Dairesi
1- MADDİ DELİLLERİN YİTİRİLMESİ SONUCUNU DOĞURAN YANGIN DOLAYISIYLA...
Karar No
4769
Esas No
728
Karar Tarihi
29-09-1992
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
4769
1991
728
29/09/1992
 
KARAR METNİ

1- MADDİ DELİLLERİN YİTİRİLMESİ SONUCUNU DOĞURAN YANGIN DOLAYISIYLA
İSPAT KÜLFETİ KENDİSİNE DÜŞEN YÜKÜMLÜLER TARAFINDAN İBRAZ EDİLEBİLEN
FATURA VE BENZERİ BELGELERDEKİ KDV'SİNİN İNDİRİM KONUSU YAPILMASI GE-
REKTİĞİ;

2- DURUŞMAYA KATILAN AVUKATA VEKALET ÜCRETİ HÜKMEDİLMESİ GEREKTİĞİ
HALDE, KARARDA BU HUSUSUN YAZILMAMIŞ OLMASI KARARIN BOZULMASINI GEREK-
TİRDİĞİ HK.

Yükümlünün 1989 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen ince-
leme raporuna dayanılarak 1989 Nisan dönemi için salınan katma değer
vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını yükümlünün uğraş konusu olan
tomruk ve kereste ticaretinin özelliği nedeniyle alışlarının büyük bir
kısmını orman işletmeleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile belli
başlı firmalardan yapmış olması karşısında yükümlüden, mal aldığı fir-
ma veya kişiler sorularak alınacak bilgi ve belgeler ışığında değer-
lendirme yapılması gerekirken, bu tesbitler yapılmaksızın saptanan
matrah farkının yerinde olmadığı, diğer taraftan Mehmet Ceylan'ın ger-
çek dışı fatura düzenlendiği hususu açıkça tesbit edilmediği gibi kas-
ten yangın çıkartılmak suretiyle defter ve belgelerin yakılmış olması
tek başına bütün alışların gerçeği yansıtmayan belgelere dayalı oldu-
ğunu kanıtlamaya yeterli delil olamayacağı gerekçesiyle terkin eden
Manisa Vergi Mahkemesinin 3.10.1990 gün ve 767 sayılı kararının; Vergi
Dairesince; yükümlünün yanıltıcı belge kullandığının 1986 yılına iliş-
kin yapılan inceleme ile tesbit edildiği, buna ilişkin tarh edilen
verginin uzlaşma sonucu ödendiği, yine naylon fatura verdiği inceleme
ile tesbitli Mehmet Ceylan'dan yükümlünün emtia alımında bulunduğuna
ilişkin yapılan tesbitler karşısında yükümlünün yanıltıcı belge kul-
landığının açık olduğu, ibrazı istendikten bir gün sonra alış belgele-
riyle birlikte tüm defter ve belgelerin büroda çıkan yangın sonucu
yanmasının olayda kasten varlığını güçlendirdiği, bu konuda Cumhuriyet
Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, yargılamanın devam ettiği ya-
pılan inceleme sonucunda indirim konusu yapılan katma değer vergisinin
kaçakçılık cezalı olarak istenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, yüküm-
lü tarafından ise avukat tarafından takip edilen dava sonucunda mahke-
mece avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde aksi yolda karar
verildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde, "Re'sen vergi tarhı,
"vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya
kanuni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir
komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen
matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme
raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen
takdir olunmuş sayılır." şeklinde tanımlanmış, aynı maddenin 3.bendin-
de; bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir
kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapma-
ya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halin-
de maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir.

Madde hükmüne göre defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun
ibraz edilmeme halinin re'sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinin 1/a bendinde;
mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan
katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyet-
lerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayı-
sıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34.maddesinin 1.
bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere
ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve
gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni
defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmış-
tır.

Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapıla-
bilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri
belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu
belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Olayda, yükümlünün ihtilaflı dönem defter ve belgelerinin yandığı mah-
keme kararı ile saptandığına göre, ibraz edilemeyecek olan defter ve
belgeler nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delille-
re dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmakta, dolayısıyla resen
takdir nedeninin kabulü zorunlu hale gelmektedir.

Öte yandan, defter ve belgelerin yanmış bulunması, yukarıda belirtilen
ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek
hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia
satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir
alıcının gerekli girişimleri yaparak emtea alımına ilişkin belgelerin
mevcudiyetini ispat olanağına sahip bulunduğu kabul edilmek gerekir.

Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran yan-
ğın dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından
ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer ver-
gisinin indirim konusu yapılabilmesi, aksi halde, indirimlerin kabul
edilmemesidir.

Bu bakımdan, anlaşmazlık konusu olayın öncelikle bu yönü üzerinde du-
rulması zorunlu iken, yazılı gerekçe ile tesis edilen mahkeme kararın-
da isabet görülmemiştir.

Yükümlü temyiz istemine gelince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Ka-
nununun "Kararlarda Bulunacak Hususlar" başlıklı 24.maddesinin (f)
fıkrasında, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildi-
ğinin belirtileceği, aynı kanunun 31.maddesi yoluyla gönderme yapılan
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423.maddesinin 6.fıkrasında ise,
davanın önemine göre, kanun gereği takdir olunacak vekil ücretlerinin
yargılama giderlerine dahil olduğu hükme bağlanmıştır.

Temyize konu mahkeme kararında, davacının vekili Av.Kemal Yazgan'ın
duruşmaya geldiği ve usulüne uygun olarak duruşma yapıldıktan sonra
karar verildiği, ancak hüküm fıkrasında vekalet ücretine hükmedilme-
diği anlaşılmakla, bu yönden de 1577 sayılı İdari Yargılama Usulü Ka-
nununun yukarıda sözü edilen hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, taraflar temyiz istemlerinin kabulü ile, mahkeme
kararının bozulmasına karar verildi.


(MT/NÇ)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı