VERGİ USUL KANUNU KAPSAMINDAKİ VERGİ VE BUNA BAĞLI ALACAKLARDA KANUNİ
TEMSİLCİLERİN TAKİBİ İÇİN ÖZEL HÜKÜM OLAN VERGİ USUL KANUNUNUN 10.
MADDESİNİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ HK.
... Kimya San.ve Tic.A.Ş.'nin 1995 yılının muhtelif dönemlerine iliş-
kin gelir (stopaj) ve damga vergileriyle gecikme zamlarının tahsili a-
macıyla yönetim kurulu üyesi bulunan davacı adına 6183 sayılı yasanın
mükerrer 35. maddesine göre düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan
davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edile-
meyen amme alacaklarının kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsil
edileceği hükmünün yer aldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.
maddesinde de benzer düzenlemenin bulunduğu, ancak bu maddeye göre ka-
nuni temsilcinin takip edilebilmesi için vergi borçlusu hakkında tüm
takip yollarının tüketilmesi ve bunun sonucunda amme alacağının asıl
borçludan tahsil edilememiş olması gerektiği, olayda, borçlu şirket
hakkında yapılan takip sonucu şirketin bir kısım mallarının haczedil-
diği ancak hacizli mallar üzerinde, yükümlü şirketin fabrika binasını
satın alan firma tarafından istihkak iddiasında bulunularak açılan is-
tihkak davasının henüz sonuçlanmadığı, fabrika işçilerince haczedilen
kalıpların satışı sırasında davalı vergi dairesinin satışa iştirak ta-
lebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine İcra Tetkik Mercii'ne
açılan davanın vergi dairesinin lehine sonuçlandığının, ancak işçiler
tarafından temyiz edilen dosyanın henüz karara bağlanmadığının anla-
şıldığı, bu durumda, ödeme emirlerinin tanzim tarihi itibariyle borçlu
şirket hakkında yapılan takipler sonuçlanmadığından şirket yönetim ku-
rulu üyesi olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygun-
luk görülmediği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu ödeme emrini ip-
tal eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; yü-
kümlü şirketten tahsil imkanı kalmayan vergi borçları nedeniyle davacı
adına düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sü-
rülerek bozulması istemidir.
Temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar Vergi
Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı gibi,
esasen, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun
mükerrer 35. maddesiyle, vergi ve buna bağlı alacaklar dışında kalan
amme alacaklarında kanuni temsilcinin takibi amaçlandığından, Vergi U-
sul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsil-
cilerin takibi için özel hüküm olan Vergi Usul Kanununun 10. maddesi-
nin uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda,vergi alacağı için kanuni temsilci olan davacının
6183 sayılı kanunun mükerrer 35. maddesine göre takibinin mümkün olma-
ması nedeniyle düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet bulunmadığın-
dan, davanın kabulü ve ödeme emirlerinin iptali yolunda verilen mahke-
me kararı sonucu itibariyle de yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine ve kararın onan-
masına karar verildi.
YÖ/ES
(DAN-DER; SAYI:103)
|