ŞİRKET SERMAYESİNİN ÜÇ KATINDAN, YILLIK KİRA BEDELİNİN ONALTI KATINDAN FAZLA, ARSA DAHİL BİNA BEDELİNE YAKIN TUTARDA BAKIM VE ONARIM GİDERİ YAPILMASININ, EKONOMİK VE TİCARİ İCAPLARA UYMADIĞI, NORMAL VE MUTAD OLMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan: Şükrü Kanatlı Vergi Dairesi Müdürlüğü
Antakya/HATAY
Karşı Taraf : ... Özel Eğitim Hizmetleri ve
Araç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İstemin Özeti : Özel dershane işletmeciliği yapan davacı Şirketin muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belgelerle haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğundan bahisle, 1998 yılının Eylül dönemi için salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; davacı Şirket adına ..., ... Boya Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve ... Deri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketince düzenlenen faturaların muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belge olduğu hususunda somut bilgi ve belgelere dayanmayan, varsayıma dayalı inceleme raporu uyarınca tesis edilen tarh ve ceza kesme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Hatay Birinci Vergi Mahkemesinin 27.6.2000 gün ve E:2000/140; K:2000/384 sayılı kararının; tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Bülent Seyitdanlıoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Bilgin Arısan'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; Özel dershane işletmeciliği yapan davacı Şirketin muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belgelerle, haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğundan bahisle, salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi kanunlarının uygulanması ve ispat" başlıklı 3'üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.
Mahkeme kararı; davacı adına düzenlenen faturaların muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belge olduğu hususunda somut bilgi ve belgeler bulunmadığı gerekçesine dayanmakta ise de; olayda, davacı Şirketçe bakım ve onarım giderleri olarak, katma değer vergisi hariç 18.063.500.000.- liralık faturanın kayıtlara intikal ettirilerek katma değer vergilerinin indirim konusu yapıldığı, oysa bu tutarın Şirketin sermayesinin yaklaşık 3 katından, yıllık kira bedelinin 16 katından fazla ve arsa dahil bina bedeline yakın olduğu ve bu tutarda bakım ve onarım gideri yaptırılmasının, ekonomik ve ticari icaplara uymadığı, normal ve mutad olmadığı sonucuna ulaşıldığından, anılan faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemini iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, aksi yolda verilen vergi mahkemesi kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 13.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
BŞ/ÖEK
|