ARAZİ OLARAK BEYAN EDİLEN TAŞINMAZLARIN ARSA VASFINDA OLDUĞUNUN VERGİ
DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNCE SAPTANMASI HALİNDE İKMALEN TARH OLUNACAK VERGİLE-
RİN İHBARNAME İLE TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKECEĞİ, AYRICA BİR TAŞINMAZIN
ARSA VASFINI KAZANIP KAZANMADIĞININ SAPTANABİLMESİ İÇİN HEM NAZIM HEM
DE TATBİKAT PLANININ ONANMIŞ OLMASI GEREKECEĞİ HK.
İstem, yükümlünün arazi olarak beyan ettiği taşınmazların vergi daire-
si Müdürlüğünce arsa olarak kabul edilmesi üzerine yükümlü adına tahak
kuk ettirilen Arsa Vergisine karşı açılan davayı kısmen reddederek tar
hiyatı tadilen onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin
bulunmaktadır.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 2587 sayılı kanunla değişik 20.mad
desinin 1.fıkrasında; arazi vergisinin, mükelleflerin yazılı beyanı
üzerine tarh ve tahakkuk ettirileceği belirtilmiş olup, 213 sayılı Ver
gi Usul Kanununun tahakkuk fişi esası başlığını taşıyan 25.maddesinin
1.fıkrasında ise, vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergi-
lerin tahakkuk fişi ile tarh ve tahakkuk ettirileceği, 2.fıkrasında da
bu esasa göre vergi dairesince beyannamenin alınması üzerine bir tahak
kuk fişinin tanzim olunacağı ve bunun bir nüshasının mükellef veyahut
beyannameyi mükellef namına vergi dairesine tevdi edene verileceği, bu
suretle verginin tahakkuk etmiş olacağı, tahakkuk fişinin mükellefe
verilen nüshasının aynı zamanda beyannamesinin makbuzu yerine geçeceği
hükme bağlanmıştır.
Belirtilen yasa hükümleri ile yükümlüler tarafından arazi olarak beyan
edilen taşınmazlar hakkında vergi dairesi müdürlüğünce arazi nisbeti
uygulanarak hesaplanacak vergilerin tahakkuk fişi ile yükümlülere teb-
liğ edilmesi ancak, sonradan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 29.madde-
si gereğince elde edilen kayıt, belge ve maddi ölçülere göre taşınmaz-
ların arsa vasfında olduğunun vergi dairesi müdürlüğünce saptanması
halinde, ikmalen tarh olunacak vergilerin ise, ihbarname ile tebliğ
edilmesi gerekir.
Bu nedenle söz konusu olayda arazi olarak beyan edilen taşınmazların
arsa olarak kabulü ile doğrudan doğruya tahakkuk fişi düzenlenmesinde
yasal isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, 6785 sayılı İmar Kanununun 27.maddesinde imar ve yol isti-
kamet planlarının "Nazım plan ve Tatbikat planı" olmak üzere ikiye ay-
rıldığı, nazım planlarının halihazır haritalar üzerinde çizilen ve ara
zi parçalarının kullanış şekillerini ve başlıca bölge tiplerini göste-
ren planlar olduğu, tatbikat planlarının da halihazır haritalar üze-
rinde çizilmekle beraber bunlara mevcutsa kadastro vaziyetlerinin de
işleneceği ve tatbikat için gerekli fenni hususların tümünü içereceği-
nin kurala bağlanması karşısında, yalnızca nazım plana dayanılarak
imar uygulaması yapılamayacağı, ancak tatbikat planına dayanılarak ya-
pılabileceği açıktır.
Buna göre ihtilaflı gayrimenkulün 17.3.1978 tarih ve 7/15114 sayılı ka
rarnameye göre arsa vasfını kazanıp kazanmadığının saptanabilmesi için
hem nazım ve hem de tatbikat planları onanmış, olması ve İskenderun
imar planına göre özelliklerinin ve durumunun değerlendirilmesi gere-
kir.
Halbuki İskenderun Belediyesi Harita İmar Müdürlüğünün yazılarından,
3662 sayılı parselin belediye hudutları içinde imar planı dahilinde
olduğu ve 11.6.1981 tarihinde Nazım imar planına alındığı anlaşıldığın
dan, ihtilaflı taşınmazın bulunduğu bölge için henüz 6785 sayılı yasa-
nın 29. ve 30.maddeleri uyarınca kesinleşmeyen imar planına göre arsa
vasfını kazandığı kabul edilemez.
Bu nedenle ihtilaflı taşınmazların arazi olarak beyan edilmesine rağ-
men arsa olarak nitelendirilmesinde ve bu verginin Vergi Mahkemesince
de tadilen onanmasında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararı-
nın bozulmasına, tahakkuk ettirilen Arsa vergisinin resen terkinine
karar verildi.
BŞ/YÖ
|