50 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİNİN YARGI KARARIYLA İPTAL EDİ-
LEN V/4-C BÖLÜMÜNE DAYANILARAK İHTİRAZİ KAYITLA ÖDENEN VERGİNİN RET VE
İADESİ YÖNÜNDEKİ HÜKÜMDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
11.3.1995 günlü ve 22224 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 50 seri
No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Gelir Vergisi Tevkifatı Mat-
rahına Dahil Olmayan Veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 ve
94/5307 Sayılı Kararnamelerle (0) Sıfır Oranında Tevkifata Tabi Tutu-
lan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matra-
hından İndirilip İndirilemeyeceği" başlıklı V/4-C bölümünde yer alan
düzenlemenin iptali ile bu düzenlemeye göre yapılan tahakkukun kaldı-
rılması istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi K:1996/3506 sayılı
kararıyla; "193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin i-
kinci fıkrasının 3946 sayılı Yasayla değişen 4 üncü bendinde, Kurumlar
Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bentle-
rine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar ile yatırım
indirimi tutarı hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum
kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kıs-
mın menkul sermaye iradı olarak tanımlandığı ve aynı Kanunun 94 üncü
maddesinin 6-b bendinde, dağıtılsın veya dağıtılmasın 75 inci maddenin
ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratların-
dan vergi tevkifatı yapılacağının öngörüldüğü, bu hükümlerin incelen-
mesinden; indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından,
hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın menkul ser-
maye iradı olduğu ancak, maddenin parantez içindeki hükmü uyarınca,
Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesi-
nin 1 numaralı bendine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan iş-
tirak kazançları ile 6 numaralı bende göre müstesna tutulan yatırım
fonları katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetleri-
nin kar payları ve yatırım indirimi tutarının menkul sermaye iradı
kapsamına dahil edilmediği, menkul sermaye iradının tespitinde, kurum
kazancından yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenen istis-
nalar ve yatırım indirimi tutarlarıyla, hesaplanan kurumlar vergisi
düşüldükten sonra kalan kısmın dikkate alınacağı ve bu hesaba göre bu-
lunan matrahtan vergi tevkifatı yapılacağının anlaşıldığı, 50 Seri No-
lu Kurumlar Vergisi Genel Teblğinin iptali istenen bölümüyle, Gelir
Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak
tevkifatın hesaplanmasında, matraha dahil olmayan gelir unsurlarına i-
sabet eden kurumlar vergisinin indirim konusu yapılamayacağı, indirim
ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergi-
sinin, gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurla-
rına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacağının belirtildiği,
bu sınırlamanın idarenin uygulamaya ilişkin genel ve objektif kuralla-
rı, kanuna aykırı olmamak şartıyla, kendisine tanınan yetki sınırları
içinde kullanması gerektiği biçiminde açıklanan ilkenin ihlali sonucu-
nu doğurduğu, nitekim, Danıştay Dördüncü Dairesinin ... günlü ve
1996/1619 sayılı kararıyla, 50 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği-
nin V/4-C bölümünde, Gelir Vergisi Kanununun 75 nci maddesinin ikinci
fıkrasının 4 üncü bendine aykırı olarak ve tanınan yetkinin aşılması
suretiyle düzenleme yapıldığı gerekçesiyle iptal edildiği, 193 sayılı
Yasanın yukarıda açıklanan hükmü karşısında davacının 50 sayılı Genel
Tebliğ uyarınca hesaplayıp ihtirazi kayıtla beyan ettiği matrah üze-
rinden fazladan tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisinde isabet
görülmediği gerekçesiyle, tebliğin dava konusu edilen bölümü iptal e-
dildiğinden, davanın buna ilişkin kısmı hakkında ayrıca karar verilme-
sine yer olmadığına, fazladan tahakkuk ettirilen vergi ve fonların
kaldırılmasına karar vermiştir.
Kararı Maliye Bakanlığı ve vergi dairesi müdürlüğü temyiz etmiş
ve dava konusu tebliğ ile yeni bir yükümlülük getirilmediği, tebliğin,
kanunun nasıl uygulanması gerektiği konusunda açıklamalar taşıdığı,
icrai nitelikte bir işlem olmadığı, vergi uygulamasında gelirin gerçek
ve safi miktarının dikkate alınacağı, tevkifata tabi olmayan diğer ge-
lirlere ilişkin gider ve vergilerin bu gelirlerden indirilemeyeceği i-
leri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Davaya konu yapılan 50 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin
V/4-c bölümünün Danıştay Dördüncü Dairesinin, 10.4.1996 günlü ve
E:1995/3804, K:1996/1619 sayılı kararıyla evvelce iptal edildiği, bu
karara karşı Maliye Bakanlığınca yapılan temyiz istemi de Kurulumuzun,
21.3.1997 günlü ve E:1996/311, K:1997/168 sayılı kararıyla aynı hukuk-
sal nedenler ve gerekçe uyarınca reddedildiği, iptal kararının, dü-
zeltme yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, temyize konu kararda yer alan ve Genel Tebliğin
davaya konu yapılan bölümü hakkında karar verilmesine yer olmadığı yo-
lundaki hüküm fıkrasında hukuka aykırılık yoktur. Bu durumda ve aynı
hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca 50 sayılı Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinin iptal edilen V/4-c bölümüne dayanılarak, davacının ihtirazi
kayıtla verdiği beyanname üzerinden yapılan tahakkukun itirazlı kısmı-
nın kaldırılması ve fazladan tahakkuk ettirilen vergilerin davacıya
ret ve iadesi yolundaki hükümde de hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Her ne kadar, 50 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin
dosyada iptali istenilen V/4-c bölümünün, bir başka davada Danıştay
Dördüncü Dairesince iptal edilmiş; iptal kararının da davalı idarenin
temyiz istemi reddedilmek suretiyle Genel Kurul'ca onanmış bulunması
karşısında; temyize konu kararın davanın bu kısmı hakkında karar ve-
rilmesine yer olmadığı şeklindeki hüküm fıkrasında herhangi bir isa-
betsizlik mevcut değilse de; davada Genel Tebliğ hükmü ile birlikte bu
tahakkukunda dava konusu edilmiş bulunması karşısında, davanın bu kıs-
mı hakkında Gelir Vergisi Kanununun 74 üncü maddesinin 2 nci fıkrası-
nın 4 üncü bendi hükmü ile Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesi
hükmü yorumlanarak sonuca ulaşılması gerekirken, bu yapılmadan, salt
Genel Tebliğ hükmünün iptal edilmiş olmasından bahisle hüküm kurulma-
sında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle, temyize konu kararın anılan hüküm fıkrasının bozul-
ması gerektiği oyu ile aksi yolda verilen karara karşıyım.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:99)
|