DEFTER VE BELGELERİN YANMIŞ OLDUĞU NEDENİYLE İNCELEME ELEMANINA İBRAZ
EDİLMEMESİ RE'SEN TAKDİR NEDENİ OLDUĞUNDAN, İNCELEME ELEMANINCA DAVA-
CININ VERDİĞİ SONRAKİ YIL BEYANNAMESİNDEKİ GAYRİSAFİ KAR ORANININ ES-
AS ALINMASI SURETİYLE DÖNEM MATRAHININ RE'SEN TAKDİRİNDE KANUNA AYKI-
RILIK BULUNMADIĞI HK.
Tomruktan kereste imalinin yanı sıra kereste alım satımı ile de işti-
gal eden ortaklığın 1986 takvim yılına ait defter ve belgelerinin yan-
dığı nedeniyle inceleme elemanına ibraz etmemesi üzerine inceleme ele-
manınca ortaklığın 1987 yılındaki gayrisafi kar oranı esas alınmak su-
retiyle belirlenen matrah farkı üzerinden davacı adına hissesi oranın-
da re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık ve özel usulsüz
lük cezasına karşı açılan davayı; olayda re'sen takdir nedeni mevcut
ise de, inceleme elemanınca vergilendirme döneminde kereste üretimine
sevkedilen tomruk miktarı esas alınmak suretiyle imalata etkisi olan
diğer unsurlar da değerlendirilerek gelir vergisine tabi olacak kazan-
cın safi miktarının gerçeğe en yakın biçimde tespitinin gerektiği,
olayda bu hususlar gözönüne alınmadığı, beyannamede bu yılda satın alı
nan malın maliyet bedeli olarak gösterilen miktara ortaklık tarafından
1987 yılı için beyan edilen % 12.10 gayrisafi kar oranı uygulanmak su-
retiyle matrah hesaplama yönteminin varsayım olduğu, bu şekilde yapı-
lan vergilendirmenin Gelir Vergisi Kanununun 1. ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 30. ve 134.maddeleriyle varılmak istenen amaca uymaya-
cağı, zira yükümlülerin tarh zamanaşımı süresi içinde kalan yıllarda
gayrisafi kar oranı en yüksek olanı esas alınmak suretiyle diğer yıl-
lar için beyan edilen kazançları o yıl düzeyine çıkarılarak ikmalen
tarhiyat yapılmasını gerektireceği, böyle bir otokontrol müessesesi-
nin Türk Vergi Hukukunda mevcut olmadığı, ayrıca herhangi bir yılda
imal edilen malın maliyet tutarının yüksek olmasının o yılda elde edi-
lecek gayrisafi karın da mutlaka diğer yıllar gayrisafi karından yük-
sek olmasını gerektireceğine dair bir hüküm ve kuralın da mevcut ol-
madığı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı terkin eden Bolu Vergi Mah-
kemesinin 1.5.1991 gün ve E:1990/160, K:1991/55 sayılı kararının; in-
celeme raporuna istinaden belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan
tarhiyatın yerinde olduğu, 1988 takvim yılı için aynı yöntemle yapılan
inceleme sonucu belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyata
karşı uzlaşma talebinde bulunulması sonucu uzlaşıldığı ileri sürülerek
bozulması istemidir.
Uyuşmazlık, adi ortaklık şeklinde kereste imalinin yanı sıra kereste
alım satımı yapan ve yandığından bahisle defter ve belgelerini incele-
meye ibraz etmeyen davacı adına 1985 ve 1987 takvim yıllarına ait gay-
risafi kar oranlarından lehte olan 1987 yılına ait oranın 1986 takvim
yılı gelir vergisi beyannamesinde bildirilen dönem içinde satılan em-
tianın toplam maliyet bedeline uygulanmak suretiyle tespit edilen mat-
rah farkı üzerinden hissesi oranınde re'sen salınan gelir vergisi ile
kesilen kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin bulunmaktadır
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin 3.fıkrasında; bu Kanuna
göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutul-
mamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelemesi yapmakla
yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi yine aynı Kanu-
nun 6.fıkrasında ise, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen
beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delillerin bulunması
durumunda vergi matrahının re'sen takdir edileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi incelemeleri baş
lığını taşıyan 134 ve müteakip maddelerinin birlikte incelenmesinden,
vergi incelemesinin amacının ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu
araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilerek gerçek duru-
mun vergilemeye esas alınacağı ve incelemenin bu amacı sağlamaya yöne-
lik olduğu ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 2365 sayılı Kanunla değişik
3.maddesinde de, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyetinin vergiye esas olacağı açıklandıktan sonra, iktisadi
ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve
mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bu-
nu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; ortaklığın defter ve belgeleri yan-
dığından bahisle inceleme elemanına ibraz edilmemesi, yukadıda açıkla-
nan Kanun maddesi uyarınca re'sen takdir nedenidir. Diğer taraftan in-
celeme elemanınca ortaklığın bir evvelki ve bir sonraki gayrisafi kar
oranları beyanlarından 1985 yılında % 17,32, 1987 yılında % 12,10 ol-
duğu tesbit edilmiş olup bu oranlar taraflar arasında ihtilafsız bu-
lunmaktadır. Olayda, 1986 takvim yılı vergi matrahının re'sen takdiri
gerekli bulunduğundan Davacının (bu dönemdeki % 3.34 gayrisafi kar
oranına) itibar edilemez.
Bu durumda ortaklığın uyuşmazlık dönemine ait gayrisafi kar oranı 1985
ve 1987 takvim yıllarına ait kar oranlarının ortalaması olarak düşünü-
lebilir ise de, inceleme elemanınca bu yapılmayarak ortaklık lehine ha
reketle 1987 takvim yılı gayrisafi kar oranı 1986 takvim yılı beyanna-
mesinde bildirilen toplam emtia maliyetine uygulamak suretiyle dönem
matrahının hesaplanması yöntemine başvurulmuştur ki bu hesaplama Mahke
me kararında yazılı olduğunun aksine, bir varsayım olmayıp, olayın ge-
lişme koşulları içinde dönem içinde satılan malın maliyeti ile kulla-
nılan elektrik diğer yılara nazaran daha fazla olduğu gözönünde bulun-
durulduğunda en gerçekçi ve isabetli bir hesaplama tarzıdır.
Her ne kadar Mahkeme kararında yükümlülerin tarh zamanaşımı süresi
içinde kalan yıllardan gayrisafi kar oranı en yüksek olanı esas alın-
mak suretiyle, diğer yıllar için beyan edilen kazançların o yılın dü-
zeyine çıkarılarak tarhiyat yapılmasını gerektireceği belirtilmekte
ise de, bu hususun re'sen takdiri gerektiren durumlar da geçerli ola-
mıyacağından Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı yoktur.
Öte yandan, Mahkemece, inceleme elemanınca üretime sevk edilen tomruk-
tan hareketle imalata etkisi olan diğer unsurların da değerlendirile-
rek vergi matrahının re'sen takdirinin daha gerçekçi olacağı belirtil-
mekte ise de, % 60 tomruktan kereste imalatı yanında % 40 keresteye
aynen alıp satan ortaklığın vergi matrahının hesaplanmasında inceleme
elemanınca takip edilen yöntem daha isabetli ve gerçekçi olduğundan
mahkemenin bu görüşüne de itibar edilemez.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Bolu Vergi Mahkemesi-
nin 1.5.1991 gün ve 1991/55 sayılı kararının bozulmasına karar verildi
CP/SE
|