LİMİTED ŞİRKETİN VERGİ VE BUNA BAĞLI BORÇLARININ KANUNİ TEMSİLCİLERDEN VERGİ USUL KANUNUNUN 10 UNCU MADDESİ UYARINCA TAKİP EDİLEBİLECEĞİ, 6183 SAYILI YASANIN MÜKERRER 35 İNCİ MADDESİNİN UYGULANAMAYACAĞI HK.
Temyiz Eden : Halkalı Vergi Dairesi Başkanlığı/İSTANBUL
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davacı adına, ortağı olduğu limited şirketin 1996 yılı gelir (stopaj) vergisi, fon payı, ağır kusur cezası ve gecikme faizinin tahsili için ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmiştir. İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin, 24.12.2001 günlü ve E:2001/1210, K:2001/2090 sayılı kararıyla, uyuşmazlığın davacının ortağı olduğu limited şirketin vergi borçlarının ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin şirkete tebliğ edilememesi nedeniyle davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrine ilişkin olduğu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35 inci maddesinde, tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenlerin şahsi malvarlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceğinin belirtildiği, maddeyle Vergi Usul Kanunun kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacakların ödenmesinden bu Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca sorumlu olan kanuni temsilcilerin diğer amme alacaklarının ödenmesinden de bu esaslara göre sorumlu olmalarının amaçlandığı, buna göre vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsilcilerin takibi için uygulanacak madde özel hüküm olan Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesi olup, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesinin ancak diğer amme alacakları uygulanabileceği, diğer yandan şirketin halen faaliyetini sürdürdüğü tespit edilemediği gibi ödeme emrinin de kanuni temsilci sıfatıyla düzenlendiğinin anlaşıldığı davacının, şirketin ödenmeyen vergi borçlarından dolayı sorumlu tutularak 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinde yasa ve hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Davalı İdare, ödeme emrinin yasa ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi Erkan Kunduracı'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Alaybeyoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 5.2.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
A Z L I K O Y U
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi, Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesine paralel olarak,bu madde ile çok benzer hükümler içerecek ve tüm kamu borçlarını kapsayacak biçimde 6183 sayılı Yasaya konulmuş olup, vergi borçlarının bu madde dışında kaldığı yolunda hiç bir ayrıntı yer almamaktadır. Konuluş amacının da, VUK. 10. maddesinin yalnızca vergi resim harç ve bunlara bağlı kamu alacaklarının kanuni temsilcilerden tahsiline olanak sağlayan bir madde olması nedeniyle şirketlerce ödenmeyen diğer kamu alacaklarının kanuni temsilcilerden tahsilinin temini olduğu gözönünde tutulduğunda, şirket tüzel kişiliğine değil, kanununi temsilciye yönelik bulunduğunu göstermek amacıyla ödeme emrinin üzerine yazılan "VUK 10. maddesine göre" yada "6183 sayılı Yasanın Mük. 35. maddesine göre" ifadesinin sonucu etkileyecek kadar önemli bir gereklilik veya noksanlık olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği oyu ile karara karşıyım.
BŞ/ÖEK
|