Dairesi
YÖNETİM KURULU ÜYESİ SEÇİLDİĞİ YÖNETİM KURULU TOPLANTISINDA ANONİM ŞİRKETİ BÜTÜN ŞİRKET İŞLEMLERİNDE TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KILINAN DAVACININ YÖNETİM KURULU ÜYESİ SEÇİLDİĞİ VE FİLEN GÖREVDEN AYRILDIĞI TARİHLER ARASINDA ŞİRKETİN VERGİ ÖDEVLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ KONUSUNDA YETKİ VE SORUMLULUĞU BU
Karar No
4199
Esas No
2015
Karar Tarihi
17-02-2002
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
2002
4199
2001
2015
17/12/2002
 
KARAR METNİ

YÖNETİM KURULU ÜYESİ SEÇİLDİĞİ YÖNETİM KURULU TOPLANTISINDA ANONİM ŞİRKETİ BÜTÜN ŞİRKET İŞLEMLERİNDE TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KILINAN DAVACININ YÖNETİM KURULU ÜYESİ SEÇİLDİĞİ VE FİLEN GÖREVDEN AYRILDIĞI TARİHLER ARASINDA ŞİRKETİN VERGİ ÖDEVLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ KONUSUNDA YETKİ VE SORUMLULUĞU BULUNDUĞUNDAN, ÖDEME EMRİ İLE İSTENEN ŞİRKET VERGİ BORCUNUN DOĞMASINA DAVACININ VERGİ İLE HANGİ ÖDEVİ, NE SURETLE YERİNE GETİRMEMESİNİN SEBEP OLDUĞUNUN BELİRLENMESİ VE SORUMLULUĞUNUN BU SURETLE DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Davacı adına yönetim kurulu üyesi olduğu ... Endüstri A.Ş'nin 1998 Eylül-Ekim dönemlerine ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; 7.9.1998 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacının bu görevinden istifasına ilişkin 2.10.1998 tarihli talebinin yönetim kurulunun 5.10.1998 tarihli toplantısında kabul edildiği, Türk Ticaret Kanunu'nun 33'üncü maddesinde yer alan tescil ve ilan edilmiş hususlardaki değişikliklerin de tescil ve ilan edilmesi kuralının, bu işlemlerin geçerlilik şartı olarak değil, iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması amacıyla öngörüldüğü, bu nedenle yönetim kurulu üyeliği sona eren bir kişinin üyelikten ayrılışı, ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmezse şirket borçlarından sorumluluğunun iyi niyetli üçüncü kişilere karşı devam edeceği, ancak, yönetim kurulundan fiilen ayrılmakla şirketin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi konusunda yetkisi kalmayan üyenin Vergi Usul Kanunu'nun 10'ncu maddesi uyarınca şirketten alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklardan sorumlu tutulmasının hukuka uygun olmadığı, bu durumda 7.9.1998 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçilen, 2.10.1998 tarihinde bu görevi fiilen sona eren davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrılışına ilişkin değişikliğin ticaret sicilinde tescil edilmemesi nedeniyle üyelik görevinin devam ettiğinden söz edilerek adına 213 sayılı Yasa'nın 10'ncu maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesi'nin ... gün ve ... sayılı kararının; ... Endüstri A.Ş'nce vergi borçlarının tecili ve taksitlendirilmesi talebinde bulunulduğu, ancak 24.7.1998 tarihli dilekçe ile finansman yetersizliği nedeniyle taksitlendirme koşullarının yerine getirilemeyeceğinin bildirildiği, bunun üzerine yapılan incelemede, tecil ve taksitlendirme talebine ilişkin olarak gösterilen teminatların paraya çevrilmesi halinde de ilgili şirketin mal varlığının borcunu karşılamayacağı anlaşıldığından, davacı adına 213 sayılı Yasa'nın 10'ncu maddesi uyarınca ödeme emri düzenlendiği, şirketin ticaret siciline tescil edilen son genel kurul toplantısının 7.9.1998 tarihli toplantı olduğu ve bu tarihte davacı yönetim kurulu üyesi seçildiğinden, halen yönetim kurulu üyeliği devam eden davacı adına düzenlenen ödeme emrinde kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Temyiz başvurusunun reddi istenmiştir.

Tetkik Hakimi : Sibel Korucu

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı : Ahmet Alaybeyoğlu

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı adına, yönetim kurulu üyesi olduğu ... Endüstri Anonim Şirketi'nin 1998 Eylül, Ekim dönemlerine ilişkin vergi borçlarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağı kalmadığı görüşüyle 213 sayılı Yasa'nın 10'ncu maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenmiştir.

İncelenen dosyadan, 7.9.1998 tarihli şirket genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliğine seçilen ve aynı tarihli yönetim kurulu toplantısında kendisine yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevi verilerek şirketi bütün işlemlerde temsil ve ilzama yetkili kılınan davacının 2.10.1998 tarihli dilekçe ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, 5.10.1998 tarihli yönetim kurulu toplantısında istifa talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının yönetim kurulu üyeliğine seçildiği 7.9.1998 ve fiilen görevden ayrıldığı 2.10.1998 tarihleri arasında şirketin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi konusunda yetki ve sorumluluğu bulunduğu açıktır.

Ancak, 213 sayılı Yasa'nın 10'ncu maddesinde tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcilerince yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yönünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alıncağı hükmüne yer verilmiş olması karşısında, davacının anılan yasa hükmü uyarınca sorumluluğunun değerlendirilebilmesi için görevde olduğu dönemde şirketin hangi vergi ödevinin ve ne suretle yerine getirilmediğinin tespiti zorunludur.

Dosyadaki belgelerden, şirketin Eylül-Ekim dönemlerine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve buna bağlı alacakların tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği anlaşılmakla birlikte, söz konusu vergi borcunun hangi ödemelerden yapılan kesintilere ilişkin olduğunun, tevkifata tabi tutulacak olan ödemelerin hangi tarihlerde yapıldığının, verginin ne şekilde tahakkuk ettiğinin, başka bir deyişle söz konusu vergi borcunun doğmasına, davacının, vergi ile ilgili hangi ödevini

ve ne suretle yerine getirmemesinin sebep olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle, vergi mahkemesince ilgili şirketin defter ve belgeleri ile belirtilen hususlara ilişkin tüm bilgi ve belgeleri içeren tarh dosyası getirtilerek incelenmesi ve elde edilen bilgilere göre davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar incelenmeden verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesi'nin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına, 17.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YÖ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı