Dairesi
OLAYDA; ADINA FATURA DÜZENLENEN DAVACI ŞİRKET, KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMİNİ BELGELENDİRMEK AMACIYLA KULLANDIĞI FATURANIN ÜST NÜSHASININ GERÇEK TUTARI İHTİVA ETTİĞİNİ İLERİ SÜRDÜĞÜNE GÖRE, BUNU İSPAT KÜLFETİNİN DE VERGİ DAİRESİNE DEĞİL, DAVACI ŞİRKETE AİT OLDUĞU HK.
Karar No
3641
Esas No
8006
Karar Tarihi
19-11-2002
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2002
3641
2000
8006
19/11/2002
 
KARAR METNİ

OLAYDA; ADINA FATURA DÜZENLENEN DAVACI ŞİRKET, KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMİNİ BELGELENDİRMEK AMACIYLA KULLANDIĞI FATURANIN ÜST NÜSHASININ GERÇEK TUTARI İHTİVA ETTİĞİNİ İLERİ SÜRDÜĞÜNE GÖRE, BUNU İSPAT KÜLFETİNİN DE VERGİ DAİRESİNE DEĞİL, DAVACI ŞİRKETE AİT OLDUĞU HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: ...Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf :

İstemin Özeti : 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı Şirket adına Eylül/1997 dönemi için salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; davacı Şirketin katma değer vergisi indiriminde kullandığı faturaları düzenleyen firmalardan ... 'ın, davacı Şirkete düzenlediği faturaların, alt ve üst nüshalarının farklı meblağlar içerdiği ve bu değişikliğin davacı Şirket tarafından yapıldığı ileri sürülmüş ise de; olayın özelliğine göre mutad olmayan durumun iddia edilmesi halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olması karşısında; sözü edilen faturaların alt ve üst nüshalarındaki farklılığın davacı Şirket yetkililerinden kaynaklandığını kanıtlamaya yetecek nitelikte tespitler bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Nurdane Topuz'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Buket Oral'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229'uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış; 230'uncu maddesinde; faturada malın veya işin fiyatı ve tutarının bulunacağı, 231'inci madesinde ise, faturaların en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenleneceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, adı geçen Kanunun 3'üncü maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, ... tarafından düzenlenen iki faturanın, alt nüshalarının katma değer vergisi dahil 2.000.000.- ve 5.000.000.- lira olmasına rağmen üst nüshalarının davacı Şirket tarafından katma değer vergisi dahil 32.000.000.- lira ve 35.000.000.- lira olarak değiştirildiği, bu itibarla, fazladan yazılan 30.000.000+30.000.000 = 60.000.000.- liraya ilişkin katma değer vergisinin indiriminin mümkün olmadığının belirtildiği; vergi dairesince de vergi inceleme raporu uyarınca davacı Şirket adına 1997 yılının Eylül dönemi için katma değer vergisi salındığı ve kaçakçılık cezası kesildiği anlaşılmıştır.

... tarafından davacı Şirket adına düzenlenen iki adet faturanın alt ve üst nüshalarında farklı tutarlara yer verildiği ihtilafsızdır. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü, söz konusu farklılık nedeniyle davacı Şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır.

Vergi Usul Kanununun yukarıda sözü edilen 231'inci maddesi uyarınca, en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenecek olan faturaların, alt ve üst nüshalarının birbiriyle uyumlu olması gerektiği tabiidir. Faturanın alt ve üst nüshasında farklı meblağlara yer verilmiş olması halinde, duruma göre faturayı düzenleyen ya da adına fatura düzenlenen taraf alt ya da üst nüshada yer alan tutarın gerçek olduğunu ispatla mükelleftir.

Olayda; adına fatura düzenlenen davacı Şirket, katma değer vergisi indirimini belgelendirmek amacıyla kullandığı faturanın üst nüshasının gerçek tutarı ihtiva ettiğini ileri sürdüğüne göre, bunu ispat külfeti de vergi dairesine değil, davacı Şirkete ait olduğundan, yazılı gerekçeyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 19.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

BŞ/ŞGK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı