SERBEST BÖLGEYE GETİRİLİP BELİRLİ BİR SÜRE BEKLETİLDİKTEN SONRA İTHAL
EDİLEN EŞYANIN, "SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ"NE GÖRE TESPİT EDİLEN KIYMETİ Ü-
ZERİNDEN EK TAHAKKUK YAPILMASINDA İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI HK.
Davacı kurum adına Trabzon Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünde tescil e-
dilen ... tarih ve ... sayılı beyanname kapsamı eşyanın beyan olunan
kıymetinin düşük bulunduğundan bahisle salınan ek gümrük vergi ve re-
simlerinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin
... Gümrükler Başmüdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemini; 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin B bendi ile 1615 sayılı
Kanunun 65'inci maddesi hükmüne değinildikten sonra, olayda, ithal ko-
nusu eşyalar ... Serbest Bölgesine, ... tarihli faturaya istinaden Uk-
rayna'dan tonu 180.-Amerikan dolarından getirilmesine rağmen, söz ko-
nusu eşyaların ... tarih ve ... sayılı beyanname ile Türkiye'ye geti-
rilmesi sırasında davacı kurumun kendi adına düzenlediği ... tarihli
faturasında ton fiyatının 120.-Amerikan doları olarak gösterildiği,
böylece düşük kıymet beyan edildiğinden bahisle ek tahakkuk yapılmış
ise de, ithal konusu eşyaların serbest bölgeye getirilişinden sonra,
fakat Türkiye'ye ithal edilmeden önce Türkiye'de iki kötü ekonomik ko-
şul yaşandığı, 1993 yılı Aralık ayında ... lira olan Amerikan doları-
nın 1994 yılı Ocak ayında ... liraya yükseldiği, bu esnada ithal ürün
fiyatlarının da iç piyasa fiyatlarına oranla yüksek oranda arttığı,
hükümetçe alınan ekonomik kararlardan sonra da ekonominin durma nokta-
sına geldiği, bu gelişmelerin tüm sektörler gibi ithal konusu eşyayı
kullanan sektörleri de etkilediği, ithal konusu sac levhalardan daha
kaliteli olup, Ereğli Demir Çelik Fabrikalarında üretilenlerinin tonu-
nun bile, o dönemde 120 ila 140.-Amerikan dolarından satılamaz hale
geldiğinin bilinen gerçeklerden olduğu, bu bakımdan davacı kurum tara-
fından ... lira tonu ... liraya alınan eşyanın ...lira ... liraya sa-
tılabileceğini söylemenin de mümkün olmadığı, diğer taraftan
21.12.1993 tarihinde Ukrayna'dan Trabzon Serbest Bölgesine getirilen
sac levhaların, özelliklerine uymayan koşullarda, deniz kenarında,
yüksek rutubet ortamında depolanması nedeniyle, Türkiye'ye ithal edil-
diği tarihe kadar geçen yedi ay içerisinde paslanmış olduğu ve kalite-
sinin düştüğü hususunun da dikkate alınması icap ettiği, nitekim dava-
cı kurum tarafından, ithalattan önce ithal konusu eşyalar üzerinde ba-
ğımsız denetim kuruluşu Süpevise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri Ano-
nim Şirketi'ne yaptırılan incelemeler sonucu düzenlenen raporda, ithal
konusu sac levhaların Amerikan paslanma standartlarına göre %40 ile %
60 oranında paslanmış olduğunun belirtildiği, bu itibarla eşyanın ka-
litesi, özellikleri gibi hususlar ile alıcı ve satıcı arasındaki tam
ve serbest rekabet piyasa koşulları ve iç piyasa fiyatı dikkate alına-
rak bir araştırma yapılmadan, ithal konusu eşyaların doğrudan Ukrayna-
dan alınış fiyatı esas alınarak yapılan ek tahakkukta ve bunun kaldı-
rılması isteğiyle yapılan itirazı reddeden işlemde isabet bulunmadığı
gerekçesiyle terkin eden Trabzon Vergi Mahkemesinin 10.1.1996 gün ve
1996/6 sayılı kararının; ithal konusu eşyanın gerçek fiyatının 180. A-
merikan doları/ton olması nedeniyle bu fiyat esas alınarak yapılan ek
tahakkukta isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenil-
mektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 12.2.1994 tarih ve 21847 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3968 sayılı Kanunla deği-
şik 65'inci maddesinde, "İthal eşyasının gümrük vergisine esas kıyme-
ti, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin
Uygulanmasına Dair Anlaşma hükümlerine göre tayin ve tespit olunur. Şu
kadar ki, Anlaşmanın 8'inci maddesinin 2'nci fıkrasında belirtilen un-
surlar bu kıymete dahil edilir." hükmü yer almıştır.
1615 sayılı Kanunun değişiklikten önceki 65'inci maddesi hükmü
uyarınca, Brüksel Gümrük Kıymeti Tanımı Sözleşmesi kurallarına göre
müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları
içinde uyuştukları farz edilen fiyata göre vergilendirme yoluna gidil-
mekte iken, anılan maddede 3968 sayılı Kanunla yapılan değişiklik so-
nucu "Cenevre Kıymet Kodu" benimsenmek suretiyle, ithal edilen eşyanın
gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatının vergilendirmeye esas alınacağı
kabul edilmiş bulunmaktadır.
Bakanlar Kurulunun 27.7.1993 tarih ve 1993/4690 sayılı Kararı
ile onaylanarak 27.8.1993 tarih ve 21681 sayılı Resmi Gazete'de yayım-
lanan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin
Uygulanmasına Dair Anlaşmanın I. Bölümünde yer alan "Gümrük Kıymetine
İlişkin Kurallar" başlıklı 1. maddesinde, "İthal eşyasının gümrük kıy-
meti, eşyanın satış bedelidir. Yani ithal ülkesine ihraç amacıyla ya-
pılan satış sırasında ortaya çıkan ve 8'inci maddeye göre gerekli dü-
zeltmelerin yapıldığı, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyattır." denil-
miş ve eşyanın satış bedelinin, gümrük kıymetine esas alınabilmesi i-
çin gerekli koşullara yer verilmiştir. Anlaşmanın 2'nci maddesinin 1.
fıkrasının (a) bendinde, 1'inci madde hükümlerine göre belirlenemeyen
ithal eşyasının gümrük kıymetinin, aynı ithal ülkesine ihraç amacıyla
satılan ve kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte
ihraç edilen, aynı eşyanın satış bedeli, 3'üncü maddesinin 1'inci fık-
rasının (a) bendinde de, 1 ve 2'nci madde hükümlerine göre belirlene-
meyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, aynı ithal ülkesine ihraç a-
macıyla satılan ve kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir
tarihte ihraç edilen, benzer eşyanın satış bedeli olduğu belirtilerek,
5. 6 ve 7'nci maddelerde de, gümrük vergisine esas kıymetin tespitinde
uygulanacak yöntemlere sırasıyla yer verilmiştir.
Gümrük Kanununun 65'inci Maddesinin Değiştirilmesine Dair 3968
sayılı Kanunla birlikte, aynı tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayımla-
narak yürürlüğe giren Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması'nın
(GATT) VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma'ya İlişkin Yönetme-
liğin 1 inci maddesinde, bu yönetmeliğin, anlaşma hükümleri çerçeve-
sinde ithal eşyası kıymetinin tespiti için uygulanması gereken yöntem
ve kuralların belirlenmesi bakımından hazırlandığı, 2'nci maddesinde,
yönetmeliğin, (gümrük vergisinden muaf olan veya ağırlık esası üzerin-
den vergiye tabi bulunan eşya da dahil olmak üzere) gümrük hattından
geçirilen ithal konusu eşyanın kıymetinin belirlenme usullerini kapsa-
dığı, 5'inci maddesinde ise, ithal eşyasının gümrük vergisine esas a-
lınacak kıymetinin, bu yönetmeliğin 6 ila 12'nci maddelerinde yer alan
yöntemlerin sırasıyla uygulanması yoluyla tayin ve tespit olunacağı,
bir yönteme göre belirlenemeyen kıymet için izleyen yönteme geçileceği
belirtilerek, 6'ncı maddede "Satış Bedeli Yöntemi", 7'nci maddede "Ay-
nı Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi", 8'inci maddede "Benzer Eşyanın Satış
Bedeli Yöntemi", 10 uncu maddede "İndirgeme Yöntemi", 11'inci maddede
"Hesaplanmış Kıymet Yöntemi" ve 12 nci maddede de "Son Yöntem" e iliş-
kin yöntem ve kurallara yer verilmiştir.
