|
Dairesi
DAMGA VERGİSİNİ TARH ETMEYE, TAHAKKUK ETTİRMEYE VE TAHSİLE VERGİ DAİRESİNİN YETKİLİ OLDUĞU; BU KONUDA YETKİSİ BULUNMAYAN DEFTERDARLIK TARAFINDAN TESİS EDİLEN İŞLEMİN İSE, İDARİ DAVAYA KONU EDİLEBİLECEK KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİ BİR İŞLEM NİTELİĞİ TAŞIMADIĞINDAN, MAHKEMECE, DAVANIN, İNCELENMEKSİZİ
|
|
Karar No
341
|
|
Esas No
54
|
|
Karar Tarihi
18-02-2004
|
|
|
Dairesi
|
Karar Yılı
|
Karar No
|
Esas Yılı
|
Esas No
|
Karar Tarihi
|
YEDİNCİ DAİRE
|
2004
|
341
|
2001
|
54
|
18/02/2004
|
|
KARAR METNİ
|
DAMGA VERGİSİNİ TARH ETMEYE, TAHAKKUK ETTİRMEYE VE TAHSİLE VERGİ DAİRESİNİN YETKİLİ OLDUĞU; BU KONUDA YETKİSİ BULUNMAYAN DEFTERDARLIK TARAFINDAN TESİS EDİLEN İŞLEMİN İSE, İDARİ DAVAYA KONU EDİLEBİLECEK KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİ BİR İŞLEM NİTELİĞİ TAŞIMADIĞINDAN, MAHKEMECE, DAVANIN, İNCELENMEKSİZİN REDDİ GEREKTİĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan: Edirne Defterdarlığı
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Edirne Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü tarafından damga vergisinin tahsili amacıyla davacı adına tesis edilen işlemi; olayda, davacı Şirketi tarafından ibraz edilen kağıtta, yargı kararı üzerine hesaplanacak davalı idare alacağının ödeneceğinin belirtildiğini; bu hususun, yargı kararı üzerine idarenin yapacağı işlemleri hatırlatan bir beyan olması nedeniyle taahhüd içermediği gerekçesiyle iptal eden Edirne Vergi Mahkemesinin 15.9.2000 gün ve E:2000/48; K:2000/182 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Abidin İldeş'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, Edirne Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğüne, açılan kiralama ihalesine katılmak amacıyla ibraz edilen kağıt nedeniyle, adı geçen İdare tarafından, davacı adına, damga vergisinin tahsili amacıyla tesis edilen işlemin; yazılı gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi dairesinin mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu belirtilmiş; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu öngörülmüş; aynı Kanunun 26'ncı maddesinde ise, resmi dairelerin ilgili memurlarının, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları kurala bağlanmıştır.
Sözü edilen hükümlerin değerlendirilmesinden, damga vergisini tahsile yetkili olan idarenin vergi dairesi olduğu; vergi dairesi dışındaki idarelerin ise bildirim ödevleri bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Olayda, damga vergisini tahsile yetkili olmayan idare tarafından, kendisine verilmemiş yetkiye dayanarak tesis ettiği işlem yok hükmündedir.
Bu nedenle, incelemeksizin reddi gereken davayı, esastan inceleyerek yazılı gerekçe ile işlemin iptaline karar veren mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; gümrük hattı dışı eşya satış mağazası kiralama ihalesine katılabilmek için, Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliğinin 6'ncı maddesinde verilmesi öngörülen taahhütname nedeniyle Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün talimatları doğrultusunda davacı Şirket adına tesis edilen işlemin, Mahkemece, işin esası incelenmek suretiyle iptal edildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi dairesinin mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu belirtilmiş; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunda yazılı resmi dairenin, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyleri kapsadığı hükmüne yer verildikten sonra; aynı Kanunun 26'ncı maddesinde, resmi dairelerin ilgili memurlarının, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere göre; damga vergisinin tarh tahakkuk ve tahsiline, ilgili vergi dairesi yetkili bulunmaktadır. Edirne Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün bu konuda yapması gereken işlem, Damga Vergisi Kanununun sözü edilen 26'ncı maddesi hükmü uyarınca, vergi dairesine bildirimde bulunmaktan ibarettir. Dolayısıyla, vergi idaresince tarh, tahakkuk ve tahsili gereken damga vergisi nedeniyle bu konuda yetkisi olmayan davalı idarece tesis edilen işlem, vergilendirme yönünden hüküm ifade eden; yani, hukuk düzeninde değişiklik oluşturan kesin ve yürütülmesi gerekli nitelikte olmadığından, idari davaya konu edilemez.
Açıklanan nedenle, incelenmeksizin reddi gereken davada, işin esası hakkında karar verilmesinde isabet mevcut bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 18.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
YÖ/ŞGK
|
|
|