213 SAYILI GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİNİN VERGİ ERTELEMESİ KAPSAMINDA-
Kİ ÜCRETLER BÖLÜMÜNDE YER ALAN "TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPABİLEN SENDİKA
ÜYESİ İŞÇİLER" İBARESİNİN YASAYA AYKIRI OLDUĞU HK.
213 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Vergi Ertelemesi Kapsa-
mındaki Ücretler" başlıklı bölümünün "... ancak, ertelemenin yapıldığı
dönemlerde söz konusu işçilerin 2822 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde
tanımlanan toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetini haiz (Kurulu bulunduğu
işkolunda çalışan İşçilerin en az yüzde onunun tarım ve ormancılık,
avcılık ve balıkçılık işkolu hariç-üyesi bulunduğu) sendika üyesi ol-
maları gerekmektedir..." cümlesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay Dördüncü Dairesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla;
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 4369 sayılı Kanunla eklenen Geçici 5
inci madde ile kayıt dışı çalışan işçilerin kayıt altına alınarak si-
gortalı işçi çalıştırmayı teşvik etmek ve istihdamın sürekliliğini
sağlamanın amaçlandığı, bu haliyle tebliğ ile getirilen düzenlemenin
Kanuna aykırı olduğunun söylenemiyeceği, iptal davalarının, idare ta-
rafından tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerden dolayı
kişisel, meşru ve aktuel menfaati ihlal edilenler tarafından açılabi-
len davalar olduğu, iptal davalarının açılabilmesi için genel anlamda-
ki ehliyet yanında, menfaatin ihlal edilmesi şartının da arandığı, ih-
lal edilen menfaatin kişisel olması yanında, meşru ve dava açıldığı
zaman yada davanın karara bağlandığı sırada güncelliğini koruması ge-
rektiği, dolayısıyla 29.7.1998 gün ve 23417 sayılı Resmi Gazetede ya-
yımlanan 4369 sayılı Kanunun yayımını izleyen beşinci ayın sonuna ka-
dar işe alınan işçilerle ilgili olan uygulamanın, davanın çözümlendiği
tarihte sona ermiş olduğu gözönüne alındığında artık aktüel bir menfa-
atten söz edilemeyeceği; gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Karar davacı sendika tarafından temyiz edilmiş, dava konusu
Tebliğin yasada olmayan sınırlama getirdiği, yasal düzenleme ile halen
devam eden menfaatlerinin söz konusu olduğu ileri sürülerek kararın
bozulması istenmiştir.
18.8.1998 günlü ve 23467 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 213
seri nolu Gelir Vergi Genel Tebliğinin 1.2."Vergi Ertelemesi Kapsamın-
daki Ücretler" başlıklı bölümünün "....ancak, ertelemenin yapıldığı
dönemlerde söz konusu işçilerin 2822 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde
tanımlanan toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetini haiz (kurulu bulunduğu
işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunun tarım ve ormancılık,
avcılık ve balıkçılık işkolu hariç-üyesi bulunduğu) sendika üyesi ol-
maları gerekmektedir.." cümlesinin iptali istemiyle açılan davayı red-
deden Danıştay Dördüncü Dairesinin 29.2.2000 günlü ve E:1998/4735,
K:2000/797 sayılı kararı davacı sendika tarafından temyiz edilmiştir.
29.7.1998 gün ve 23417 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımla-
nan Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında 4369 sayılı
Kanunun 85 inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 5 in-
ci maddenin (a) fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde tanımı yapılan ve
1.1.1998 tarihi itibariyle faaliyette bulunan işyerlerinde, 1.6.1998
tarihinden önce ilgili idareye vermiş oldukları son 4 aylık sigorta
prim bordrolarında bildirdikleri işçi sayısına ilave olarak bu Kanunun
yayımını izleyen beşinci ayın sonuna kadar işe aldıkları ve fiilen ça-
lıştırdıkları işçilerden sendika üyesi olanların ücretlerinden, bu su-
retle işe başlanılan aydan itibaren 36 ay süreyle kesilen ve beyan e-
dilerek tahakkuk ettirilen gelir ve damga vergilerinin, beyanname ver-
me süresini izleyen ikinci yılın aynı döneminde ödeneceği, (b) işa-
retli fıkrasında, (a) fıkrasındaki esaslar dahilinde işe alınan işçi-
ler için işe başlanılan aydan itibaren 12 ay süreyle 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca prime esas ka-
zançları üzerinden tahakkuk ettirilecek primlerin işveren hissesinin
yarısının Hazinece karşılanacağı, (c) fıkrasında, (a) fıkrasındaki e-
saslar dahilinde işe alınan işçiler için 3417 sayılı Kanun hükümleri-
nin 3 yıl süreyle uygulanmayacağı, (d) fıkrasında da yine (a) fıkra-
sındaki esaslar dahilinde işe alınan işçiler için diğer kanunlarda iş-
verene getirilen yükümlülüklerin 3 yıl süreyle uygulanmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Yasa koyucu bu düzenlemeden yararlanacak işverenler için sigor-
talı işçi çalıştırmak ve yasanın yayımını izleyen beşinci ayın sonuna
kadar sendika üyesi işçileri işe almak şartını aramıştır. 4369 sayılı
Yasanın gerekçesinde bu düzenlemenin amacı; kayıt dışı çalışan işçile-
rin sosyal güvenlik haklarına sahip olarak kayıt altına alınmaları,
Sosyal Sigortalar Kurumunun önemli ölçüde prim tahsilatı sağlaması,
işverenleri kayıt dışı işçi istihdam etmeye sevk eden faktörlerin ge-
çiş dönemi içerisinde ortadan kaldırılarak bordroya kayıtlı işçi ça-
lıştırmanın teşvik edilmesi olarak açıklanmıştır.
Yasal düzenlemede işverenler için toplu iş sözleşmesi yapma eh-
liyetini haiz sendika üyesi olan işçi çalıştırma şartı bulunmadığı
halde tebliğde bu yolda düzenleme yapılmıştır.
Genel Tebliğle getirilen bu uygulamayla sadece toplu iş sözleş-
mesi yapma ehliyetini haiz sendikalı işçilerin haklarının korunması
suretiyle konaklama ve eğlence yerleri iş kolunda faaliyet gösteren
ve üye sayısı itibariyle %10 barajını aşamadığı için 2822 sayılı Kanu-
nun 12 nci maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetini haiz
olmayan davacı sendikanın ve üyelerinin menfaatinin ihlal edildiği so-
nucuna varılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte söz konusu hukuka aykırı tasarrufla
meşru ve kişisel menfaati ihlal edilen davacının, yasa ile işverene
tanınan çeşitli vergi kolaylıkları, Yasanın (a) fıkrasında belirtilen
koşullarla işe alınan işçiler nedeniyle 36 ay süreyle geçerli oldu-
ğundan, dava açmakta güncel menfaatinin halen dahi mevcut olduğu gö-
rülmektedir.
Bu durumda Kanunun emredici hükmüyle belirlenen şartlar gözardı
edilerek Kanun hükmünü aşan nitelik taşıyan dava konusu Tebliğ ile ya-
pılan düzenlemenin iptali talebiyle açılan davanın, işlemin tesis e-
dildiği tarihte mevcut olan koşullar içinde değerlendirilerek karara
bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Dördüncü Da-
iresinin ... günlü, ... sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
YÖ/ES
|