1-) MİRASI REDDETMEYEN MİRASÇILARIN MURİSLERİNİN ÖLÜMÜ TARİHİNDEN İTİ-
BAREN 4 AY İÇİNDE BEYANNAME VEREREK VERGİLERİNİ ÖDEMELERİ GEREKTİĞİ,
BEYANNAME VERİLMEMESİNİN RE'SEN TAKDİR SEBEBİ OLDUĞU;
2-) 2801 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN ÖNCE VERGİNİN ÖDENMESİ HA-
LİNDE CEZANIN TAHSİLİNDEN VAZGEÇEBİLECEĞİ HK.
Uyuşmazlık, 2.11.1977 tarihinde vefat eden ...'nun (1.1.1977 - 2.11.
1977) dönemine ait gelir vergisi beyannamesinin varislerince süresi
içerisinde verilmediğinin vergi inceleme raporuyla tesbiti üzerine 213
sayılı V.U.K.nun 30/1.maddesine istinaden re'sen salınan gelir ve mali
denge vergisi ile kesilen kaçakcılık cezasını; 213 sayılı V.U.K.nun
12.maddesine göre, ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinin mirası red-
detmemiş kanuni ve mahsup mirasçılara geçeceği, 193 sayılı Gelir Ver-
gisi Kanununun 92.maddesinde de ölüm halinde gelir vergisi beyannamesi
nin ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verileceği, bu şekilde veri-
len beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin de yine V.U.K.nun
112.maddesine göre beyanname verme süresinde 4 ay içinde ödeneceğinin
belirtildiği, bu maddelerin toplu olarak nazara alınması durumunda da
ölüm halinde mirasçıların muris adına düzenliyecekleri gelir vergisi
beyannamesini 4 ay içinde verecekleri ve bu süre içinde vergilerini
ödeyeceklerinin anlaşıldığı, vergilendirme dönemi murise ait olduğu
için bu döneme ait matrahın mirasçılar arasında bölünmesine imkan olma
dığı, bu matrah üzerinden tahakkuk ettirilecek vergilerden mirasçıla-
rın hisseleri oranında sorumlu olacakları, olayda mirasçıların murisin
ölüm tarihine kadarki dönemde elde edilen kazançtan hissesine düşen
matrahla ölüm tarihinden sonra aynı işlerden elde ettikleri kazançları
birleştirerek Mart/1978 ayında beyanname verdikleri ve buna göre vergi
ödediklerinin görüldüğü, halbuki ölüm tarihine göre 4 aylık beyanname
verme süresinin sonu 2 Mart 1978 tarihi olduğu, mirasçıların bu tarihe
kadar beyanname vermedikleri ve vergisini ödemedikleri, olayda da ya-
nılma halinin söz konusu olmadığı, zira bu konuya ilişkin Kanun madde-
lerinin yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık olduğu, ancak mükel
lef murisinin geliri ile kendi gelirinin birleştirilmesi sonucu meyda-
na gelen matrah üzerinden tahakkuk eden ve ödendiği iddia edilen muri-
se ait vergi murisinin müstakil geliri üzerinden tahakkuk ettirilecek
vergiye göre daha fazla olduğunun iddia edildiği, aksi Vergi Dairesin-
ce iddia edilmediği ve vergilerde ödenmiş olduğundan mirasçılar adına
yeniden tarhiyat icrasına gerek olmadığı, bu nedenle tarh edilen vergi
lerde isabet görülmediği, öte yandan murise ait yıllık gelir vergisi
beyannamesi ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilmediği ve vergi-
ler süresinde tahakkuk ve tahsil edilmediği nedeniyle olaya kaçakcılık
cezası uygulanmış ise de olayın gelişimi itibariyle mirasçıların beyan
larında murise ait geliri beyan ettiklerinden olayda kasıt unsurunun
varlığından söz edilemiyeceği gerekçesiyle vergi aslını terkin, kaçak-
cılık cezasınında kusura tahvili suretiyle tadilen tasdik eden İtiraz
Komisyonu kararının; bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan İti
raz Komisyonu kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun
görülmüş olup davada Vergi Dairesi Müdürlüğünce ileri sürülen iddialar
sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından Ver-
gi Dairesi Müdürlüğü davasının reddine;
Diğer taraftan dava dosyasının incelenmesinden mükellef adına 1977 tak
vim yılı için beyanı üzerine salınan gelir vergisinin tamamının 2801
sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ödendiği anlaşıldığından aynı
Kanunun 2.maddesinin 3.fıkrası uyarınca aynı takvim yılı için kesilen
kusur cezasının tahsilinden vazgeçileceği cihetle yukarıda sözü edilen
kararın cezaya ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına
karar verildi.
BŞ/EK
|