Dairesi
(A) TİPİ (YETKİLİ) ACENTELERİN, ACENTESİ OLDUKLARI SİGORTA ŞİRKETİ...
Karar No
3600
Esas No
849
Karar Tarihi
16-10-1996
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1996
3600
1995
849
16/10/1996
 
KARAR METNİ

(A) TİPİ (YETKİLİ) ACENTELERİN, ACENTESİ OLDUKLARI SİGORTA ŞİRKETİ NAM
VE HESABINA YAPTIKLARI SİGORTAÇILIK FAALİYETİ NEDENİYLE SİGORTA YAPTI-
RANLARDAN TAHSİL ETTİKLERİ BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİNİ,
KENDİLERİNİN BEYAN EDİP ÖDEMELERİ GEREKTİĞİ HK.

Davacı kurum adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin, davacı kurumun
... Sigorta A.Ş.'nin (A) tipi acentesi iken, 1993 yılının Ocak, Şubat,
Mart ve Nisan dönemi için verdiği beyanname üzerine tahakkuk edip ö-
denmeyen banka ve sigorta muameleleri vergisine ilişkin kısmını; 6802
sayılı Gider Vergileri Kanununun 30., 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
11, 118 ve 378., Türk Ticaret Kanununun 116. ve 6183 sayılı Kanunun
58. maddesinden bahisle, banka ve sigorta muameleleri vergisi mükel-
lefinin banka ve sigorta şirketleri olduğu, ticari mümessil, ticari
vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfatı olmaksızın bir
sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir su-
rette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya
bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denildi-
ği, bu tanıma göre acentelerin banka ve sigorta muameleleri vergisi
mükellefi olmadıklarının anlaşıldığı, olayda da davacı kurumun bir si-
gorta şirketi olmayıp, ... Sigorta A.Ş. adına sigortacılık faaliyeti
yürüten bir acente olduğu ve bu verginin mükellefi olmadığı, dolayı-
sıyla davalı idare tarafından, beyan üzerine tahakkuk eden vergilere
karşı dava açılamayacağı ileri sürülmekte ise de, davacı kurumun mü-
kellefi olmadığı bir vergiden ötürü vergilendirilmesinin bir vergilen-
dirme hatası olması karşısında, bu iddiada isabet görülmediği ve ola-
yın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde yer alan "Borcum yoktur" kavra-
mı kapsamı içinde değerlendirilmesi icap ettiği, konu bu kapsamda de-
ğerlendirildiğinde de, mükellefi olmadığı bir verginin davacıdan iste-
nilmeyeceği gerekçesiyle iptal eden Gaziantep Vergi Mahkemesinin
25.1.1994 günlü ve 1994/75 sayılı kararının; davacı kurumun yapmış ol-
duğu sigortacılık faaliyeti nedeniyle ilgililerden kesip beyan ettiği
banka ve sigorta muameleleri vergisini ödemek zorunda olduğu ileri sü-
rülerek bozulması istenilmektedir.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 116. maddesinde, "Ticari mü-
messil ticari vekil satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfat olmak-
sızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi
bir surette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etme-
yi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente
denir." hükmüne yer verilmiş, ... sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
"Sigorta ve Reasürans Aracıları Hakkında Yönetmelik"in 5. maddesinde,
"Her ne ad altında olursa olsun sigorta şirketine tabi bir sıfatı ol-
maksızın, bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde,
daimi surette sigorta şirketlerinin ruhsatlı bulunduğu sigorta dalla-
rındaki sözleşmelerde aracılık etmeyi veya şirket adına sözleşme yap-
mayı meslek edinen gerçek veya tüzel kişilere, sigorta acentesi denir.

