GERÇEĞİ YANSITMAYAN FATURALARDA YAZILI BİRİM FİYATIN, AYNI EMTİA ALIŞ-
LARINA İLİŞKİN DİĞER FATURALARDA YAZILI BİRİM FİYATLAR ORTALAMASINDAN
ÇOK YÜKSEK OLDUĞU SAPTANDIĞINDA, FATURAYI KULLANAN ADINA GİDERLERİNİ
ARTIRARAK DÖNEM KAZANCINI AZALTTIĞI GÖRÜŞÜYLE UYGULANAN TARHİYATIN YA-
SAYA UYGUN OLDUĞU HK.
Pamuk alım ve satımı ile uğraşan yükümlünün 1984 takvim yılına ilişkin
işlemlerinin incelenmesi soncu, çeşitli kişilerden yaptığı pamuk alım-
larını Kemale Başkavala ve Hak Tarım Ürünleri Ticaret Limited Şirke-
tinden komisyon karşılığı aldığı yüksek birim fiyatlarla düzenlenmiş
faturalarla belgelendirdiği saptanarak, bulunan matrah farkı üzerinden
adına re'sen kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarh edilmiştir.
Bu tarhiyata karşı açılan davada Vergi Mahkemesi 1990/589 sayılı kara-
rıyla; inceleme raporundaki tespitleri yetersiz görerek vergi ve ceza-
nın kaldırılmasına karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçün-
cü Dairesi 1992/2484 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
3.maddesine göre vergilendirmede vergiyi doğuran olayın gerçek niteli-
ğinin esas olması ve M.Ali Başkavala ile Kemale Başkavala'nın ifadele-
rinde davacıya mal satmadıklarını belirtmeleri karşısında, tarhiyatta
yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, vergi mahkemesi kararını
bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Vergi Mahkemesi 1993/746 sayılı kararıyla;
sınai mamul olan preseli pamuk alımlarında gelir vergisi stopajı söz
konusu olmadığından, pamuk alımlarının gerçek olmayan faturalarla bel-
gelendirildiği iddiasının kabul edilebilir nitelikte bulunmadığı, bu
iddiaya dayanak olarak gösterilen faturaların komisyon karşılığında
düzenlendiği yolundaki ifadeyi doğrulayan herhangi bir tespit bulunma-
dığı, borsaya tescil edilen preseli pamuk alımlarının gerçek olmadığı-
nın kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü yolundaki ilk ka-
rarında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Yasa ile değişik 3.madde-
sinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlem-
lerin gerçek niteliğinin asıl olduğu ve bunun yemin dışında her türlü
kanıtla ortaya konulabileceği kurala bağlandığından, vergilendirme ile
ilgili belgelerin gerçeği yansıtmadığı saptandığında, vergiyi doğuran
olayın gerçek niteliğine göre işlem yapılması gerekmektedir. Belgele-
rin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması olayın gerçek niteli-
ğinin araştırılmasına ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel değil-
dir. 2365 sayılı Yasanın gerekçesinde de, bu görüşlere yer verilmiş-
tir.
Bir belgenin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu,
belgenin gösterdiği işlemin hiç yapılmadığı ya da belge içeriğinin
doğru olmadığı, Vergi Usul Kanununa göre geçerli kanıtlarla ortaya ko-
nularak saptanabilir.
Yükümlünün preseli pamuk alımlarına ilişkin faturaların bir kısmını
düzenleyen M.Ali Başkavala ile faturaların alındığı Kemale Başkavala-
nın özel defterleri, banka hesapları ve özel kayıtlarının incelenme-
sinden sonra bu kişilerin inceleme elemanınca alınan ifadelerinde;
M.Saim Koçak da dahil olmak üzere kimseye mal satmadıkları halde, ken-
di adlarına bastırdıkları, önceden pulunu yap0ıştırıp imzaladıkları
boş faturaları komisyon karşılığında değişik kişilere verdikleri be-
lirtilmiştir. Bu anlatım, VErgi Usul Kanununun 3.maddesine göre kanıt
niteliğindedir. İlgilinin pul yapıştırıp imzaladığı boş faturaların
bir kısmının Konya Emniyet Müdürlüğü Mali Şubesince ele geçirilmiş
olması, Başvakal Dahili Ticaret, Komisyon ve Mümessillik ünvanlı iş-
letmeden alındığı belirtilen pamuklar için düzenlenen çekleri tahsil
eden dört kişinin, M.Ali Başkavala ve Kemale Başkavala'yı tanımadıkla-
rını, yükümlünün pamuk alım-satımı işlemlerinde ekspertizlik yapan ki-
şinin ise M.Ali Başkavala ve Kemale Başkavala'dan gelen herhangi bir
malın kontrolünü yapmadığını beyan etmesi, bu anlatımın gerçeğe uygun
olduğunu göstermektedir.
Her ne kadar faturaların düzenleyicisi daha sonra verdiği noter onay-
latımında, davacıya gerçekten preseli pamuk sattığını belirtmiş ise de
geçerli kanıtlarla desteklenmedikçe, sonradan çeşitli etkiler altında
verilebilecek bu tür anlatımlar gerçek kabul edilemez.
Vergi dairesi müdürlüğü savunmasından, yükümlü adına preseli pamuk sa-
tış faturası düzenleyen diğer şirket olan Hak Tarım Ürünleri Ticaret
Limited Şirketinin, defter ve belgelerini, çalınması nedeniyle incele-
meye ibraz etmediği vub şirketin kurucusunun gerçeğe aykırı fatura dü-
zenleme olaylarına karıştığı anlaşıldığından, bu şirkete ait faturala-
rın da gerçeğe aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Gerçeğe aykırı belgeler sadece gelir (stopaj) vergisinden kurtulmak
amacıyla değil, maliyetleri yükseltmek amacıyla da kullanılabilen bel-
geler olduğu ve 5590 sayılı Yasanın 52.maddesine göre borsaya tescil,
kural olarak üzerine tescil yükümlülüğü düşen tarafın başvurusu üzeri-
ne ve beyana göre gerçekleştirilen bir işlem olduğundan, faturalarda
ürün cünsinin preseli pamuk olarak gösterilmesi ve faturalarda alım
satımın borsaya tescil edildiği yolunda şerh bulunması, fatura içeri-
ginin doğru olduğunu göstermeye yeterli değildir.
Bu nedenle, yükümlünün defterlerindeki gerçek alımları gösteren fatu-
ralardaki ortalama birim fiyatlardan hareketle bulunan toplam alış tu-
tarı ile gerçeği yansıtmayan faturalar arasındaki farkın dönem matra-
hına ilave edilmesiyle yapılan tarhiyatın terkini yolundaki direnme
kararı yasaya uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 3.Vergi Mahkemesinin 24.9.1993 günlü ve
1993/746 sayılı direnme kararının bozulmasına karar verildi.
(MT/NÇ)
|