İMALATÇI FİRMA TARAFINDAN İHRAÇ KAYDIYLA SATILAN EMTEANIN İHRAÇ EDİL-
DİĞİNİN GÜMRÜK BEYANNAMESİ YANINDA İHRAÇATÇI FİRMA TARAFINDAN VERİLEN
YAZIYLA DA KANITLANDIĞI HALLERDE TECİL EDİLMİŞ OLAN VERGİNİN TERKİNİ
GEREKTİĞİNDEN, BU VERGİNİN GECİKME ZAMMIYLA BİRLİKTE TAHSİLİ AMACIYLA
DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNİN YASAYA AYKIRI OLDUĞU HK.
Yükümlü Haziran 1988 ayında ihracatçı firmaya ihraç kaydıyla 25 ton
sarı leblebi satmış, satışa ilişkin katma değer vergisi ve dahili tev-
kifat 30.9.1988 gününe kadar tecil edilmiştir.
Tecil süresi içinde sunulan gümrük çıkış beyannamelerinde yükümlünün
imalatçı firma olarak gösterilmemesi nedeniyle sattığı leblebilerin
ihraç edilmediği sonucuna varılmış ve tecil edilmiş olan vergi, 6183
sayılı Yasanın 51.maddesine göre belirlenen gecikme zammının yüzde el-
li fazlası ile birlikte ödeme emri ile istenmiştir.
Ödeme emrine karşı açılan davayı inceleyen Manisa Vergi Mahkemesi
6.10.1989 günlü ve 1989/727 sayılı kararıyla; gümrük çıkış beyanname-
lerinde imalatçı firma olarak yükümlünün adına yer verilmediğinden,
yükümlünün ihraç kaydıyla sattığı leblebilerin ihraç edilmediğinin an-
laşıldığı gerekçesiyle, davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi
25.5.1993 günlü ve 1993/2372 sayılı kararıyla; gümrük çıkış beyanname-
lerinde imalatçı olarak davacının gösterilmesi gerekirken, ihracatçı
firmanın sehven kendisini gösterdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, tem-
yiz istemini kabul ederek vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararı üzerine vergi mahkemesi 6.10.1993 günlü ve 1993/409 sayı-
lı kararıyla; gümrük çıkış beyannamelerinde ihraç edildiği gösterilen
leblebi miktarının yükümlü tarafından ihraç kaydıyla satılan miktardan
farklı olduğu gibi bu beyannamelerde imalatçı olarak ihracatçı şirket
gösterildiğinden ve bir malın ihraç edilip edilmediği gümrük çıkış be-
yannamesiyle belli olacağından, ihracatçı firmanın kayıtları veya ver-
gi dairesine verdiği bildirimlerin yükümlünün sattığı emtianın ihraç
edildiğini kanıtlayamayacağı gerekçesiyle, davanın reddi yolundaki ilk
kararında direnmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesinin 1.fıkrasına
3297 sayılı Yasa ile eklenen (c) bendinde, ihraç edilmek şartıyla ima-
latçılar tarafından ihracatçılara teslim edilen mallara ait katma de-
ğer vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, ancak ilgili dö-
nem beyannamesinde imalatçı tarafından beyan edilecek olan bu verginin
tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların ih-
racatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç içinde
ihraç edilmesi halinde tecil olunan verginin terkin olunacağı, aksi
takdirde tecil olunan verginin 6183 sayılı Yasanın 51.maddesine göre
belirlenen gecikme zammının yüzde elli fazlasıyla birlikte tahsil olu-
nacağı hükme bağlanmıştır.
Leblebi imalatçısı olan yükümlü tarafından toplam 25 ton sarı leblebi
ihraç kaydıyla satılmış, yükümlü adına tahakkuk ettirilen katma değer
vergisi ve dahili tevkifat 30.9.1988 tarihine kadar tecil edilmiştir.
Yükümlü tecil süresi içinde alıcı firmanın yaptığı ihracata ilişkin
gümrük çıkış beyannamesi örneğini vergi dairesine ibraz etmiş ancak,
bu beyannamelerin imalatçı firmalar hanesinde yükümlünün adının değil,
"Kendisi" ibaresinin yer aldığı saptanınca ihracatın gerçekleştiğinin
kanıtlanamadığı görüşüyle, tecil olunan verginin gecikme zammıyla bir-
likte tahsili için ödeme emri düzenlenmiştir.
27 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, tecil edilen ver-
ginin terkin edilebilmesi için ihracatın gerçekleştiğinin gümrük çıkış
beyannamesi ile kanıtlanmasının zorunlu olduğu belirtilmekle beraber,
aynı türden malın birden fazla imalatçıdan alınıp tek gümrük çıkış be-
yannamesi ile aynı zamanda ihraç edilmesi nedeniyle ihraç edilen mal-
lar içinde terkin talebinde bulunan imalatçıya ait kısmın belirleneme-
diği hallerde, malın ihraç edildiğine dair ihraçatçı firmadan alınacak
bir belgenin de gümrük çıkış beyannamesine eklenmesi öngörülerek, bu
kanıtlamada ihracatçı şirketin vereceği belgenin kullanılması kabul
edilmiştir.
Olayda da, ihracatçı Malatya Pazarı Kuruyemişçilik Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketi tarafeından İstanbul Hocapaşa Vergi Dairesi Mİüdürlüğü-
ne verilen dilekçede, iki egümrük çıkış beyannamesi ile ihraç edilen
toplam 53 ton leblebinin 25 tonunun Mustafa Yurttaş'tan ihraç kaydıy-
la ve katma değer vergisi ödemeden alınan emtia olmasına rağmen, güm-
rük çıkış beyannamelerinin imalatçı hanesine sehven "kendisi" ibaresi-
nin yazıldığı, ihraç edilen bu emtiayla ilgili katma değer vergisi ia-
desi talepleri olmadığı belirtilmiş, dilekçe arkasındaki müdür yardım-
cısı tarafından imzalanmış şerhte ise ihracatçı şirketin yükümlü Mus-
tafa Yurttaş tarafından satılan leblebilerle ilgili iade ve mahsup ta-
lebi olmadığı hususu doğrulanmıştır.
Bu durum karşısında, yükümlü tarafeından ihraç kaydıyla satılan leble-
bilerin süresinde ihraç edildiği sonucuna varıldığından, terkini gere-
ken vergilerin yükümlüden istenmesine ilişkin ödeme emrine karşı açı-
lan davanın reddi yolundaki karar yasaya uygun bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Manisa Vergi Mahkemesinin 6.10.1993 günlü ve
1993/409 sayılı direnme kararının bozulmasına karar verildi.
(MT/ES)
|