Bu yönetmelikte belirtilen nitelikleri taşıyan ve teminat ya-
tırmak suretiyle sigorta şirketlerince yetkili kılınarak tescil ve i-
lan edilmiş acenteler, sigorta şirketi adına sigorta sözleşmesine a-
racılık ederek veya düzenleyerek sigortalılara hizmet verirler." şek-
linde bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu yönetmeliği yürürlükten kaldıran
ve 24.10.1991 tarih ve 21031 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Sigorta
ve Reasürans Aracıları Hakkında Yönetmelik"te de benzer hükümlere yer
verildiği görülmektedir.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 30. maddesinde de, banka
ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirket-
lerinin ödeyecekleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19. maddesinde
ise, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın
vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 15.8.1991 tarihli "acentelik mukave-
lenamesi" ve "vekaletname" ile davacı kurumun, Şart Sigorta T.A.Ş.'nin
nam ve hesabına yangın nakliyat ve kaza sigortalarını kabule, poliçe
zeyilname, tecditname ve temditnameleri ile bunlara ilişkin makbuzları
tanzim ve itaya, bu işlemleri usulüne uygun olarak fesih ve iptale,
bunlara mahsus sigorta primlerini tahsile, makine montaj, zirai sigor-
taları ile hayat ve hastalık sigortası teklifleri almaya bunlara ait
sigorta primlerini tahsil ederek karşılığında makbuz vermeye, tediye-
sine karar verilen sigorta tazminat bedellerini ödemeye yetkili kılın-
dığı, bu yetkiye istinaden davacı tarafından sigortacılık faaliyetinde
bulunulduğu, bu faaliyet nedeniyle ilgililerden (sigorta yaptıranlar-
dan) tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin bazı dönem-
lerde beyan edilip ödendiği, bazı dönemlerde beyan edildiği halde ta-
hakkuk eden vergilerin ödenmediği, ödenmeyen vergilerin tahsili ama-
cıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada, Şark Sigorta T.A.Ş.
ile yaptıkları sözleşmede sigorta yaptıranlardan kesilen vergilerin
kendileri tarafından yatırılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, iste-
nen vergilerin mükellefinin, adına işlem yaptıkları Şark Sigorta T.A.
Ş. olup, kendilerinin mükellef veya sorumlu olmadığı hususlarının i-
leri sürüldüğü, mahkeme tarafından da ödeme emrinin yazılı gerekçe ile
iptal edildiği anlaşılmaktadır.

6802 sayılı Kanunun 30. maddesinde, banka ve sigorta muamelele-
ri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketlerinin ödeyeceği be-
lirtilmekte ise de, yukarıda değinilen düzenlemelerin birlikte değer-
lendirilmesinden, sigorta şirketleri tarafından adlarına sigorta söz-
leşmesi yapmaya yetkili kılınan acentelerin, sigorta sözleşmesi yapma
ve prim tahsil etme gibi sahip oldukları yetkilerle, bu yetkiye isti-
naden yaptıkları işlemlerin banka ve sigorta muameleleri vergisi açı-
sından vergiyi doğuran olay niteliği taşıması dikkate alındığında, si-
gorta şirketi gibi kabul edilmeleri, dolayısıyla, banka ve sigorta mu-
ameleleri vergisi açısından mükellef gibi değerlendirilmeleri ve si-
gorta yaptıranlardan tahsil ettikleri vergileri kendilerinin beyan e-
dip ödemeleri gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Olayda da, ... Sigorta T.A.Ş.'nin (A) tipi (yetkili) acentesi
olup, 15.8.1991 tarihli sözleşme ve vekaletnameye istinaden, vekalet-
namede belirtilen yetki çerçevesinde anılan şirket nam ve hesabına söz
konusu şirket gibi hareket etmek suretiyle sigortacılık faaliyetinde
bulunan davacı kurumun, uyuşmazlık konusu dönemlerde kendi beyanı üze-
rine tahakkuk eden vergileri ödemekle yükümlü tutulması zorunludur.

Nitekim uygulamada da, yetkili sigorta acentelerinin, sigorta
şirketi ile yaptıkları sözleşmeler gereğince, sigorta yaptıranlardan
tahsil ettikleri sigorta muameleleri vergisini ödeme (yatırma) mükel-
lefiyetini üstlendikleri, bu doğrultuda beyannamelerini verip, tahak-
kuk eden vergileri ödedikleri anlaşılmakta olup, olayda da davacı ku-
rum tarafından mükellefiyet tesis ettirildiği, beyannamelerin verildi-
ği ve 1992 yılı Mart dönemine ilişkin olarak tahakkuk eden vergilerin
ödenmiş olduğu görülmektedir.

Şu hale göre, ... Sigorta T.A.Ş.'nin (A) tipi (yetkili) acente-
si olan davacı kurumun, anılan sigorta şirketi nam ve hesabına yaptığı
muhtelif sigortacılık faaliyeti nedeniyle sigorta yaptıranlardan, tah-
sil ve beyan ettiği vergilerin ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla dü-
zenlenen ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararında isabet bu-
lunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kara-
rının bozulmasına, karar verildi.

(MT/ES)

(DAN-DER; SAYI:93)






 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı