55 SERİ NUMARALI KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ İLE GETİRİLEN, FİNANS-
MAN GİDERİ YANINDA FİNANSMAN GELİRİ BULUNMASI HALİNDE SÖZ KONUSU GELİR
VE GİDERLERİN BİRBİRİ İLE MUKAYESE EDİLMEK SURETİYLE NETLEŞTİRİLMESİNİ
ENGELLEYEN HÜKMÜNÜN HUKUKA UYGUN OLMADIĞI, GENEL İDARE GİDERLERİ İÇE-
RİSİNDE YER ALAN FİNANSMAN GİDERLERİNDEN MAL MALİYETİNE PAY VERİLMESİ
MÜMKÜN OLMAYAN KISMIN GİDER KISITLAMASINA TABİ OLACAĞI YOLUNDAKİ HÜ-
KÜMDE İSE HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler"
başlıklı 41 nci maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8 nci bendinde,
bendde belirlenen bazı mükelleflerin işletmede kullandıkları yabancı
kaynaklara ilişkin giderler ile maliyet unsurları toplamının bir bölü-
münü gider olarak indiremeyeceği öngörülmüş, bu bendin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kı-
lınmıştır. Bakanlık bu yetkisini önce 54 seri numaralı Kurumlar Vergi-
si Genel Tebliği, daha sonrada 8.2.1997 gün ve 22902 sayılı Resmi Ga-
zetede yayımlanan 55 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile
kullanmış ve konu hakkındaki usul ve esasları belirlemiştir. 55 seri
numaralı Genel Tebliğin, finansman gideri yanında finansman geliri bu-
lunması halinde söz konusu gelir ve giderlerin birbiri ile mukayese e-
dilmek suretiyle netleştirilmesini engelleyen hükmüyle, genel idare
giderleri içerisinde yer alan finansman giderlerinden mal maliyetine
pay verilmesi mümkün olmayan kısmın gider indirimi kısıtlamasına tabi
olacağı yolundaki hükmün iptali istenilmektedir. Davacı fiilen ve biz-
zat kullanılmamış olan dış kaynaklara ait finansman masraflarının, ya-
sa gereği gider kısıtlaması dışında kalabilmesi için en geçerli pratik
yöntemin finansman gelirlerinin finasman giderlerinden indirilmesi ve
kalan net gider tutarının kısıtlamaya konu edilmesi olduğu, Tebliğin 9
ncu bölümünde yer alan düzenlemenin de Vergi Usul Kanunu'nun 275 nci
maddesine aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15 nci maddesinin 13
ncü bendi ile göndermede bulunulan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu-
nun 41 nci maddesinin 8 nci bendinde "Vergi Usul Kanunu hükümlerine
göre, dönem sonu stoklarını songiren ilk çıkar yöntemine göre değerle-
yen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye
tabi tutanların, işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin
faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar al-
tında yaptıkları giderler ve maliyet unsurları toplamına (Yatırım ma-
liyetine eklenenler hariç) aşağıdaki indirim oranının uygulanması su-
retiyle bulunacak kısmın % 25 i" nin gider olarak kabul edilmeyeceği
belirtilmektedir.
55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde
"Finansman giderlerinin yanısıra finansman geliri de elde etmiş olan
mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve gi-
derlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün
olmayıp, finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edil-
mesi gerekmektedir" denilmiştir. Finansman geliri sağlamayı ana faali-
yet konusu edinmemiş bir firma bakımından, bu firmadaki repo, vade
farkı, kur farkı, faiz gibi finansman nitelikli gelirler gerçekte bir
gelir unsuru olmaktan çok, mevcut finansman giderleri yükünü azaltan
faktörlerdir. Dolayısıyla firmanın gerçek finansman giderini tesbit e-
debilmek için finansman giderlerinden, bu giderin etkisini azaltan fi-
nansman gelirlerinin indirilmesi gerekli olup aksi yöndeki tebliğ hük-
mü yerinde görülmemiştir.
Tebliğin, 9 ncu bölümünün 2 nci paragrafında, "seçimlik hakkın
kullanılması suretiyle genel idare giderlerinin doğrudan gider yazıl-
dığı durumda da bu giderlerin içerisinde yer alan ve mal maliyetine
yüklenmesi mümkün bulunan finansman giderlerinin gider indirimi kısıt-
lamasına tabi olmaması uygun görülmüştür. Ancak, genel idare giderleri
içerisinde yer alan finansman giderlerinden Vergi Usul Kanununun 275
nci maddesi uyarınca mal maliyetine pay verilmesi mümkün olmayan kıs-
mın ise gider indirimi kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir."
denilmiştir. Bu düzenleme, sadece imalat faaliyeti ile uğraşan ve bu
mamüllerini satan firmaların finansman giderlerini ayrıştırmaya tabi
tutmadan tümünün gider yazılmasına olanak tanımaktadır. İptali istenen
hükümden, imalatın yanında başkaca faaliyetleride olan işletmelerin,
imalat dışı faaliyetleriyle ilgili finansman giderlerinin anlaşılması
gerektiğinden, Tebliğin bu hükmü kanuna aykırı görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği-
nin 8 inci bölümündeki finansman giderlerinin netleştirilmesini engel-
leyen hükmün iptaline, 9 uncu bölüme ilişkin istemin reddine, karar
verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:95)
|