Dairesi
35 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE; 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNUN...
Karar No
3106
Esas No
2323
Karar Tarihi
23-09-1998
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
1998
3106
1997
2323
23/09/1998
 
KARAR METNİ

35 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE; 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNUN
10.MADDESİ HÜKMÜNÜ BERTARAF EDEN VE ŞİRKET İDARESİNDE BULUNAN YÖNETİM
KURULU BAŞKAN VE ÜYELERİNİN SORUMLULUĞUNU KALDIRAN BİR DÜZENLEMEYE YER
VERİLMEDİĞİNDEN YÖNETİM KURULU BAŞKANI BULUNDUĞU BANKER KASTELLİ MEN-
KUL DEĞERLER A.Ş.DEN TAHSİL EDİLEMİYEN AMME ALACAĞININ SORUMLU SIFA-
TIYLE DAVACIDAN TAHSİLİ İÇİN ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİNDE HUKUKA AYKIRI-
LIK BULUNMADIĞI HK.

Yönetim kurulu başkanı bulunduğu Banker Kastelli Menkul Değerler A.Ş.
den tahsil edilemeyen 1981-1982 yıllarına ait gelir (stopaj) vergisi
ve gecikme faizinin tahsili için davacı adına tanzim ve tebliğ edilen
... gün ve ... sayılı ödeme emrine karşı açılan davayı; davacının o-
layda tarh zamanaşımı bulunduğu yolundaki iddiasının yerinde olmadığı,
öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde; tüzel kişi-
lerle küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişi-
liği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları ha-
linde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği ol-
mayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tara-
fından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri ka-
sıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya
vergi sorumluların varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi a-
lacaklarının kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin mal varlıklarından
alınacağının hükme bağlandığı, madde hükmüne göre kanuni temsilcile-
rin sorumlu tutulabilmesi için vergi ödevlerinin kanuni temsilcilerin
kasıt ve ihmali sonucu yerine getirilmemiş olması ve mükellef veya so-
rumluların varlığından vergi alacağının tamamen veya kısmen tahsiline
olanak bulunmaması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, da-
vacının yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin ödeme güçlüğü içine düş-
mesi sebebiyle ... tarihinde ... sayılı Kanun Hükmünde Kararnanme hük-
mü uyarınca tasfiyesini talep ettiği, İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahke-
mesinin ... tarihli ve ... sayılı kararı ile tasfiyesine karar veril-
diği, tasfiyenin kapatıldığı ... tarihine kadar kurula yazdırılan ala-
caklardan kararname uyarınca öncelikle tasarruf sahiplerinin ve daha
sonra 6183 sayılı Kanuna göre vergi alacaklarına ilişkin takipler ne-
deniyle bu vergi dairelerine alacakları nisbetinde ödendiği, Tasfiye
Kurulu tarafından düzenlenen ve İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi
tarafından tasdik edilerek Yargıtay'ca da onanan tasfiye kurulu rapo-
runda davacının yönetici olarak kusurlu olduğuna dair bir ibarenin yer
almadığı, dava konusu edilen ödeme emri ile aranılan amme alacağının
12.3.1986 ve 31.3.1986 tarihli inceleme raporlarına göre tarh edilerek
tasfiye kuruluna 8.5.1996 ve 6.6.1996 tarihlerinde tebliğ edilen ve
Danıştay Üçüncü Dairesinin 28.11.1988 tarihli ... ve ... sayılı karar-
ları ile kesinleşen vergiler olduğu, olayda davacının tasfiye nedeniy-
le yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasından sonra yapılan inceleme ü-
zerine salınan vergilerin şirketten alınamamasında bu vergilerin ta-
hakkuk ettiği dönemde yönetim kurulu üyesi olmayan davacının tutum ve
davranışının etkili olduğunun söylenemiyeceği, davacının yönetim kuru-
lu üyesi olduğu dönemde beyanname vermemek, buna göre belirlenen ver-
gileri zamanında ödememek gibi vergi ödevlerini yerine getirmediği,
yada şirket tüzel kişiliği adına tarhiyat yapılmasına neden olan vergi
ziyaının davacı tarafından yapılması gereken ödevlerin yerine getiril-
memesinden kaynaklandığı yolunda yapılmış bir tesbitin bulunmadığı ge-
rekçesiyle kabul ederek ödeme emrini iptal eden İzmir İkinci Vergi
Mahkemesinin 1997/13 sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
10.maddesine istinaden tebliğ edilen ödeme emrinde kanuna aykırılık
bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde; tüzelkişilerle
küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği
olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde
bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan te-
şekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından ye-
rine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ih-
malleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi so-
rumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacak-
larının kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınaca-
ğı hükmü yer almıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75.maddesinin 7.bendinde de;
bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer
müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler ile
bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama
işiyle uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan
paralarla sağladıkları gelirler ve menfaatlerin de mevduat faizi sayı-
lacağı, anılan Kanunun 2361 sayılı Kanunla değişik 94.maddesinin 10.
bendine ve 96.maddesine göre mevduat faizlerinden gelir vergisi tevki-
fatının, nakden yada hesaben ödeme sırasında yapılması gerektiği, bu
durum yasal zorunluluk olduğu halde uyulmaması ve aykırı hareket edil-
miş olması hususlarının kamu borçlusu şirketin kanuni temsilcilerinin
kasıt ve ihmalinin bulunduğunu gösteren somut delil olduğu, bu durumda
213 sayılı Kanunun 10.maddesinde yer alan tüzelkişiliğe ait vergi bor-
cunun kanuni temsilciden istenebilmesi için önğörülen koşulların mev-
cut bulunduğu, gerek 35 sayılı Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerle-
rin İşlemleri Hakında Kamu Hükmündeki kararnamenin, gerekse buna ek
sonraki kararnamelerin düzenlenmesindeki amacın, banker alacaklıları-
nın alacaklarının güvence altına alınması olduğu, Devletin vergi ala-
caklarından vazgeçmesinin söz konusu olmadığı, sadece tasfiye halinde
bu tür alacakların sırasının tasarruf sahipleri lehine değiştirilerek
amme alacaklarının son sıraya konulduğu, anılan kararnamelerde banker-
lik şirketlerince tasfiyeye giriş tarihinden önce tasarruf sahiplerine
ödenen mevduat faizlerinden ödemenin yapıldığı sırada gelir vergisi
tevkifatı yapılmamış olması durumunda 213 sayılı Kanunun 10.maddesi
hükmünü bertaraf eden ve şirketin idaresinde bulunan yönetim kurulu
başkan ve üyelerinin sorumluluğunu kaldıracak biçimde bir düzenleme
yer almadığından davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinde
yasaya aykırılık bulunmadığı cihetle ödeme emrinin iptali yolunda ve-
rilen mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İzmir İkinci
Vergi Mahkemesinin 1997/13 sayılı kararının bozulmasına,karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:99) (MT/ES)



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı