BİR YILDA SADECE BİR KİŞİYE PARA VEREN DAVACININ İKRAZATÇILIK YAPTI-
ĞINDAN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ HK.
1991 yılı Kasım dönemi için düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca
davacı adına kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisi
salınması yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı;
6802 sayılı Kanunun 28, 30 ve 47'nci maddelerinden bahisle, olayda,
davacının ipotek karşılığı borç para verdiği hususunun çekişmesiz bu-
lunduğu, öte yandan; davacıdan borç para alan şahsın davalı idareye
verdiği ... günlü dilekçede, alınan borç paranın ... lira olmasına
rağmen ... lira bedelle ipotek konulduğu hususunun belirtildiği, olay-
la direkt ilişkisi bulunan üçüncü şahıs ifadesinin 213 sayılı Yasanın
3'üncü maddesi hükmü karşısında delil olarak kabul edilmesinin doğal
olduğu, diğer taraftan, bulunan ... gün ve ... sayılı Ankara Gayrimen-
kul Satış Müdürlüğü yazısından, ipotek karşılığı borç para alan şahıs-
tan 116.083.500.-liranın borca karşılık tahsil edildiğinin anlaşıldı-
ğı; bu durumda, ipotek karşılığı faizle borç para verdiği yani ikra-
zatçılık faaliyetinde bulunduğu ve ... lira faiz geliri elde ettiği
anlaşılan davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik görülme-
diği gerekçesiyle reddeden Ankara 4. Vergi Mahkemesinin ... gün ve
1997/753 sayılı kararının; cezalı tarhiyatın zaman aşımına uğradığı,
faiz karşılığı ödünç para verme faaliyetinin devamlı olarak yapılıp
yapılmadığı hususu araştırılmadan ikrazatçılık faaliyetinde bulunuldu-
ğunun kabulünün mümkün olmadığı, faiz alındığının somut delillerle ka-
nıtlanamadığı, vergi inceleme raporunun eksik inceleme sonucu düzen-
lendiği, ... lira borç para verilerek ... lira tahsil edildiği, fazla-
dan tahsil edilen ... liranın icra masrafları olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Uyuşmazlık, 1991 yılında ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğun-
dan bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı
adına kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisi salınma-
sından doğmuştur.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28'inci maddesinin üçüncü
fıkrasında; 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, i-
kinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini de-
vamlı olarak yapanların, bu kanunun uygulanmasında banker sayılacakla-
rı hükme bağlanmıştır.
Günün ekonomik şartları göz önünde tutulduğunda, aralarında ya-
kın akrabalık veya iş münasebeti bulunmayan kimseler arasında karşı-
lıksız borç para alınıp verilemeyeceği ve bir takvim yılında bir kaç
kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda borç para verilmesinin ik-
razatçılık sayılacağı ve elde edilen faizin banka ve sigorta muamele-
leri vergisine tabi tutulması gerekeceği hususu, Dairemizin süregelen
içtihatlarındandır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıyla hiçbir akrabalık bağı ve
ticari ilişkisi bulunmayan ...'ın evi üzerinde davacı lehine ipotek
tesis ettirmek suretiyle ... lira borç para aldığı ve ayrıca altı adet
... liralık bono senedi verdiği, Ankara 22. Gayrimenkul Satış İcra Da-
iresi Müdürlüğündeki ... sayılı dosya ile ilgili olarak bilgi istenil-
mesi üzerine cevaben gönderilen yazıda da "... dosyanın borçlusu ...
alacaklısı ... vekili Av. ... olup, ... lira ile takibe geçilmiş, ala-
caklı vekili ... tarihinde alacağını haricen tahsil ettiğini beyan et-
miş olduğundan dosyanın işlemden kaldırılmış..." olduğunun bildirildi-
ği, dolayısıyla, ... lira tutarında faiz geliri elde ettiğinin hakkın-
da düzenlenen vergi inceleme raporunda belirtilmesi üzerine davacı a-
dına 1991 yılı Kasım dönemi için kaçakçılık cezalı banka ve sigorta
muameleleri vergisi salındığı, sözü geçen işlemin iptali istemiyle a-
çılan davanın ise mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır.
Olayda, davacı tarafından bir kişiye borç para verildiği ve
1991 yılı Kasım ayında verilen bu paranın bir yıl içerisinde 1992 yılı
Ekim ayında tahsil edildiği hususu ihtilafsızdır.
Bu durumda, yukarıda bahsi geçen Dairemiz içtihadı karşısında,
davacının ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğunun kabulü mümkün bulun-
madığından, aksi görüşten hareketle davacı adına kaçakçılık cezalı
banka ve sigorta muameleleri vergisi salınması yolunda tesis edilen
işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme
kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kara-
rının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
|