GECİKME ZAMMININ, VERGİ USUL KANUNUNUN KAPSAMINDA OLDUĞU, DÜZELTME VE
ŞİKAYET BAŞVURUSUNA KONU YAPILABİLECEĞİ HK.
Yükümlünün ortağı bulunduğu kollektif şirketin ihracat istisnasından
doğan Katma Değer Vergisi iade alacaklarının kişisel gelir vergisi
borcuna mahsubu kabul edilmeyerek,mahsup nedeniyle eksik ödenen 1988
yılı Gelir Vergisi 1.taksidi ödeme emri ile yükümlüden istenmiş ve ge-
cikme zammı ile birlikte tahsil edilmiştir.
Tahsil edilen gecikme zammının düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi is-
teminin reddi yolunda kurulan işlemin iptali dileğiyle açılan davada,
Danıştay Dördüncü Dairesi; 6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin
olarak istenen gecikme zammının; vergi, resim, harç veya bunların zam-
mı niteliğinde bulunmadığından, davacının talebinin vergi hatası kap-
samında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla gecikme zam-
mının tahsiline ilişkin işlemlere karşı açılacak davaların Danıştay
Kanununun 24.maddesi kapsamına girmediği, gerekçesiyle, davayı görev
yönünden reddederek dava dosyasının ilk derecede karar verilmek üzere
Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Karar, yükümlü tarafından temyiz edilmektedir.
6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının Vergi Usul Kanunu-
nun vergi hatalarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerine göre iadesi
isteminin reddi yolundaki işlemlerin, Danıştay Kanununun 24.maddesinin
(1/j) bendine göre dava konusu yapılamayacağına ilişkin Danıştay Dör-
düncü Daire Kararının bozulması istenmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 24.maddesinin )1/j) bendinde, Vergi
Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin red-
dine ilişkin işlemlere karşı açılacak davalar, ilk derece mahkemesi o-
larak Danıştay'da görülecek davalar arasında sayılmıştır.
Herhangi bir kanu alacağının düzeltme ve şikayet konusu yapılması ve
alınacak cevaba karşı dava açılabilmesi, sözkonusu kamu alacağının
Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunmasına ve olayda aynı kanunun 116.
maddesinde tanımlanan vergi hatası bulunduğu iddiasıyla düzeltme ve
şikayet yolunun izlenmiş olmasına bağlıdır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 1.maddesinde, bu kanuna tabi olan ver-
gi, resim ve harçlara bağlı olan vergi, resim ve zamların da bu kanuna
tabi olduğu açıklandığından, Gelir Vergisinin vadesinde ödenmemesi
üzerine bu vergiye bağlı olarak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre hesaplanan gecikme zammı Ver-
gi Usul Kanununa tabi bir kamu alacağıdır.
Vergi Usul Kanununun 116.maddesinde vergiye ilişkin hesaplarda veya
vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik
vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış olduğun-
dan yükümlünün ortağı bulunduğu kollektif şirketin ihracat istisnasın-
dan doğan Katma Değer Vergisi iade alacaklarının, kişisel Gelir Vergi-
si borcuna mahsubu istemi kabul edilmeyerek, eksik ödendiği belirlenen
Gelir Vergisi için gecikme zammı istenmesinin vergi hatası oluşturup
oluşturmadığı incelenerek karar verilmesi gerekirken, davacı talebinin
vergi hatası kapsamında değerlendirilemeyeceği ve tahsilata ilişkin
idari işlemler hakkında genel hükümler çerçevesinde dava açılabileceği
gerekçesiyle davanın görev yönünden reddedilmesinde yasaya uygunluk
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Dördüncü
Dairesinin 3.10.1991 günlü, 1991/2938 sayılı kararının bozulmasına
karar verildi.
(DAN-DER, SAYI:87)
(MT/SE)
|