İLANEN TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜ YOLUNDA İLERİ SÜRÜLEN İDDİANIN "BORCUM
YOK" KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
1991 yılı Mayıs ve Haziran dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edi-
len kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin süresinde ödenmediğinden
bahisle yükümlü şirket adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrini;
6183 sayılı Kanunun 55.maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenle-
re 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları
lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağının belirtildiği, aynı Ka
nunun 58.maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böy
le borcu olmadığı veya tamamen ödediği veyahut zamanaşımına uğradığı
iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceğinin
hükme bağlandığı, olayda, ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin
ihbarnamelerin tüm aramalara rağmen tebliğ edilememesi üzerine 28.11.
1992 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ancak dava açılmaması nedeniyle
söz konusu alacağın kesinleştiği, bu durumda şirket yetkisince öne sü-
rülen iddiaların 6183 sayılı Kanunun 58.maddesi kapsamında bulunmadığı
gerekçesiyle onayan İstanbul 8.Vergi Mahkemesinin 1994/524 sayılı kara
rının; ilanen tebligatın usulsüz olduğu, ikametgah adresinin yanlış ya
zılması sonucu ihbarnamelerin tebliğ edilememesinde idarenin kusuru bu
lunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Uyuşmazlık, hakkında yapılan resen tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin,
şirketin bilinen adreslerinde bulunamaması nedeniyle ilanen tebliğ
edildiği ve süresinde de dava açılmaması nedeniyle vergi alacağının ke
sinleştiği ileri sürülerek yükümlü şirket adına ödeme emri tanzim ve
tebliğ edilmesinden doğmuştur.
6183 sayılı Kanunun 58.maddesi 1.fıkrasında, kendisine ödeme emri teb-
liğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya
zamanaşımına uğradığı iddiasıyla 7 gün içerisinde dava açabileceği hük
me bağlanmıştır.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 34.maddesinde, ikmalen ve
resen tarh edilen vergilerin "ihbarname" ile ilgililere tebliğ oluna-
cağı, 93.maddesinin 1.fıkrasında, tahakkuk fişinden gayri, vergilendir
me ile ilgili olup, hüküm ifade den bilumum vesika ve yazıların, adres
leri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli ta
ahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere de ilan yoluyla tebliğ edile-
ceği, 103.maddesinde de, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi veya muha
tabın bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması nedeniyle gönderi-
len mektubun geri gelmesi veya başkaca sebeplerden dolayı posta ile
tebliğ yapılamaması ile yabancı memleketler de bulunanlara tebliğ ya-
pılmasına imkan bulunamaması hallerinde, tebligatın ilan yoluyla yapı-
lacağı belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 22.maddesinde ise, verginin tahakkuku, tarh ve teb-
liğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhada gelmesi olarak ta
nımlanmıştır.
Madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, tarh ve tebliğ olunan
bir verginin ödenebilir hale gelmesi, yani yükümlü için ödeme zorunlu-
luğunun doğması, tarhiyatın muhatabına usulüne uygun tebliğinden son-
ra, ya dava açma süresinin geçirilmesi ile veya açılan davanın yargı
yerlerince reddedilmiş olması halinde mümkündür.
Bu nedenle kendisine ödeme emri tebliğ edilen bir yükümlünün, idarece
hesaplanan vergiye ilişkin ihbarnamenin 213 sayılı Kanunun 93. ve müte
akip maddeleri hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmediğini, ilan yo-
luyla tebliğ yapılmış ise, ortada bu yola başvurulmasını gerektirecek
koşulların bulunmadığını, bu nedenle yapılan tebliğinde hükümsüz sayıl
ması gerektiğini ileri sürmesi ve bu iddianın, yargı yerlerince yapıla
cak inceleme sonucunda doğruluğunun anlaşılması halinde, ortada tahak-
kuk etmiş, yani ödenmesi zorunlu hale gelmiş bir vergi borcunun varlı-
ğından söz edilemeyeceği cihetle, borcun doğmadığının kabul edilmesi,
ve bu iddiaların 6183 sayılı Kanunun yukarıda anılan 58.maddesi 1.fık-
rasında yazılı "böyle bir borcu olmadığı" deyimi içinde değerlendiril-
mesi zorunludur.
Olayda, resen tarhiyata ilişkin ihbarnameler muhatabın adresinde bulun
madığı ileri sürülerek ilanen tebliğ edilmiş ve süresinde dava açılma-
dığından bahisle de ödeme emri tanzim ve tebliğ edilmiş bulunmakta ise
de; dava dosyasında mevcut yükümlü şirkete ait tarh dosyasının incelen
mesinden, dava konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği "Gümüşpala Mah
Savaş Sk. Mermertaş Sitesi D:2 Blok Kat:5 No:28 Avcılar" şeklindeki ad
resin, vergi dairesine daha önce verilen ikametgah senedinde, hisse de
vir sözleşmesinde ve 1990 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyan
namesinin kurum ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine ilişkin bildi-
rim föyünde aynen belirtilmesine rağmen ihbarnemelerin gönderildiği
tebliğ zarfında "Gümüşpala Mah. Savaş Sk. No:28 Avcılar" olarak yazıl-
dığı, bu haliyle adresin eksik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, ilanen tebligatın kanuni şartlarının oluşup
oluşmadığının araştırılması ve neticesine göre karar verilmesi gerekir
ken, yazalı gerekçe ile verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.
BŞ/NÇ
|