MAHKEME KARARI LEHİNE OLAN TARAFIN (YÜKÜMLÜ) TEMYİZ AŞAMISINDA DAVA-
SINDAN FERAGAT EDEMEYECEĞİ HK.
Yönetim kurulu üyesi olduğu Sap-Kim A.Ş.nin ödenmeyen 1987 yılı Mah-
keme Harcı borcu nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesi
uyarınca yükümlü adına tesis olunan haciz işlemine karşı açılan dava-
yı; hacze konu 6.1.1992 gün ve 1989/41135 takip numaralı ödeme emrinin
iptaline ilişkin Mahkemesinin 20.4.1993 gün ve 1993/482 sayılı kararı
yapılan itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesince onandığından dava ko-
nusu haciz işleminin dayanağının kalmadığı gerekçesiyle kabul ederek
haciz işlemini iptal eden Adana 1.Vergi Mahkemesinin 16.11.1993 gün ve
1993/1184 sayılı kararının; şirket borçlarının ödenmemesinde yönetim
kurulu üyelerinin kasıt ve ihmalinin bulunduğu öne sürülerek bozulma-
sı istemidir.
Dosyanın incelenmesinden, yönetim kurulu üyesi olduğu A.Ş.nin
ödenmeyen 1987 yılı Mahkeme harcı borcu nedeniyle 213 sayılı Vergi U-
sul Kanununun 10.maddesi uyarınca yükümlü adına düzenlenen haciz işle-
mine karşı açılan davanın kabul edilerek haciz işleminin iptaline ka-
rar verilmesi üzerine Vergi Dairesi tarafından bu karara karşı temyiz
isteminde bulunulduğu, Mahkemece lehlerine karar verilen ve temyiz
aşamasında karşı taraf durumunda bulunan yükümlünün vergi mahkemesinde
sonuçlanan davasından feragat ettiği anlaşılmıştır.
Hukuk düzeninde, temyiz incelemesiyle alt derece yargı yerinin
kararının hukuka uygunluğunun denetimi amaçlanmıştır. Bu amaçla, alt
derece yargı yerinin kararını temyiz etmekte korunmaya değer bir huku-
ki yarar gören tarafın temyiz merciine başvurması gerekir. Bu aşama-
da, temyiz isteminde bulunanın temyize konu karar üzerinde tasarruf
imkanı bulunduğundan, taraf iradesiyle davaya son veren işlemlerden
olan feragat, yalnızca temyiz başvurusunda bulunan taraf için sözkonu-
su olabilir. Alt derece yargı yerinde lehine karar verilmiş olması se-
bebiyle temyiz başvurusunda bulunmayan tarafın temyiz aşamasında ilk
davasından vazgeçmesi, alt derece yargı yeri kararının hukuka uygun
olup olmadığının, temyiz mercii dışındaki kişilerce saptanması gibi
bir sonuç doğuracağından, üst yargı merciinin yerine geçecek böyle bir
irade beyanına hukuken cevaz verilemez. Aksi takdirde, hukuka aykırı-
lığı alt derece yargı yerince saptanan bir idari işleme, taraf irade-
siyle uygulanabilirlik kazandırılmış olur. Bu durum ise, iptal kara-
rıyla giderilen kamu düzenindeki bozulmanın taraf iradesiyle devamı
sonucunu doğurur.
Açıklanan nedenle temyiz aşamasında karşı taraf durumunda ola-
nın ilk davasından feragati hukuki bir sonuç doğurmayacağından işin e-
sasına geçildi.
Temyiz edilen Adana 1.Vergi Mahkemesinin 16.11.1993 gün ve sa-
yılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.madde-
sinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadı-
ğı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:90) (MT/ES)
|