1-) ASGARİ ZİRAİ KAZANÇ ESASINA GÖRE KAZANÇTA GÖRÜLEN DÜŞÜKLÜĞÜN İZAHI
İÇİN VERİLECEK SÜRE ONBEŞGÜNDEN AZ OLAMAZ.
2-) İL YADA İLÇE İDARE KURULUNDAN DOĞAL AFET NEDENİYLE HASAR TESBİTİ
İSTENMEMESİ, ZİRAİ KAZANÇTA DOĞAL AFETTE BAĞLI ÜRÜN KAYBI OLMADIĞI SO-
NUCUNA VARMAYA YETERLİ OLMAYACAĞI HK.
Yükümlü adına asgari zirai kazanç esasına göre uygulanan tarhiyatı de-
ğişiklikle onayan Vergi Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Asgari zirai kazanç esası, Gelir Vergisi Kanununun 112.maddesinde dü-
zenlenmiştir. Tarımsal kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı
esasına göre belirleyen çiftçilerin beyan ettikleri hasılat ve gider-
lerle, bu kazançlarını götürü gider esasına göre saptayan çiftçilerin
beyan ettikleri hasılatın, idarece yapılmış bir inceleme varsa bunun
sonuçları ile birlikte Vergi Usul Kanununa göre yapılan ekim-sayım be-
yanları dikkate alınarak, zirai kazanç ölçüleri esas tutulmak suretiy-
le hesaplanacak hasılat ve giderlere göre onbin liradan fazla bir fark
lılık gösterdiği ve farklılık yükümlüler tarafından haklı nedenlerle
açıklanamadığı takdirde zirai kazanç ölçülerine göre saptanan hasılat
ve giderlerin ikmalen vergi tarhına esas alınması kurala bağlanmıştır.
Vergi idaresince, ihtilaflı yılda beyan ettiği tarımsal kazancı, zirai
kazanç ölçüleri esas alınarak yapılan hesaplamaya göre düşük bulunan
yükümlüye, görülen bu düşüklüğü açıklamak üzere üç günlük süre verildi
ği tartışmasızdır. Asgari kazanç esasının düzenlediği Gelir Vergisi Ka
nununun 112.maddesinde, açıklamaya çağrı sırasında yükümlülere hangi
uzunlukta süre tanınması gerektiği belirlenmemiştir. Bu durumda, veril
mesi gereken sürenin Vergi Usul Kanununun bu konudaki genel kuralına
uygun olması zorunludur.
Vergi Usul Kanununun 14.maddesinde genel olarak sürelerin, vergi yasa-
larıyla belli edilmesine değinildikten sonra yasada açıkca yazılı olma
yan hallerde onbeş günden az olmamak üzere sürenin, vergi muamelesini
ve tebliği yapacak olan idarece belirlenerek ilgilisine duyurulması
kurala bağlanmıştır. Beyan ettiği tarım kazancı, asgari zirai kazanç
esasına göre düşük bulunan yükümlüye, görülen bu düşüklüğe ilişkin ne-
denleri açıklamak üzere tanınması gereken sürenin onbeş günden az olma
ması, Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan kuralı gereğidir. Öte
yandan, böyle bir nedenle düşüklüğe ait haklı sebeplerin neler olduğu-
nu açıklamak durumunda bulunan yükümlülerin, izahı istenen farkın ida-
rece doğru hesaplanıp hesaplanmadığını, saptamaları, doğru hesaplandı-
ğı takdirde farklı izaha elverişli bilgi ve belgeleri sağlamalarının
üç gün içinde tamamlanmasına da olanak bulunmamaktadır. Asgari zirai
kazanç esasına göre vergi tarhının önkoşulu, yükümlülerin düşüklük ko-
nusunda haklı nedenler ileri sürmemesi ya da hiç açıklama yapmaması-
dır. Yasaya aykırı olarak tanınan üç günlük sürede izahın yapılmamış
olması, tarhiyatın temelini sakatlamıştır. Böyle olmasına karşın kara-
rın; izahın mahkemelerde de yapılabileceği görüşüyle üç günlük süre
tanınmış olmasını tarhiyatı kaldırıcı neden saymayan hüküm fıkrasında
yasaya uygunluk görülmemiştir.
Kuraklık, soğuk vurması gibi doğal olaylar, tarımsal etkinlikler üze-
rinde olumsuz sonuçlar yaratmakta ve hasat edilen ürünün olağan doğal
koşullarda beklenen miktar düzeyine ulaşmamasına neden olmaktadır. Si-
verek ilçesi genelinde 1984 yılında yağışların normalin altında kalma-
sı, 1985 yılında ise ısının özellikle Mart ayında normal ısının çok al
tına düşmesinden dolayı beklenen randıman ulaşılamadığı vergi inceleme
elemanına sunulan yönetsel yazı ve bu konuda hasar tesbiti yaptıranla-
ra ait listelerle kanıtlı bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 115.maddesine göre yetkili yerel yönetsel kural-
lardan hasar sonucunu gösteren karar alınması ise vergi borcu bulunan
yükümlüleri ilgilendirmektedir. Kaldı ki, vergi borcu bulunsa da ürünü
doğal afetlerden zarar görenlerin bu konuda karar almaları zorunlu ol-
mayıp, onların seçimine bağlıdır. İradesini karar almak yolunda kullan
mayan bir çiftçinin ürününün doğal afetten zarar görmediği sonucuna
ulaşmaya olanak bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi tarafından, asgari zirai kazanç esasına göre uygulanan
tarhiyata esas matrah farkının doğruluğunu belirlemek açısından üç gün
gibi kısa bir süre içinde izah istendiğinden açıklama yapmasına vergi
idaresine olanak tanınmayan yükümlünün, dava dilekçesinde ileri sürdü-
ğü doğal afetten ne ölçüde etkilenmiş olabileceği saptanmak gerekir-
ken, ilçe genelinde yüzde 60 oranında ürün kaybına yol açtığı anlaşı-
lan afet nedeniyle yetkili kurallardan karar alınmamış bulunmasına da-
yanılarak, izahın yetersizliği sonucuna varılması da isabet bulunmamış
tır.
Tarhiyatın niteliği gözönüne alındığında üzerinden birkaç hasat yılı
geçtikten sonra ekildiği ileri sürülen arazideki tarımdan elde edilebi
lir ürün randımanı konusunda keşif icrası ve bilirkişi incelemesi ya-
pılmasında uyuşmazlığı çözmek bakımından herhangi bir hukuksal yarar
bulunmamaktadır. Yargı hizmetinin en kısa sürede ve en az giderle sonu
ca varacak şekilde sunulması, Anayasanın buyurucu kuralı gereği iken,
Vergi Mahkemesi heyetinin zabıt katibi, mübaşiri ile bilirkişinin huzu
ruyla keşif ve bilirkişi incelemesi yapması ve bu incelemeyle varılan
sonuçlar, davanın çözümünü de etkiler nitelikte görülmemiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlığa konu olan tarhiyat, yukarıda açıklanan
nedenlerle hukuka uygun temele dayanmadığından Vergi Dairesi Müdürlüğü
tarafından, kararın Daireler aleyhine hüküm fıkralarına karşı yapılan
temyiz başvurusuna ait dilekçede ileri sürülen iddialar, anılan müdür-
lüğün isteminin kabulünü gerektirecek durumda bulunmamıştır.
Bu nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine, yü-
kümlünün isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına,
tarhiyatın kaldırılmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:74-75) BŞ/YÖ
|