YURT DIŞI YOLCU TAŞIMACILIĞINDAN ELDE EDİLEN HASILATIN KURUMLAR VERGİ-
Sİ KANUNUNUN 8/8.MADDESİNDEKİ İSTİSNADAN YARARLANDIRILAMAYACAĞI HK.
Taşımacılık faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin yurtdışı yolcu
taşımacılığı faaliyeti sonucu elde ettiği hasılatın dış navlun hasıla-
tı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği nedeniyle ihtirazi kayıtla
verdiği 1991 takvim yılı beyannamesine istisnaden ihtirazi kaydın ka-
bul edilmemesi üzerine yapılan tahakkuk işlemine karşı açılan davayı;
dış navlun istisnasının uygulanmasında yolcu taşımacılığı ve eşya taşı
macılığı ayırımının yapılmadığı, genel olarak taşımacılık faaliyeti
olarak kabul edildiği, navlunun ise; denizde, havada ve karada mal ve
insan taşınması karşılığında alınan ücret şeklinde tanımlanması gerek-
tiği, davacı şirketin yurt dışından yaptığı yolcu taşıma işinden elde
ettiği hasılatın dış navlun hasılatı olduğu, bu nedenle dış navlun is-
tisnasından faydalandırılmasının gerektiği gerekçesiyle kabul ederek
tahakkuk işlemi iptal eden Hatay İkinci Vergi Mahkemesinin 5.11.1992
gün ve 1992/279 sayılı kararının bozulması istemidir.
Uyuşmazlığın esası, yurt rdışı yolcu taşımacılığından elde edilen hası
latın Kurumlar Vergisi Kanununun 8/8.maddesindeki istisnadan faydalan-
dırılıp faydalandırılmıyacağı hususunun çözümüne ilişkin bulunmakta-
dır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8.maddesinin 8.bendinde; Kambi-
yon mevzuatı gereğince Türkiye'de döviz olarak getirildiğinin tevsik
edilmesi kaydıyla dış navlun hasılatının % 20 sinin kurum kazancından
indirileceği hükme bağlanmıştır. Navlunun emtia taşıma ücretini başka
bir deyişle mal taşıma bedelini ifade etmektedir. Nitekim kanuni düzen
lemelerde navlunun yer aldığı hukuk alanı olan deniz ticaret hukukunda
denizde mal nakli için navlun mukavelesine veya Kanuna dayanılarak ve-
rilen ücret şeklinde tanımlanmıştır. Olayda, yurt için ve yurt dışı
yolcu taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin yurt dı-
şından Türkiye'ye taşıdığı yolculardan aldığı taşıma ücretini kambiyo
mevzuatı gereği Türkiye'ye getirmiş ve taşıma ücretini döviz olarak al
dığını belgelendirmiş olsa bile yolcu taşıma ücretinden elde edilen ha
sılatın dış navlun hasılatı olarak kasul edilmesi ve davacı şirketin
de dış navlun istisnasından faydalandırılması mümkün değildir.
Bu durumda, yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde edilen hasılatın dış
navlun hasılatı istasnasından faydalandırılması yolunda verilen mahke-
me kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara-
rının bozulmasına karar verildi.
ŞT/NÇ
|