Gerek, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması'nın (GATT)
VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma hükümleri, gerekse bu an-
laşmaya ilişkin yönetmelikte yer alan düzenlemeler karşısında; ithal
edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle satış be-
delinin esas alınması gerekmektedir.
Olayda idarece, eşyanın kıymetinin 120.-Amerikan doları/ton ol-
mayıp, 180.-dolar/ton olduğu hususunun, eşyanın menşe ülkesinde davacı
kuruma satışı esnasında düzenlenen faturadan saptanmış olması, yükümlü
kurum tarafından anılan faturanın gerçeği yansıtmadığı yolunda bir id-
dia ve tespit ileri sürülmemesi ve eşyaların serbest bölgeden, yüküm-
lünün kendi adına düzenlediği faturayla ithal edilmesi dikkate alındı-
ğında; eşyanın gerçek kıymetinin 180.-Amerikan doları/ton olduğu ve
fiyatın yukarıda değinilen düzenlemelere uygun olarak "eşyanın satış
bedeli" yöntemine göre saptandığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan, vergi mahkemesince, yükümlü kurumun istemi üze-
rine özel Süpervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri Anonim Şirketi'nce
yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor, ithal konusu eşyaların pas-
lanma suretiyle değer yitirdiğinin delili olarak kabul edilmiş ise de;
anılan şirketin özel bir kuruluş olması, düzenlediği raporun da yüküm-
lü kurumun tek yanlı istemi üzerine, davalı idarenin bilgisi dışında
düzenlenmiş olması karşısında, söz konusu raporun delil niteliği taşı-
dığından söz edilmesi mümkün olmayıp, ithal konusu eşyaların paslanma
nedeniyle değer yitirdiğinin kabul edilmesi için, bu tespitin ilgili
resmi Türk makamlarına yaptırılması gerekmektedir. Bu itibarla, olay-
da, ithal konusu eşyaların değer yitirdiğinin kabulü mümkün değildir.
Kaldı ki, böyle bir durumun (paslanma nedeniyle değer yitirdiğinin -
standartlara uygun olmadığının) varlığının kabulü halinde de, bu eşya-
ların ithal edilebilmesi için, 1994 yılı ithalat rejimi uyarınca Dış
Ticaret Müsteşarlığından izin alınmış olması gerekmektedir. Zira,
31.12.1993 tarih ve 2'nci mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
1994 yılı İthalat Rejimi Kararı'nın Genel Hükümler başlıklı bölümünün
6'ncı maddesinde; eski, kullanılmış, yenileştirilmiş mallar ile kusur-
lu (defolu), standart dışı (supstandart), yatık (zamanla dayanıklılı-
ğını yitirmiş), düşük kaliteli, atık ve artık malların ithalinin izne
tabi olduğu belirtilmiştir. Dosyada mevcut belgeler incelendiğinde,
böyle bir izin belgesi bulunmadığı gibi, söz konusu eşyaların ithali
için alınan, Türk Standartları Enstitüsü Trabzon Bölge Müdürlüğü tara-
fından düzenlenmiş ... tarih ve ... sayılı belge ile ... tarih ve ...
sayılı ithal müsaadesi belgesinde söz konusu eşyaların standart dışı
olduğu yolunda bir kayıt bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, ithalatın yapıldığı yıl içerisinde, Türkiye'de ge-
lişen ekonomik olayların, ithal konusu eşyaların ithalde alınan vergi
ve resimlere esas kıymetini etkileyeceğini söylemek de mümkün değil-
dir.
Bu durumda, 120.-dolar/ton fiyatından ithal edilip, gerçek kıy-
metinin 180.-dolar/ton olduğu anlaşılan eşya için, bu fiyat esas alı-
narak yapılan ek tahakkukta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, ek tahakkuku terkin eden mahkeme kararında isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararı-
nın bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:95)
|