3065 SAYILI YASANIN 40.MADDESİ UYARINCA FAALİYETİ OLMAYAN MÜKELLEFLE-
RİN MATRAHSIZ DA OLSA BEYANNAME VERMELERİ GEREKTİĞİNDEN, BEYANNAMELE-
RİNİ VERMEYEN YÜKÜMLÜ ADINA 213 SAYILI YASANIN 352.MADDESİNE GÖRE KE-
SİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASININ KALDIRILMASI YOLUNDAKİ ISRAR KARARINDA
HUKUKA UYGUNLUK GÖRÜLMEDİĞİ HK.
1994 yılının Ocak/Temmuz dönemlerine ait katma değer vergisi beyanna-
melerini vermeyen yükümlü adına her bir dönem için ayrı ayrı usulsüz-
lük cezası kesilmiştir.
Cezalara karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, ...
günlü ve 1995/916 sayılı kararıyla cezaları kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay
Onbirinci Dairesi, ... günlü ve 1996/4241 sayılı kararıyla; 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 337, 351 ve 352 nci maddeleri ile 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununun 40 ve 41 inci maddeleri uyarınca, gayrı
faal olanlar da dahil, vergiye tabi işlemi bulunmayan mükelleflerin de
katma değer vergisi beyannamelerini vergilendirme dönemini izleyen a-
yın 25 inci günü akşamına kadar vermek zorunda oldukları, yükümlü şir-
ket tarafından 1994 yılının Ocak/Temmuz dönemlerine ait katma değer
vergisi beyannamelerinin verilmemesi suretiyle usulsüzlük fiili işlen-
diği, bu nedenle kesilen cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı gerek-
çesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve
1997/389 sayılı kararıyla; davacı şirket tarafından ticari faaliyetle-
rinin 1987 yılından itibaren sona erdiğinin iddia edildiği, aksinin i-
darece kanıtlanmadığı, yoklama memurlarınca düzenlenen ... tarihli
yokmala fişi ile şirketin faaliyetini yürüttüğü apartmanın yıkılarak
yerine yenisinin yapılmakta olduğunun saptandığı, idarece, şirketin
başka bir yerde faaliyette bulunduğunun iddia ve tevsik edilmediği,
3065 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca katma
değer vergisi beyannamesi verme mecburiyetinin, faaliyeti devam ettiği
halde katma değer vergisi ile ilgili işlemi bulunmayan mükellefler i-
çin söz konusu olduğu, kanun koyucunun bu düzenlemedeki amacının, mah-
sup, indirim ve sonraki döneme devir gibi işlemlerin sağlıklı bir şe-
kilde izlenmesini sağlamaktan ibaret bulunduğu gerekçesiyle ilk kara-
rında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edil-
miş ve kesilen cezaların yasaya aykırı olmadığı ileri sürülerek kara-
rın bozulması istenmiştir.
Ocak/Temmuz 1994 dönemlerine ait katma değer vergisi beyanname-
lerini vermeyen şirket adına her bir dönem için ayrı ayrı kesilen 1.
derece usulsüzlük cezasını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi
dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
1994 yılının Ocak ila Temmuz dönemlerine ait katma değer vergi-
si beyannamelerini vermeyen ve adına birinci derece usulsüzlük cezası
kesilen yükümlü kurum, uzun yıllardan beri ticari faaliyetinin bulun-
madığını, faaliyetin yürütüldüğü binanın 1989 yılında yıkıldığını, bu-
nun idare tarafından da tespit edildiğini ileri sürerek cezalara karşı
dava açmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde,
herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemi bulunmayan
mükelleflerin de beyanname vermek mecburiyetinde oldukları kurala bağ-
lanmıştır. Bu nedenle faaliyeti bulunmasa da katma değer vergisi mü-
kelleflerinin matrahsız beyanname vermeleri gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 351 inci maddesinde usulsüzlü-
ğün tarifi yapılmış ve 352 nci maddesinde usulsüzlük dereceleri ile
cezalarına yer verilmiş, vergi ve harç beyannamelerinin süresinde ve-
rilmemesi, birinci derece usulsüzlük fiili sayılmıştır.
3065 sayılı Yasanın yukarıda açıklanan kuralına göre mükellefi-
yeti devam eden yükümlünün faaliyeti olmasa bile katma değer vergisi
beyannamesini vermesi zorunludur. Kaldı ki, yükümlü kurumun 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesi uyarınca işin bırakıldığı yolun-
da yapılmış bir bildirimi de bulunmadığından, usulsüzlük cezalarının
kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin
... günlü ve 1997/389 sayılı ısrar kararının bozulmasına, karar veril-
di.
XX - K A R Ş I O Y
Temyiz başvurusu; 1994 yılının Ocak-Temmuz aylarına ait katma
değer vergisi beyannamesini vermeyen davacı şirket adına kesilen bi-
rinci derece usulsüzlük cezasına ait işlemi iptal eden vergi mahkemesi
kararının Danıştay Onbirinci Dairesince bozulmasından sonra, aynı mah-
kemece; davacı şirketin faaliyetine 1987 yılında son verdiği; bu duru-
mun da, 10.10.1989 tarihinde yapılan yoklama ile tespitli olduğu; faa-
liyetine son veren şirketin beyanname vermesinin faydası bulunmadığı
gerekçesiyle verilen direnme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Katma Değer Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 3 üncü fıkra-
sına göre, mükellefler, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi, beyan-
name vermekle yükümlü bulunmaktadır. Öte yandan; Vergi Usul Kanununun
160 ıncı maddesinde de, işi bırakan mükellefler bunu vergi dairesine
bildirmekle ödevli kılınmıştır.
Bu hükümlere göre; işin bırakıldığının vergi dairesine bildi-
rilmesine kadar işe devam edildiğinin kabulü ve her dönem için, boş da
olsa, katma değer vergisi beyannamesi verilmesi gerekmekte ise de;
dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin faaliyette bulunduğu binanın
yıkılarak yerine yenisinin yapılmakta olduğunun 10.10.1989 tarihli
yoklama ile tespit edildiğinin ve davacı şirketin 1987 takvim yılından
sonra vergi ile ilgili hiçbir ödevini yerine getirmemiş bulunmasına
karşın vergi dairesince 1994 yılına kadar bu nedenle herhangi bir iş-
lem yapılmamış bulunduğunun anlaşılması karşısında; davacı şirketin i-
şi bıraktığının vergi dairesinin bilgisi dahilinde olduğunun kabulü
gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin açıklanan gerekçe ile reddi gerek-
tiği oyu ile aksi yolda verilen karara karşıyız.
(MT/ES)
|