz" denilmektedir. Maddede sözü edilen sözleşmeler mükellefiyetin ya
da vergi sorumluluğunun kanunda gösterilenin dışındaki kişilere ait ol
duğunu belirten sözleşmeler olarak kabulü gerekir. Bir ortaklık sözleş
mesini bu nitelikte sayma olanağı yoktur.
Bu nedenlerle temyiz konusu İtiraz Komisyonu kararının bozulmasına ve
tarhiyatın resen nihai olarak terkinine karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:50-51)
BŞ/YÖ
|