Dairesi
IHRACAT ISTISNASININ, FATURANIN DÜZENLENEREK ILGILI DEFTERLERE KAYIT EDILDIĞI DÖNEMDE DEĞIL, MALIN FIILEN IHRAÇ EDILDIĞI DÖNEMDE BEYAN EDILMESI VE INDIRILEMEYEN VERGININ BU DÖNEM IÇIN IADE KONUSU EDILMESI GEREKTIĞI HK
Karar No
3281
Esas No
5674
Karar Tarihi
15-10-2002
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2002
3281
2000
5674
15/10/2002
 
KARAR METNİ

IHRACAT ISTISNASININ, FATURANIN DÜZENLENEREK ILGILI DEFTERLERE KAYIT EDILDIĞI DÖNEMDE DEĞIL, MALIN FIILEN IHRAÇ EDILDIĞI DÖNEMDE BEYAN EDILMESI VE INDIRILEMEYEN VERGININ BU DÖNEM IÇIN IADE KONUSU EDILMESI GEREKTIĞI HK

Temyiz İsteminde Bulunan: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ... Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti: Faturaları ve gümrük çıkış beyannameleri Temmuz/1993 döneminde düzenlenen, ancak, fiilen Ağustos/1993 döneminde ihraç edilen mallara ilişkin olup, Temmuz/1993 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilerek, bu dönem için iadesi istenilen ve Eylül/1993 döneminde iade edilen katma değer vergisinin, Ağustos/1993 döneminde beyan edilip, iadesinin de bu döneme ilişkin olarak istenilmesi gerektiğinden bahisle kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; söz konusu ihracatlara ilişkin fatura ve gümrük çıkış beyannamelerinin düzenlenme tarihinin Temmuz/1993 olması, ihracatın Temmuz/1993 dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihi de dikkate alındığında söz konusu ihracata ilişkin katma değer vergisinin Temmuz/1993 dönemi beyannamesinde iade edilecek vergi olarak gösterilmesinin ve bu beyana istinaden iade yapılmasının, vergi zıyaı olarak nitelendirilemeyeceği; ayrıca, fiili ihracın, iade taleplerinin sonuçlandırılmasıyla ilgili olduğu; hal böyle olunca, davacı Şirket adına tesis edilen ceza kesme işleminde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesinin 11.2.1999 günlü ve E:1998/114; K:1999/16 sayılı kararının; ihracat istisnasının, ihracatın gerçekleştiği tarihte uygulanabileceği, olayda da, ihracatın, Ağustos/1993 döneminde gerçekleştiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Kadir Özkaya'nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Sadri Bozkurt'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; faturaları ve gümrük çıkış beyannameleri Temmuz/1993 döneminde düzenlenen, ancak, fiilen Ağustos/1993 döneminde ihraç edilen mallara ilişikin olup, Temmuz/1993 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilerek, bu dönem için iadesi istenilen ve Eylül/1993 döneminde iade edilen katma değer vergisinin, Ağustos/1993 döneminde beyan edilip, iadesinin de bu döneme için istenebileceğinden bahisle kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi iptal eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.

1993 yılında yürürlükte olan İhracat Yönetmeliğinde; ihracat, "bir malın yürürlükteki ihracat ve gümrük mevzuatına uygun şekilde fiili ihracının gerçekleşmesi ve bedelinin Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununa uygun olarak yurda getirilmesi" şeklinde; fiili ihraç da, "ihraç konusu malın Gümrük Mevzuatı hükümleri çerçevesinde muayenesinin yapılıp taşıta yüklenmesi" olarak tanımlanmış; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 12'nci maddesinin 1'inci fıkrasında da bir tesliminin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçerek bir dış ülkeye vasıl olması gerektiği belirtilmiştir.

Öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19'uncu maddesinde, vergiyi doğuran olay; vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü olarak tanınmlanmış; 231'inci maddesinde, faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren en geç on gün içinde düzenleneceği belirtilmiş; 341'inci maddesinde verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız geri verilmesine sebebiyet vermenin vergi zıyaı sayılacağı, haksız iadenin geri alınmasının yahut verginin sonradan tahakkuk ettirilmesinin ceza uygulamasına engel oluşturmayacağı öngörülmüş; olay tarihinde yürürlükte olan 348'inci maddesinde de, kaçakçılık ve ağır kusur sayılan haller dışında herhangi bir suretle vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kusur olacağı kurala bağlanmıştır.

Olayda, ihraç konusu malların, gümrük mevzuatı çerçevesinde bir dış ülkeye vasıl olup, bedelinin mevzuata uygun şekilde yurda getirildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, faturası ve çıkış beyannameleri Temmuz/1993 döneminde düzenlenip, fiilen Ağustos/1993 döneminde ihraç edilen mallara ilişkin katma değer vergisinin hangi dönem beyannamesinde beyan edileceği ve iadesinin hangi dönem için istenebileceğinin tespitine ilişkin bulunmaktadır.

Yukarıda açıklanan düzenlemelere göre; ihraç konusu mallara ilişkin katma değer vergisinin, iade hakkını doğuran olayın meydana geldiği dönemde beyan edilmesi gerektiği; iade hakkını doğuran olayın da, ihraç konusu malın bir dış ülkeye vasıl olmasıyla, bir başka söyleyişle, Türk gümrük hattını fiilen geçmesiyle meydana geldiği, hal böyle olunca da, ihracat teslimine ilişkin faturanın fiili ihraç tarihinden önce düzenlenmiş olması durumunda, ihracat istisnasının, faturanın düzenlenerek ilgili defterlere kayıt edildiği dönemde değil, malın fiilen ihraç edildiği dönemde beyan edilmesi ve indirilemeyen verginin bu dönem için iade konusu yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; fiilen Ağustos/1993 döneminde ihraç edilen mallara ilişkin katma değer vergisinin, Temmuz/1993 döneminde beyan edilerek indirim ve iade konusu yapılmasıyla vergi ziyaının meydana geldiği açık bulunduğundan, aksi gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen vergi mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 15.10.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AYRIŞIK OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyiz konu vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile sözü geçen kararın temyiz isteminin reddi ile sözü geçen kararın
onanması gerektiği görüşüyle, aksi yönde verilen karara katılmıyorum.

BŞ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı