ŞİRKET ADINA DÜZENLENEN İHBARNAME VE ÖDEME EMRİNİN ŞİRKET YETKİLİ MÜDÜ
RÜNE TEBLİĞİ GEREKİRKEN, ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN VE MÜDÜRLÜĞÜNDEN AYRILAN
KİMSE ADINA TEBLİĞ EDİLMESİNİN YERİNDE OLMADIĞI HK.
Dosyanın incelenmesinden; yükümlününde ortağı bulunduğu ve 2982 sayılı
Kanundan yararlandırılan Erkil İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Li
mited Şirketinin konut yapmak amacıyla satın aldığı taşınmazları S.S.
Meltem Arsa ve Yapı Kooperatifine devri nedeniyle 2982 sayılı Kanundan
yaralandırılmayarak şirket adına kaçakçılık cezalı Tapu Harcı tahakkuk
ettirildiği, tahakkuk ettirilen cezalı harca ilişkin ihbarnamelerin
yükümlü Ayfer Kilim'e şirket temsilcisi olarak tebliğ edildiği, yapı-
lan tebligata rağmen amme alacağının ödenmemesi üzerine düzenlenen öde
me emrinin tekrar temsilcisi sıfatıyla yükümlüye tebliğ edildiği, öde-
me emrine karşı açılan davanın mahkemece, şirket müdürü ve sorumlusu
sıfatıyla yükümlüye tebliğ edilen ihbarnamelere karşı süresinde dava
açılmaması ve ödemede bulunulmaması nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin
yerinde olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine Danıştay'a temyizen
başvurulduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu olayda yükümlü kurmuş olduğu şirketin hem ortağı hem de mü-
dürü iken noterde düzenlenen 18.3.1987 günlü hisse devir senedi ile
şrketteki 5000 hissesinin 2500 hissesini Salih Zeki Kilim'e satmış ve
19.3.1987 günlü şirket ortaklar kurulu kararıyla şirket müdürlüğüne Sa
lih Zeki Kilim getirilip, bu şahsa tek imza ile temsil yetkisi veril-
miştir. Daha sonra yükümlü 11.6.1987 günlü noter devir senedi ve aynı
günlü şirket ortaklar kurulu kararı ile diğer kalan 2500 hissesinin ta
mamını da Emin Özkılıç'a satmış, bu satış tarihinden itibaren de Emin
Özkılıç şirketin yeni müdürü olmuştur. Ve bu durum yükümlü tarafından
şirketin Kurumlar Vergisi yönünden bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bil
dirilmiştir.
Böylece yükümlünün 18.3.1987 tarihinde müdürlük sıfatı sona erdiği gi-
bi 11.6.1987 tarihinde de şirket ortaklığından ayrılmış olduğundan bu
tarihten itibaren şirketle herhangi bir ilişiği kalmamıştır. Yükümlü-
nün şirketten ve ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonra ihbarnameler 30.
6.1987 gününde yükümlüye şirket ortağı ve yetkilisi olarak tebliğ edil
miş, ödevlice aynı gün tebliğ zarfı açılmadığı vergi dairesine bir di-
lekçe ile birlikte iade edilmiş ve bu dilekçede müdürlükten ve ortak-
lıktan ayrıldığı tarihler ve yeni müdürün kim olduğu, yeni adreste gös
terilerek ilgili belgelerde eklenmek suretiyle bildirilmesine rağmen
amme alacağının ödenmemesi üzerine şirket adına düzenlenen ödeme emri
yine yükümlüye temsilci sıfatıyla tebliğ edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93.maddesinde; tahakkuk fişinden gay-
ri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar
ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıta-
sıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak ... tebliğ edileceği, aynı kanunun
94.maddesinde ise, tebliğin mükelleflere bunların kanuni temsilcileri-
ne, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere ya
pılacak tebliğde, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine ya
pılacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda bahsedilen yasa hükmü uyarınca tüzel kişilere yapılacak tebli
gatların, tebligatın yapıldığı dönemde şirket müdürü, başkanı yada ka-
nuni temsilcisi olan kişilere yapılması esas olup, şirket müdürlüğün-
den ayrılmış kişilere şirketle ilgili tebligatların temsilci sıfatıyla
tebliğ edilmesi kanunen mümkün değildir.
Bu itibarla, bahsedilen yasa hükmü karşısında ihbarnameler ve ödeme em
ri ile bunlara ait tebliğ alındıları şirket adına düzenlendiğine göre
bu belgelerin yetkili şirket müdürüne tebliğ edilmesi gerekirken, teb-
liğ edildiği tarihten önce şirket ortağı ve temsilcisi olarak şirket-
ten ayrılan yükümlüye tebliğ edilmek istenmesinde yasal isabet bulunma
maktadır.
Ayrıca vergi dairesince 6183 sayılı kanunun 35.maddesinin, Limited or-
taklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından
dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt eyledikleri serma-
ye miktarından doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince
takibata tabi tutulacağı hükmüne istinaden amme borcunun ortaklardan
da alınabileceği iddiası, yukarıda anılan yasa hükmü ile Vergi Usul Ka
nununun 10.maddesi uyarınca, ortakların şirket borcundan mesul tutula-
bilmesinin şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsil imkanının
kalmamış olması halinde geçerli olacağından ve bu durumda ayrıca vergi
dairesince ortaklar adına yeniden ihbarname düzenlenmesi gerekeceğin-
den yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, ödeme em-
rinin iptaline, karar verildi.
BŞ/YÖ
|