BANKANIN İŞTİRAKİ OLAN ŞİRKETİN SERMAYESİNİ ARTIRMASINDA, DEĞERLEME
FONUNDAN KARŞILANAN KISMIN SATIŞININ BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VER-
GİSİNE TABİ TUTULMAYACAĞI HK.
Davacı bankanın iştiraki olan şirketin sermayesini 1.350.000.000 lira
arttırarak 2.000.000.000 liraya yükseltmesi nedeniyle, şirketin % 10
hissesine sahip bankanın sermaye payı da otomatikman 135.000.000 lira
artarak 200.000.000 lira bedelle devri sırasında satış değeri ile ser-
maye payının aktif değeri arasındaki fark üzerinden banka ve sigorta
muameleleri vergisi ödenmekle birlikte, verginin bu iki değer arasın-
daki fark üzerinden değil, sermaye payından, ödenen kısım olan
66.367.757 lira düşülmesiyle kalan miktar üzerinden vergi ödenmesi ge-
rektiği, yani yeniden değerleme fonundan karşılanan 133.632.243 lira
üzerinden de vergi alınması gerektiği yolunda bankalar yeminli mura-
kıplarınca düzenlenen rapor uyarınca tarh edilen kusur cezalı banka ve
sigorta muameleleri vergisini; uyuşmazlığın, bankanın iştiraki olan
şirketin sermaye arttırımının yeniden değerleme fonundan karşılanan
kısmından kendisine isabet eden ve biloncosunun pasifinde özel bir
karşılık hesabında yer alan değer farkının sermaye payının devri yo-
luyla satılması halinde banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi
olup olmadığını hususunun tayin ve tesbitine ilişkin bulunduğu, 213
sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 2791 sa-
yılı Kanunun 14.maddesiyle değişik geçici 11.maddesinin (4) fıkrasının
(b) bendinde, değerleme yapılan kuruma iştirak eden işletmelerin akti-
finde bu nedenle meydana gelen artışların pasifte özel bir karşılık
hesabında gösterileceği ve bu karşılığın sermayenin cüzü addolunacağı,
9.fıkrada ise yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin
satışı halinde, bunlara isabet eden değer artışlarının aynen amortis-
manlar gibi muameleye tabi tutulacağının açıklanmış bulunduğu, bu hü-
kümlerin incelenmesinden, geçici 11.maddeye göre yeniden değerleme ya-
pan kurumun sermaye arttırımından yeniden değerleme nedeniyle karşıla-
dığı kısımdan iştirak eden işletmeye isabet eden payın, iştirak eden
işletmenin pasifinde özel bir karşılık hesabında gösterileceği ve bu
karşılığın sermayenin cüzü sayılacağının anlaşıldığı, 9.fıkra hükmünün
ise yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satışı ha-
linde, bunlara isabet eden değer artışlarının aynen amortismanlar gibi
muameleye tabi tutulmasını öngördüğü, geçici 11.maddenin birinci bölü-
müne göre yeniden değerlemenin sadece amortismana tabi iktisadi kıy-
metler için yapılabileceği, dolayısıyla 9.bent hükmünün sadece amor-
tismana tabi olup yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetle-
rin satışı halinde tabi olacağı usule ilişkin olduğu, hisse senedi
amortismana tabi bir iktisadi kıymet olmadığına göre iştirak eden iş-
letmelerin iştirak edilen kurumların yeniden değerleme fonundan serma-
ye arttırımına tahsis ettiği miktar dolayısıyla meydana gelen hisse
senetlerinin değer artışını anılan hüküm içinde mütalaa etmenin mümkün
olmadığı, çünkü burada yeniden değerlemeye tabi tutulanın hissedi de-
gil, amortismana tabi değer iktisadi kıymetler olduğu, dolayısıyla 9.
bende göre işlem yapılmasının amortismana tabi iktisadi kıymetini ye-
niden değerlemeye tabi tutarı kurumun bu kıymeti satması halinde müm-
kün olacağı, olayda davacı bankanın iştiraki bulunan şirketin yaptığı
sermaye arttırımından yeniden değerleme fonundan karşıladığı kısmından
kendisine isabet eden 133.632.243 lirayı anılan geçici 11.maddenin 4.
fıkrasının (b) bendi uyarınca pasitfte özel bir karşılık hesabında
gösterdiği, ödediği miktarla 200.000.000 liraya yükselen sermaye his-
sesini, üçüncü bir şirkete 1.500.000.000 liraya sattığı ve 6802 sayılı
Kanunun 28.maddesi uyarınca aradaki 1.300.000.000 lira fark üzerinden
banka sigorta muameleleri vergisini ödediği, devir işlemiyle davacı
bankanın elinden çıkan sermaye payının ödenmiş 66.367.757. lira değil,
200.000.000 liralık sermaye payı olup, devir alan şirketin 200.000.000
liralık sermayeye sahip olduğu, bunun da, davacı banka lehine bu işlem
dolayısıyla doğan farkın, iddia edildiği gibi 1.433.632.243 lira de-
ğil, 1.300.000.000 lira olduğunu gösterdiği ve anılan 28.maddeye göre
banka ve sigorta muameleleri vergisinin bu miktar üzerinden hesaplan-
ması gerektiği, olayda bu miktara isabet eden verginin ise ödendiği
gerekçesiyle terkin eden Ankara 3.Vergi Mahkemesinin 26.11.1986 günlü,
1986/1060 sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış
bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun
görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen
kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz istemi-
nin reddine kararın onanmasına karar verildi.
(MT/NÇ)
|