AYNI GRUBA BAĞLI ŞİRKETLERİN BİRİNİN LEHİNE HESAPLANAN FAİZ DİĞERİNİN
GİDERİNİ TEŞKİL EDECEĞİNDEN BİRİNİN SAHİP OLDUĞU NAKİT İMKANLARINI Dİ-
ĞERİNİN FAİZ VEYA KOMİSYON ALMAKSIZIN BORÇ VERMESİNİN ÖRTÜLÜ KAZANÇ
DAĞITIMI OLARAK NİTELENDİRİLEMEYECEĞİ HK.
Davacı şirketin, ortaklarının katılımıyla kurulan Karadeniz Madencilik
Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine bankalardan faiz ödeyerek temin
ettiği krediyi karşılıksız borç vermek suretiyle örtülü kazanç dağıt-
tığı ve kurum kazancını noksan beyan ettiği ileri sürülerek düzenlenen
inceleme raporuna göre 1991 yılı için re'sen kurumlar vergisi salı-
nıp, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ... Vergi
Mahkemesi ... günlü ve 1997/828 sayılı kararıyla, Kurumlar Vergisi Ka-
nununun 17 nci maddesinde örtülü kazancın tanımlandığını ve 15/3 ncü
maddesinde de safi kurum kazancının tespitinde sermaye şirketlerince
dağıtılan örtülü kazançların indirilemiyeceğinin belirlendiği, aynı
gruba bağlı şirketlerin birinin lehine hesaplanan faiz diğerinin gide-
rini teşkil edeceğinden birinin sahip olduğu nakit imkanlarını diğe-
rinin faiz veya komisyon almaksızın borç vermesinin örtülü kazanç da-
ğıtımı olarak nitelendirilemiyeceğini, olayda davacı şirket ile bu
şirketin ortaklarından oluşan limited şirketin aynı gruba bağlı şir-
ketler olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin sahip olduğu banka kre-
disi imkanlarından aynı grup içinde bulunan bir başka şirkete faiz ve-
ya komisyon almaksızın borç vermesinin örtülü kazanç dağıtımı sayıla-
rak ve kredi kullandıran bankaların uyguladıkları kredi faiz oranları-
nın ortalaması esas alınarak bulunan matrah farkı üzerinden yapılan
tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırıl-
masına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, davacı şirketin 1991
yılı faaliyetine ilişkin işlemleri üzerinde yapılan vergi incelemesi
sonucu, karşılıksız borç para vermek suretiyle ortaklarına örtülü ka-
zanç aktardığının tespit edilmesi nedeniyle düzenlenen rapora göre ya-
pılan tarhiyatın kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulma-
sını istemektedir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen
kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulması-
nı sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar verildi.
AZLIK OYU
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17 nci maddesine göre, şirket kendi
ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler, İ-
daresi, mürakabesi veya sermayesi bakımlarından vasıtalı vasıtasız o-
larak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel
kişiler ile olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede
yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alır veya verirse
kazanç tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılır.
Olayda 1991 yılı blançosuna göre karlı olan Akdeniz Madencilik
Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, ortakları aynı olan ve yine aynı yıl
blançosuna göre zararlı bulunan Karadeniz Madencilik Ticaret ve Sanayi
Limited Şirketine, bankalardan aldığı krediyi aktarmış, ancak bu kredi
faizlerinin kendi hesaplarına gider olarak kaydetmiştir.
Böylece kendi ticari faaliyeti ile hiç ilgilendirmediği bir
kredinin giderlerinin kendi blançosu içine alarak bu kredi faizleri
kadar bir meblağı diğer şirkete aktarmıştır. Kaldıki dosyada, iddia e-
dildiği gibi şirketlerin ortak paydaşı olan Aslan Tokoğlu ile Akdeniz
Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında karşılıklı ala-
cak-borç münasebeti şeklinde işleyen cari bir hesap olduğunu gösterir
bir belge bulunmadığı gibi, aksine kredilerin zararlı şirkete aktarıl-
dığı kayıtlarda açıkça görülmektedir. Ticari teamüllere göre kardeş
şirketler aldıkları kredileri birbirlerine kullandırabilirler, ancak
hangi şirket bu krediyi fiilen kullanmışsa giderlerinin de onun tara-
fından hesaplara intikal ettirilmesi tabiidir. Bu durum ancak ortakla-
rı aynı olan şirketlerin her ikisinin de karlı olması durumunda göz
ardı edilebilir. Karlı şirketin giderleri üstlenerek, zararlı şirkete
kredi aktarması ve böylece bu gider kadar karını azaltarak vergiden
kaçınması hali açıkça tesbit edildiğinden mahkemece verilen karar ye-
rinde görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddi yolundaki karara katılmıyo-
rum.
(MT/ES)
|