ECZANE EMTİASINDA KIRILMA, DÖKÜLME, BOZULMA VE KULLANIM TARİHLERİNİN
GEÇMESİ GİBİ NEDENLERLE FİRE VERİLMESİ DOĞAL OLDUĞUNDAN, DÖNEM İÇİNDE
SATIN ALINAN EMTİANIN MALİYET BEDELİNE % 3 NİSBETİNDE FİRE UYGULAMASI-
NIN HAKKANİYETE UYGUN OLDUĞU HK.
Eczane işleten davacı adına ikmalen ve re'sen salınan gelir vergisi ve
geçici vergi ile kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergi-
yi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin
yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceğinin hüküm altına alın-
dığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinde de, safi ticari
kazancın tespitinde indirilecek giderlerin 8 bent halinde sayıldığı,
buna göre özel oto ile ilgili masrafların Gelir Vergisi Kanununun
40/5.maddesi hükmü karşısında, dönem matrah farkına alınmasında yasal
isabetsizlik olmadığı, davacının otel masraflarıyla ilgili olarak tu-
tanakta farklı, dava dilekçesinde farklı, ifadede bulunduğu ve maddi
delil sayılan ilk ifadesine itibar edilmesi gerektiği, buna göre otel
masrafının Gelir Vergisi Kanununun 40/4.maddesinde öngörülen bir mas-
raf olarak kabulünün mümkün görülmediği, gider kaydedildiği tespit
edilen bağış tutarı, Gelir Vergisinin Kanununun 40.maddesiyle kabul
edilen giderlerden olmadığı gibi, davacı tarafından bu hususa yönelik
bir iddia ileri sürülmeyerek sehven gider kaydedildiği kabul edildiği-
ne göre dönem matrah farkına alınmasında yasal isabetsizlik bulunmadı-
ğı, davacının meslek kredisi aldığı ve kredi faizi ödediğinin sabit
olduğu, defterlere 5.320.703 lira ödeme yapıldığı kaydedildiğinden bu
miktarın matrah farkına alınmasında isabet olmadığı, safi ticari ka-
zancın tespiti için indirilmesi kanunen kabul edilen giderler arasında
eczane işletenlerin yıl sonunda eczane emtiasına belirli bir nispette
fire uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamakta ise de, eczane emtia-
sında, özellikle ilaçlarda, kırılma, dökülme, bozulma ve kullanım ta-
rihlerinin geçmesi gibi nedenlerle yıl sonuna kadar fire verdiği ger-
çeği ile, bu konuda Danıştay'ın süregelen içtihatları gözönüne alındı-
ğında, dönem içinde satın alınan emtianın maliyet bedeline % 3 nispe-
tinde fire tatbiki hakkaniyete uygun olacağından, dönem içinde satın
alınan emtianın maliyet bedeline % 3 nispetinde fire uygulandığında
656.000 liranın dönem matrah farkına alınması gerektiği, öte yandan,
resen tarhiyata konu edilen matrah farkına gelince; defter, kayıt ve
belgelere ve davacının beyanına istinaden tespit olunan dönembaşı ve
dönem sonu emtia mevcutları, bunların kayıtlara intikal ettirilen de-
ğerleri ve değerleme yöntemleri, kaydedilmediği çekişmesiz olan iki
adet ilaç faturası ile alınan ilaçların maliyet bedelleri ve davacı
tarafından uygulanan karlılık oranı dikkate alınarak yeniden yapılan
hesaplama sonucunda tespit edildiğinden dönem matrah farkına alınma-
sında isabetsizlik bulunmadığı, mahkemelerince kabul edilen dönem mat-
rah farkının bir kısmının fire uygulamasından kaynaklanmış olması, di-
ğer kısımların da tespit biçimi, olayın oluş şekli ve kasten vergi zi-
yaına sebebiyet verildiğine dair bir tesbitin yapılmamış olması karşı-
sında kaçakçılık cezası yerine kusur cezası uygulanması gerektiği ge-
rekçesiyle kısmen kasul eden Vergi Mahkemesinin 5.5.1992 gün ve 1992/
118 sayılı kararının; vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tar-
hiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması iste-
midir.
Temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen
kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz istemi-
nin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.
ŞT/ES
|